Hakaret (2017)L'insulte

Arap dünyasını çok iyi özetleyen bir film olmuştur. Şöyle ki bir hakaret davası yüzünden resmen iç savaş çıkacaktı ve araplar söz konusu olduğunda çıktığını görüyoruz da, ki zaten Lübnan'da yine ayaklanma var. Lübnan'ı anlatan bir film, kısaca.

Basit bir dava üzerinden Orta Doğu 'nun şiddet sorununu irdeleyen enfes bir film. Tempo da kolay kolay düşmüyor. Çok beğendim.

Günlük hayatımızda da kavgaların, tartışmaların çoğu ufacık bir noktadan başlayıp büyümez mi? Tartışmanın içine insanların zaafları, biribirlerini kırıacak kelimelerde girince haklılık davasına kadar sürükleniyor. Tabii konuları farklı olsada aklıma Kemal Sunal'ın Davacı filmi geldi. İnsanın dini, dili ve ırkı farklı olsada herkesin birbiri üzerinde üstünlük kurma çabası, bizim dediğimiz olsun düşüncesi kimseyi kazandırmaktan öte çok şey kaybettiriyor. Geçmişten günümüze yaşadığımız olayları hikâyeleştirirsek bu onlardan sadece bir tanesi. Anlamlı ve güzel bir film, mutlaka izleyin.

Savaş görmüş insanlar, savaşı tam anlamıyla atlatabilirler mi? Savaş bitti, askerler evlerine döndü, artık silahlar ve bombalar patlamayacak denilse bile insanların yüreklerinde patlamaya devam eden duygular durdurulabilir mi? Peki ya kelimeler, fiziksel şiddetten daha ağır olabilir mi? Hristiyan asıllı Tony ve Filistinli Müslüman Yasser' in ufak bir olay yüzünden davalık olmalarıyla başlıyor hikayemiz. Yasser bir inşaat firmasının altyapı çalışmalarından sorumlu ustabaşıdır. Birgün altyapı çalışması yaptıkları sokakta Tony'e ait evin balkonundaki giderin akıttığını görür ve tamir etmek ister. Ancak Tony eve girmelerine müsaade etmez. Yasser gideri dışarıdan merdiven yardımıyla tamir ettirirken Tony bunu farkeder ve gideri parçalar. Bunun üzerine Yasser Tony'e hakaret eder. Patronu Yasserin özür dilemesi için uğraşır ve ikna eder ancak özür dilemek için Tony'e ait dükkana gitmeleriyle birlikte orda çıkan yeni bir tartışma işleri daha da alevlendirir ve taraflar davalık olurlar. Başta basit bir hakaret ile başlayan olaylar ve buna bağlı olarak açılan bu dava, avukatların güç mücadelesi, politika, ırkçılık, dinler arası çatışmalar ve daha niceleriyle birlikte artık Yasser ve Tony'den bağımsız tam bir kaosa döner. Tüm ülkenin takip ettiği davada ortaya çıkan gerçekler herkesi etkileyecek ve düşündürecektir. Filmin konusu ve işlenişi bence çok başarılı. Davanın içerisinde sürüklenip gittim diyebilirim. Olayların giderek karmaşıklaşması ve tarafların bu kaos içerisinde birbirlerine karşı tavırları beni fazlasıyla etkiledi. Nefret üzerine kurulu politikalar sebebiyle çıkan kargaşaların, iç savaşların, milletlerarası mücadelelerin altında ezilmiş onca hayatı da gözler önüne seren, bolca mesajı olan, anlamlı ve güzel bir film. Üstüne bir de bu kadar başarılı oyunculuklar olunca... Filmin başrollerindeki iki oyuncu da harika iş çıkarmış. Fazla uzatmaya gerek yok bence. İzlemenizi tavsiye ederim. Şimdiden iyi seyirler :)