Arabistanlı Lawrence (Lawrence of Arabia) (1962)

Arabistanlı Lawrence (1962)Lawrence of Arabia

Puan 7.2 / 10
Senin Puanın
Yönetmen
Dil
İngilizce
Ülke
İngiltere
Süre
218 dakika
48
18
212
73
Özet Fragman Beğenenler
Geotitan profil fotoğrafı
Geotitan
Eski bir yapım olduğundan izlerken sıkılacağımı düşünmüştüm ama her dakikası ile ekranda tutmayı başaran bir yapım oldu. Ayrıntıya girmeyeceğim zaten herkes kendi yorumunu yapabiliyor. Filmografik olarak başarılı olduğunu söyleyeceğim. Cüneyt Arkın a da benzerliğine değinmeden de edemeyeceğim .
error_outline
serkan2335 profil fotoğrafı
serkan2335
Tarihi kült film olarak güzel,Oyunculuklar başarılı,Görsellik çok iyi.Uzun olmasına rağmen izleniyor.6.9
error_outline
Ricky.McFloyd profil fotoğrafı
Ricky.McFloyd
Üç saatlik süresine rağmen başarılı oyunculuklar ve muhteşem çöl manzaralarıyla sizi o tabiata çeken içinde hissettiren bir film. Ağır işleyişi ve malum karşı tarafın Türkler olmasından dolayı çoğu kişiye hitap etmeyebilir belki ama altı yedi saat de olsa kolaylıkla izlenecek bir film bana göre. Çöllerde geçen en iyi yapım 9/10
error_outline
Sefa profil fotoğrafı
Sefa
Muhteşem çöl manzaralarının ve müthiş oyunculukların bulunduğu tarihe adını yazdırmış İngiliz casusun Arabistandaki görevini gösteren bir yapım. Oldukça kaliteli ve başarılı. Süresi ve eski yapım olması nediyle herkese hitap etmeyebilir. Bazı konularda ise objektif olamayabilirsiniz. Eleştiriye çok açık bir film olmuş.
error_outline
kaptankaptanim profil fotoğrafı
kaptankaptanim
İzlediğim dört saatin her dakikasına değdi. O kamera açıları o çöl manzaraları. Gerçekten yaşadığımı nefes aldığımı hissettim. Özellikle müzikleri beni çok etkiledi insan batı müziği ya da oryantal müzik duyunca dinler ama ikisini bir arada duyunca çok etkileniyormuş. Tabi burada art arda ya da zamanla sıra sıra çalan müziklerden bahsetmiyorum. Aynı anda hem batı hem oryantal ezgilerin birleşimini dinlemek farklı olduğu kadar filmin alt metnini de güçlendiriyordu. İnsan bir çölde ne bulabilir diye sorabilirsiniz. Esas o çöldü izleten. İnsanın içindeki çöl. İnsanın içindeki kurak sessizlik... Lawrence'ın karakteri de bu sessizlik içinde savaşıyordu tıpkı bir eşkıya gibi. Kendi saklandığı dünya, dövüştüğü yel değirmenleri kendi ülkesinin sömürgeci geleneklerinden kaçmak için bir kurtuluştu. Mucizenin tanrıdan geleceğine bunun gerekliliğine inanan düşünceye karşı çıkıp kendi yazgısını yazdığı düşünüldüğünde ilahlaştırıldı ve sembolik bir lider haline geldi. Psikolojik olarak evreler düşünüldüğünde önce içindeki sessizliği susturmak isteyen bir mırıltı iken yankıya dönüşerek kalabalık olmanın verdiği güveni yaşıyor. Sonra çözümün dostlukta kardeşlikte olduğunu idrak etmesi ile silahını bir Araba vererek savaşı anlamsız bulduğunu aktarıyor film bize. Hemen ardından dünya gerçeklerinin karşısında romantik düşüncelerin bir şansı olmayışı durumu ile karşılaşılması güç ve tutku çatışmasını yaratıyor. Biri gerçek öteki arzulanan bir hayal. Zafiyet ve zayıflık diyelim biz buna. Fethetme arzusu, eğilimi kendi ülkesinin kanı damarlarında olduğu için değil, doğadaki mücadelesinde ilkel benliğine kavuştuğu için ortaya çıktı. Kendi yazgısını yazdığını düşündüğünde, can alıp verebildiğinde önce ahlak dedi ve bir peygamber tutumu izlemeye başladı. Filmde yer yer Musa, Davut / Lawrence, Davud benzetmesi yapıldı. Çölü geçebilmek, Kızıl denizi yarabilmek gibi bir mucize gerçekleştirmek gibi gibi. Khalid ve Howeitat kabileleri İsmailoğulları ve israiloğullarını temsil etmekteydi. Aslında Arap İsyanı, Arapların değil de daha çok Lawrence'ın tanrının yazgısına karşı çıkabilmek başkaldırısı ile başlıyor. Ne yazık ki ilahlaşan, savaşan, yöneten kişinin dünyanın kanını gördükten ve emdikten sonra silahtan nefret etmesi ve fırlatması silahı kendi eliyle isteyerek sunduğu anla yüzleşmesine neden oluyor. "Tanrı olmayı istemek" imkansızlığı ile yıkıma uğraması ile trajik bir ruh ölümü gerçekleşiyor. Burada da tek tanrılı din düşüncesindeki bireyin aciz ve çaresiz oluşunu görüyoruz. Ha tanrının ha İngiltere'nin kulu. İkisi de emperyalist. Fikir tamamen köle olmaya karşı dayanışmada bitiyor. Film çok keyifli bir biyografik anlatım sunuyor. İnsan kayırmıyor. Taraf tutmuyor. Türkler'i ilk kez bu kadar Türk gördüm. Ahlaki olarak bazı izleyenleri memnun etmese de askerlikteki yalnızlık ve erkil çoğunluk durumundan dolayı askerlerin arasındaki eşcinsel ilişki bilindiktir ve bu da filme ayrı bir gerçeklik katmış. Araplar batılı anlatımlardaki barbarlığı sunmuyorlar aslında aç gözlüsü de, ahlaklısı da, yandaşı da, dostane olanı da var. Hatta barbarlıkla ünlenenlerin neden öyle olduğuna dair cevaplar da bulmak mümkün. İngilizler klasik asil ya da erdemli olarak ifade edilmiyor. Kurnazı da sersemi de kalleşi de görmek mümkün. Aslında bütün ezilen öteki olarak adlandırılan toplumların dayanışmasına ortak olan ve acısını çeken bir batı filmi diyebiliriz. Hristiyanlığı baz alırsak da Lawrence'ın İsa gibi acı çektiğini görmek mümkün. Bu düşünce de oldukça insancıl, kahramancıl ve kulağa anlamlı geliyor.
error_outline
MertGeyik profil fotoğrafı
MertGeyik
Bu kadar rezalet bir filmin imdb top 250de olmasını ve onca ödül almasını hiç bir zaman anlayamayacağım.Gerçeklerle alakası olmayan bir kurgu,gereksiz uzun sahneler,rezalet oyunculuk...
Dünya'nın en büyük sömürgeci devletlerinden biri olan,kendi çıkarları dışında hiç bir şeyi düşünmeyen,yenilgiyi hazmedemeyen İngiliz topluluğunun tarihi çarptırarak çekmiş olduğu gereksiz bir film daha.
Çanakkale'de yenilgiyi hazmedemeyen bu topluluk yıllarca bu acıyla yaşadı ve yaşamaya devam edecek,bu tarz filmleri çok gördük sanırım görmeye de devam edeceğiz.
Biz Türkleri barbar,acımasız,cani vs. gösterdikleri çok olmuştu ama bu filmde olayı daha da abartmışlar.Bu filmi çeken yönetmen Türkleri zengin,İngiliz ve Arapları fakir göstermeye çalışmış bu adam ya tarihle hiç bir alakası olmayan bir adam yada çılgın bir İngiliz milliyetçisi.Yetinmemiş Türk subayını eşcinsel göstermiş ahlaksız herif.
Filimde gerçeğe yakın olan tek şey bu sömürgeci İngilizlerin iki farklı medeniyeti birbirine kırdırması,ortalığı karıştırıp kargaşa ve huzursuzluk yaratmasıdır.Bir Kızılderili atasözünün dediği gibi "Bir suda iki balık kavga ediyorsa,oradan beş dakika önce uzun bacaklı bir İngiliz geçmiştir..."
Bu filmi beğenen Türk arkadaşlar tam olarak nesini beğendiler, tıpkı aldığı ödülleri anlamadığım gibi onu da anlamayacağım.
İnsanın hayatta satın alamayacağı en önemli şey zamandır,zamanınızı bu gereksiz filme harcamayın 3 saat boyunca başka ne yaparsanız yapın o 3 saati daha verimli geçirmiş olursunuz...
error_outline
eminuk profil fotoğrafı
eminuk
Öncelikle 3 saat 47 dakikaya katlanirim diyenler izlesin. Şahsen ben oldukça yoruldum. Her şey bir yana sinema tarihinde önemi yadsinamayacak bir film olmuş. Arap kültürü bir kere mükemmel yansitilmis. Çöl görüntüleri, Arap müzikleri de cabası. Ayrıca Salvador Dali ye benzeyen paşa disinda turk askerleri de ilk defa bu kadar Türk e benzetilmis. Bildiğin Ahmet i Mustafa yi gördüm filmde :) bu kadar eski bir filmin pek çok yeni filme şimdi bile taş çıkarması takdire şayan. Bir kerede izlemeye dayanamayacaklar part part deneyebilirler bence. Mutlaka izlenmeli diye düşünüyorum.
error_outline
eskon profil fotoğrafı
eskon
tarihe meraklı kişilerin izlemesi gereken bir film. birinci dünya savaşı'nda osmanlı'ya karşı ingilizlerin arap yarımadasında verdiği mücadeleyi özetliyor.
error_outline