‘’İnsan, içinde barındırdığı dört ardışık yaşamı ayrı ayrı, dört defa anlamalıdır; kemiklerinden kaynaklanan mineralliği, damarlarından akan kan sayesinde yaşaması sebebiyle bitkiliği, hareket kabiliyeti ile hayvanlığı ve rasyonelliği ile insanlığı."
Film eşsiz bir doğayla karşılıyor bizi. Kendimizi bir anda keçilerin hayat mücadelesiyle yan yana buluyoruz. Doğa ve insan bir bütünün parçalarıymış gibi hareket ediyorlar. Yaşlı adam, keçi ve köpek üçgeni bize sessiz bir diyalog yansıtıyor. Güven duygusu. Hayvanların kuvvetli hislerle sahiplerine karşı gösterdikleri eğilimlere tanık oluyoruz.
Diğer yandan yaşlı adama ritüeller yaparken rastlıyoruz. Bu ritüeller tıbbi bir toz gibi görünüyor ve film ustaca bizi kendi zamanına çekiyor. Bu sözde tedavi edici gücü, onun için rahibin hizmetçisi hazırlıyor. Tozu sihirli bir biçimde kilisenin içinde dans ederken görüyoruz. Burada dini bir bağlılığın umudu var. Yaşlı adam dini ritüellerin ve o tozun kendisini iyileştireceğine inanıyor. İnsanlar bir inanca bağlı oldukları zaman bunun her zaman iyileştirici bir yanını ararlar. Çünkü ne kadar inkar ederlerse etsinler içten içe en iyisine ulaşmak duygusuna sahiptirler.
Film gizemli bir kalp atışı gibi başladı ama normal geleneksel bir hayatla devam etti. Geleneksel yapının yaygınlığı, halkın törenleri, işçi sesleri, kömür gibi detaylar toplumun yapısını ve süregelen düzeni gösterdi. ''Gelenek'' doğum ve ölümle yenileniyor, bu da ''dört kez''in kültür ve doğa tekrarını meydana getiriyor.
Deleuze’un zaman-ime ve hareket-imge fikirleri işte bu noktada geçerli olacaktır. hareket-imgeler düzlemi, değişen bir Bütünün, yani bir sürenin ya da bir "evrensel oluş"un hareketli bir kesitidir. Hareket-imge düzlemi, bir zaman mekan bloğudur, bir zamansal perspektiftir, ama bu sıfatıyla, hiçbir şekilde düzlemle ya da harekede karışmayan gerçek bir Zaman üzerindeki bir perspektiftir. O halde, kendileri de her türlü çeşide sahip olmaya muktedir zaman-imgeler olduğunu düşünmekte haklıyız.
Keçiler filmin baş karakterleri gibi görünüyorlar, bir keçinin canlı doğumuna şahit oluyoruz. Yaşlı adam ölüyor, bir canlı doğuyor. Hayat devam ediyor. “le quattro volte”nin “dört kez” anlamına gelmesi de bu döngüyü gösteriyor. Kültür ve doğa. insan ve hayvan. zaman. ölüm. ve hayat… Yine, yeni, yeniden.
Film eşsiz bir doğayla karşılıyor bizi. Kendimizi bir anda keçilerin hayat mücadelesiyle yan yana buluyoruz. Doğa ve insan bir bütünün parçalarıymış gibi hareket ediyorlar. Yaşlı adam, keçi ve köpek üçgeni bize sessiz bir diyalog yansıtıyor. Güven duygusu. Hayvanların kuvvetli hislerle sahiplerine karşı gösterdikleri eğilimlere tanık oluyoruz.
Diğer yandan yaşlı adama ritüeller yaparken rastlıyoruz. Bu ritüeller tıbbi bir toz gibi görünüyor ve film ustaca bizi kendi zamanına çekiyor. Bu sözde tedavi edici gücü, onun için rahibin hizmetçisi hazırlıyor. Tozu sihirli bir biçimde kilisenin içinde dans ederken görüyoruz.
Burada dini bir bağlılığın umudu var. Yaşlı adam dini ritüellerin ve o tozun kendisini iyileştireceğine inanıyor. İnsanlar bir inanca bağlı oldukları zaman bunun her zaman iyileştirici bir yanını ararlar. Çünkü ne kadar inkar ederlerse etsinler içten içe en iyisine ulaşmak duygusuna sahiptirler.
Film gizemli bir kalp atışı gibi başladı ama normal geleneksel bir hayatla devam etti. Geleneksel yapının yaygınlığı, halkın törenleri, işçi sesleri, kömür gibi detaylar toplumun yapısını ve süregelen düzeni gösterdi. ''Gelenek'' doğum ve ölümle yenileniyor, bu da ''dört kez''in kültür ve doğa tekrarını meydana getiriyor.
Deleuze’un zaman-ime ve hareket-imge fikirleri işte bu noktada geçerli olacaktır. hareket-imgeler düzlemi, değişen bir Bütünün, yani bir sürenin ya da bir "evrensel oluş"un hareketli bir kesitidir. Hareket-imge düzlemi, bir zaman mekan bloğudur, bir zamansal perspektiftir, ama bu sıfatıyla, hiçbir şekilde düzlemle ya da harekede karışmayan gerçek bir Zaman üzerindeki bir perspektiftir. O halde, kendileri de her türlü çeşide sahip olmaya muktedir zaman-imgeler olduğunu düşünmekte haklıyız.
Keçiler filmin baş karakterleri gibi görünüyorlar, bir keçinin canlı doğumuna şahit oluyoruz. Yaşlı adam ölüyor, bir canlı doğuyor. Hayat devam ediyor. “le quattro volte”nin “dört kez” anlamına gelmesi de bu döngüyü gösteriyor. Kültür ve doğa. insan ve hayvan. zaman. ölüm. ve hayat… Yine, yeni, yeniden.