Disney çizgi filmleri yanında halt etmiş. Ne zaman dünyaya huzur, mutluluk ve barış gelse bir şekilde içim ısınıyor. Siyah ve Kırmızı klanlar elbette cehalet ve nefretin timsali. Düşmanlıklarının da İlkel çağlara kadar gittiğini görüyoruz. Hatta en çok sevdiğim sahne o kısımdı diyebilirim. Çizimlerinin özgünlüğünü bir kenara koyuyorum; dikkat çektikleri noktalar hep düello(eskrim ve silah) topyekün savaşlar ve çatışmalar. Ortaçağ turnuvaları (atlı mızrak dövüşü) antik uygarlıklardaki gladyatör kapışmaları, antik Yunan kahraman dövüşleri. Tarih boyunca savaş ve ölümden insanoğlunun nasıl haz aldığı sorunsalı. Gene resimlerde görülen kan davaları, hanedan savaşları(Güller Savaşı,Yüzyıl Savaşları, Din Savaşları) Mahkemeler bile Salem cadı mahkemelerini andırır şekilde tasarlanmış. "Sadece oyun oynuyormuş!" örneği bunu kanıtlar niteliktedir. Tabi ki bunu cehalet ve nefret besliyor. Kötülüğün temelleri bunlarla atılıyor. Bunu durdurmak için aynı oranda mutlu ve iyi insan yaratılmalı. Film de bunu savunuyor aslında. Siz iyilik yaptıkça insanlar iyileşir. Ve savaşın olduğu yerde çare sanattır fikri de çok asilceydi. Bir resimle başladı her şey. Müzikle daha da renkli hale geldi filmin dünyası. Oyuncak tasarlamak da bir zanaatçının işidir. Yıkımın karşısına tasarı, yapım koyulmalı. Ölümün karşısına yaşam olduğu gibi. Çoğu Noel filmi Saint Nicholas - Santa Claus hikayesi ile ilişkilidir ve sihirli yanını ele alır. Sihirdir insanları etkileyen. Oysa iyiliktir aslında sihri mümkün kılan. Dünyevi bazı olayların teorilerini ispatlamak(kızak, geyik, mektup yazmak, çalışanlar ve Noel baba hakkındaki türlü efsaneler) şöyle dursun metafiziksel imkansızlıklara da ışık tutuyor. Her zaman bir sihrin varlığına inanıyorduk ama bunun nasıl olduğunu bu kadar inandırıcı açıklayan bir yapım görmemiştik. Hangimiz ruha inanmaz ki? En basitinden 60'lar ruhu, 80'ler ruhu diye bir tanımlama var. Onu da sihirli kılan dönemin insanları elbette. Geçmişin ruhları. Ben bayıldım, iyilik için göz yaşı döktüm. Bazı ürkünç bölümlerin başta çocuklara göre olmadığını düşünüp sonra da çocukların bundan korkmayacağını daha çok ilgilerini çekeceğini fark ettim. Kutup Ekspresindeki hayalet evsizin ölüm hikayesi ortaya çıktıktan sonra hem irkildim hem de etkilendim. Tim Burton yapımlarında da bu çok görülür. Ölümle bağdaşan olaylar da ürkünç görünüyor hali ile. Çünkü hayatın en büyük gerçeği ölüm ve hepimizi derinden etkileyen de o. Korkulan da huzur getireceğine inanılan da ölüm. İlk kez aşı olmak gibi.. Çocukları mutlu eden de bu. Cehalet ve nefret gibi zehirlerin ilacı da kirli bir dünyada bir güncük olsun yüz güldüren iyiliğin karşılıksız, çıkarsız gelebileceğinin göstergesidir. Çocuklar için de yetişkinler için de bu ihtimalin hep var olacağı gerçeğinin, kötülük gerçeğinin önüne geçebileceğine duyulan inançtır.
İyi kalpliliği ve cömertliliğiyle meşhur Santa Claus nam-ı diğer Noel Baba olgusunun ortaya çıkışını farklı bir senaryoyla ele almış capcanlı bir animasyon...İyilik yapasın ki ,iyilik bulasın... Şahanee ♥️
Kocaman bir torbaya hediyeler doldurup dünyadaki tüm çocuklara dağıtmak istiyorum ben de.... Çok güzeldi...Her yaştan izleyicinin zevkle izleyebileceği bir animasyon.İyi seyirler :)
Kesinlikle izleyin. Karşınızda izledikten sonra mutlu olmamanın çok zor olduğu, harika bir hikaye var. Film, Noel baba'nın doğuşunu gayet olağan durumlara bağlayarak, harika bir şekilde anlatıyor diyebiliriz. Senenin en iyi animasyon filmi olmuş.
Mektuplaşmayı seven birisi olarak hayata ve insan ilişkilerine dair verdiği mesajlar çok güzeldi. Hazır yılbaşıda yaklaşıyorken noel hikâyelerinin anlatıldığı filmlerin zamanıyken ailecek oturup mısırınızı elinize alıp izleyebileceğiniz tatlı, içten, samimi bir animasyon. Aslında çocukların öğrenebileceği birçok mesajı barındırmasının yanında da yetişkinlere de unuttuklarını hatırlatması açısındanda çok güzeldi. :)
Çok güzeldi...Her yaştan izleyicinin zevkle izleyebileceği bir animasyon.İyi seyirler :)