Köpek Dişi (2009)Kynodontas

Tabir-i caizse şayet dehşet bir film. Haneke-Trier ortak yapımı gibi gelebilir size de. Evinizin bahçesinden gördüğünüz, tepenizden uçup giden uçakların birer oyuncak uçaktan başka bir şey olmadıkları, kedilerin insanları vahşice katledebilecek korkunç yaratıklar olduğu, insanların köpek doğurabildiği, İnternetin, gazetelerin, radyoların, dergilerin, TV kanallarının var olmadığı, köpek dişiniz dökülmeden evinizi terk edemeyeceğiniz, ama dişiniz çıktıktan sonra da bahçenin dışına ancak arabanın içinde çıkabileceğiniz, aksi takdirde başınıza korkunç şeylerin geleceği, evinizin bahçesindeki çitlerin ötesinin bir nevi cehennem olduğu dünyaya hoş geldiniz.

Çocuklar alışılanın dışında bir eğitim ve öğretim sistemi ile yetiştirilmiş olsaydı ne olurdu? sorusuna cevap arayan bir film. Dayatılmış sistemlerin insan ve aile yapısındaki etkilerine eleştirel bir tavırla yaklaşıyor. Kasvetli işleyişine rağmen başarılıydı.

haneke tadında harika bi yunan filmi istemediğiniz herşeyi bulabileceğiniz bir film

güzel film. bence filmler ile fillimleri ayırmak gerekiyor.

Izlediğim çoğu filmden farklı bulduğum. Izlerken sizi hem rahatsız edip hem etkileyecek bir film. Izledikten sonra uzun bir süre aklımdan çıkmamıştı. Kesinlikle izlenmesi gerektiğine inanıyorum.

çok farklı ve güzel bir film ama klasik bir film değil elbette .... beklentisi 2*2 : 4 olsun dyenlerdenseniz izlemeyin .zaten anlamsız bulursunuz ....

Foucault'un dediği gibi sistem toplumun kılcal damarlarına kadar sirayet eder. Burda mikrodan makroya geçiş söz konusu. Otoritesini tatmin ederek çocukları istediği gibi eğip büken bir aile. Psikolog watson'ın kehaneti gibi: ''Bana bir çocuk verin size ondan ister doktor, ister katil, ister bilim adamı yaratayım.'' Saçmalıklar ve sınırlar içinde köleleşmiş ve yaşamın en temel konularını dahi basit birer oyun ve zaman geçirme aracına indirgemiş bireyler ve onların kontrolünü sağlayan bir baba. Ve aklını bir an için kullanmaya cesaret eden bir birey. Sizi rahatsız edecek, oldukça rahatsız edecek ve tam da bu yüzden çok önemli bir sorgulama kapısı açacak bir film. Tam bir yeraltı edebiyatı destanı adeta..

Devletin, anne ve babanın olsun bir çocuğun üzerinde yetiştirilişinin etkisi.. Çocuklara öğretilen kelimelerin anlamı dil üzerinde öyle bir etkidir ki. Filmi izlediğinizde de göreceksiniz. Mesala Heidegger'e göre "Düşünme, varlığın hakikati aracılıyla dili kullanır." Bu yüzden filmde her şeyin içe içe geçtiği düzen, kavramlar gerçekten korkutucu. Ve günümüzde bunu yaşadığımız halde görmezden geliyoruz. Düşüncelerimizin doğruluğu ve yanlışlığı modern dünyanın etkisi ile günden güne biraz daha karmaşıklaşıyor. Farklı bir bakış açısı ile yaklaşmak gerek. Ben filmin özgünlüğünü beğendim. Eminim ki son sahne tokat gibi yüzünüze çarpacak..

ilginç ve tatsız bir yunan filmi. tatsız derken kötü manasında değil. havası tatsız ve rutubetli. insanı boğan bir yapısı var

izlediğim en iyi film

Devletlerin, toplumların insanlar üzerinedeki etkisini bir aile üzerinden anlatan sarsıcı bir film. Doğru olduğunu söyledikleri her şeyi doğru kabul etmelimiyizi sorduruyor insana