İzlemeyi unuttuğum filmlerden birisi.. Vizyona girdiği zamanı hatırlıyorum da bildiğimiz gibiydi. Aslında çok bir şey değişmedi ama neyse diyelim.. Karelere sığan ya da sığmayan renk ne olursa olsun anlatmak istediği ile anı, zamanı yaşatan o süreci estetik bir duyguyla, ötesini görerek izlettiğini düşünüyorum. Anlatılan hikâyeler değişsede sanat felsefesinin kavramlarının tanımları yapılıp öylece sınırlı kalmamalı, devamı gelmeli. Emma'nın tabloları hakkında söylediklerini düşününce ötesini görmek, filmi öyle izlemek gerek..
Filmin izleneceği zamanı iyi yakalamanız gerekiyor. Mesela benim gibi salgın + ramazan döneminde izlemeyin, ter basıyor. Toplumsal veya kariyer tercihlerin zevk ve tatminden daha önemli olmadığını gösteren film. Adele iyi bir iş çıkarmış. Ne hissetmesi gerektiğini bilmediği ve kendini arayış dönemi çok güzeldi. Bi de yıllar geçmiş Emma'nın olgun halini yapabilip Adele karakterinin olgun olamaması. Filmin sonunda bile hala 17 yaşında gibiydi. Filmin başında Adele erkek arkadaşıyla dışarda buluşur ve yiyecek olarak "yunan döneri" yemek ister. Bu bizi üzmüştür. Erkek arkadaşının ilişkiden sonra nasıldım demesi ikinci falso. Son olarak yıllar sonra Adele ve Emma buluşur, Emma kahve içmek ister ve nasıl olduğunu sormadan direkt Türk kahvesi gelir. Detaylar önemlidir! Haz alınacak bir film.
İyi yazılmış, iyi oynanmış iyi de çekilmiş oldukça dürüst ve açık bir romantik film. Aslında yarı porno yarı sanat filmi dahi denebilir ki bunu olumsuz anlamda da demiyorum. Özellikle modern sinemada bu furya gittikçe artıyor ve bu film bu yeni türün en iyi temsilcilerinden. Bunu da bence oral dürtülerin üstüne yoğun yoğun gidilmesine borçlular.
Cinselliğin asla amaç olarak yansıtılmadığı küçük uçan bir şemsiye ,denize kendini duygularından arınmak adına atan bir kız, kavga anındaki arkadaki kırmızı boydan boya fon ince mesajlar veriyor hep.Her şey sınırında verilmiş aşk,seks,para.. Abartı yok iki ayrı kültüre sahip ailenin iki ayrı dünyaya ait kızları...
fim hakkında duyduklarımdan ötürü geç izledim filmi fakat hata etmişim kesinlikle ülkemizdeki izleyicilerin çoğu haksızlık yapmış bence. Film güzeldi ve ikili ilişkilerimizi kararlarımızı ve sonuçlarını sorgulamamızı sağlıyor.Evet cinsellik kullanılmış ama ben bunun amaç olmadığını düşünüyorum ve bu nedenle rahatsız da olmadım ayrıca işin duygusal boyutunun yanında zaten eziliyordu o kısımlar.Her duyguyu aktarmayı başardı bence sadece yakın çekimler bu kadar çok olmayaymış daha iyiymiş kız yerken ağzının içindkleri bile gördük :)
Her ne kadar uyuz olduğum bir karakter olsa da Adele'in oyunculuğuna bayıldım. Korkuları, tereddütleri olan hatta yer yer salak olduğunu düşündüğüm naif bir kız rolünü adeta giyinmiş. Gerçekte de böyle biri mi diye düşünmedim değil. Emma rolü o kadar da zor gelmedi bana. Şımarıklık yapıyor olabilirim ama saçı kısa, yüzü de bebeksi herhangi bir kız oynayabilirdi sanki bu rolü.( oyuncu olmak şartıyla tabii:)) Erotik sahnelerin olmamasını savunduğumdan değil de bir erotik sahnenin yarım saat uzatılması hoşuma gitmedi. Bir kitap olsa amenna lakin film dediğin işin özünü gösterir, bunu doğru şekilde yaptığında da takdir toplar. Onun dışında olması gerektiği gibi bir filmdi.
2 Saatlik vakit kaybı. Tüm film boyunca aptal kızın suratından başka bir şey izletmemiş yönetmen. Bu mevzuyla alakalı film arıyorsanız boys don't cry izleyin . Film sıkıcıydı bu arada bitsin diye dua eder hale geliyorsunuz.
iki kadının birbirine duyduğu aşkı bu kadar benimseyip, ayrıldıklarında üzüleceğim ve o veda sahnesinde onlarla birlikte hüzünlenip ağlayacağım aklımın ucundan bile geçmezdi ama oldu işte, çokta güzel oldu. tabularımızı yıkan içimize dokunan bir film olmuş. filmi pornografi ve cinsiyetçilik olarak değerlendirirsek bir cacık anlamayız, evet gereksiz uzatılmış sahneler vardı ama filmin tadını bozmadı. izlediğim en iyi dramlardan biriydi, duygular çok gerçekti, 3 saat boyunca izlettirdi :)
Hoş bir filmdi. Ama yine de birazcık daha kısa olabilirdi tabi :D Lea Seydoux çok beğendiğim bir isim bu filmle birlikte Adele de beğendiğim isimlerden biri oldu :D Filmin içindeki On Lache Rien de oldukça güzel bir müzik.
çoğu kişi Adele'e hayran olduğunu söylüyor fakat ben ilk sahneden itibaren Emma'ya vuruldum. Müthiş güzel görünüyordu ve doğaldı, hikaye de öyleydi. Ve evet çok fazla gereksiz ve uzatılmış sahne vardı ama oldukça gerçekçiydi. Bi de evet ah keşke o sümükler olmasaydı :)
Karelere sığan ya da sığmayan renk ne olursa olsun anlatmak istediği ile anı, zamanı yaşatan o süreci estetik bir duyguyla, ötesini görerek izlettiğini düşünüyorum. Anlatılan hikâyeler değişsede sanat felsefesinin kavramlarının tanımları yapılıp öylece sınırlı kalmamalı, devamı gelmeli. Emma'nın tabloları hakkında söylediklerini düşününce ötesini görmek, filmi öyle izlemek gerek..
(filmin sonunda üzüldüm ama .)