O kadar durağan olmasına rağmen 3 saat16 dakikanın nasıl geçtiğini anlamadım. Süresi sizi korkutmasın. Taşranın doğal güzelliği ve bir çok şeyin yalın, sade anlatımıyla süslenmiş harika bir yapım olmuş. Bir çok mesaj ve metafor barındıran, muazzam diyaloglara sahip güzel bir film. Haluk Bilginler yine döktürmüş. 7.7/10
Çok etkileyici. İnsanların hislerini, ilişkilerin çelişkilerini, içimizde sesimize dökemediğimiz onlarca duyguyu, anıları o kadar güzel ve duru anlatıyor ki, izlediğim sahnenin son sahne olduğunu fark ettiğimde içimden 'ne olur bitmesin' dedim. Uzun süre 'bu film beni sıkar' endişesiyle ertelediğim bir sanat eseri, kapadokyada bir süre yaşamış olmam da bu filmdeki manzaralara ayrı birer anlam yüklememe sebep oldu belki. Çok yavaş, çok sade, çok gerçek..
Açıkçası 3 saat nasıl geçer bu hint filmi mi yahu diye başlamıştım.Ama her sahnesini merakla dinledim ve izledim.İkili ve çoklu diyalogların her seferinde öyle bir şey söylüyor ki karşı taraf diğer tarafı çürütüyor.Yani allanıp pullanmamış ya da yerin dibine batırılmamış karakterler,yani insan gibi,süper iyi ya da kötü kahraman gibi değil...Topluma ayna tutmak dediklerinin birebir karşılığı,,Yaşlı-genç,zengin- fakir,eğitimli-eğitimsiz akla gelebilecek hemen bütün toplum kesimi arasında iyi-kötü sorgulaması gibiydi...bence bu filmin önceliği sadece sormak,ve sordurmak...Cevap vermek değil,Güzelliği de burada bana kalırsa biraz.Hani balık veren değil balık tutmayı öğreten filmler vardır.:)Sahnelerden aklımda kalansa at "evcilleştirme" sahenesi oldu.Muazzam görüntüler ,mekanlar.Ve tabi bütün başarılı oyunculukların yanın da Haluk Bilginer...Gurur duymak hakkımız,dublaj olmadan böylesine güzellik dolu türkçe film izlemek öyle iyi geldi ki...
İlk defa Nuri Bilge Ceylan filmi izledim. Umarım diğer filmleri de böyledir çünkü filmi, yönetmenin tarzını çok beğendim. Her şey doğal ve gerçekçiydi. Karakterlerle sanki aynı odada oturmuş onları dinliyordum. Diyaloglara bayıldım özellikle Haluk Bilginer ve Demet Akbağ arasında geçen. Söylemeye gerek yok sanırım ama insan söylemeden de duramıyor oyunculuklar muazzamdı. Haluk Bilginer o kibri, gereksiz özgüveni, her şeyi ben biliyorum havaları vs. ancak bu kadar olur, bir aktör seyirciye ancak bu kadar iyi hissettirebilir. Türkiye'nin gelmiş geçmiş en iyi aktörlerinden biri olduğunu bir kez daha kanıtladı bize. İzleyenlerden sıkılanlar olmuş gayet doğal buldum bu türün izleyicisi değillerse sıkılmaları gayet normal ayrıca filmin süresi de uzundu. Ama ben bir sn bile sıkılmadan izledim.
sıkıcı diyen arkadaşlar bazen filmler insanı eğlendirmek yada bir senaristin düşüncelerini çok açık bir şekilde dile getirmek istediği bir mecra olarak görünebilir. ancak bazen yönetmen anlatmak istediklerini bir öğretmen edasında değilde bir kübrick,nuri bilge ceylan,tarkowski gibi alt katmanlarda anlatabilir bunu bazen anlamıyor ve anlayacak durumda olmayabiliyoruz bu bizim noksanlığımız bunu aşmaya çalışmalı ve üstüne koymalıyız sığ olan ile olmayanı anlamaya çalışmalı ve ayırt etmeliyiz o zaman sıkıcı yada hızlı bir film bize daha net görünür
Kış Uykusu uzun süredir çokça övgüyle bahsedilen yabancı yönetmenlere nanik diyecek tarzda bir film olmuş. Bir kere çok doğal insanlar birbirlerinin sözünü kesiyor ya da aynı anda konuşuyor. Anadolu insanının o günlük dil yapısının vurgulanışı çok güzel. Özellikle sona doğru imamın annesini oynayan teyze resmen babaannelerimize ya da mahalledeki tontiş ama her şeyden şikayetçi teyzelere benziyor. Çok sevdim onu. Nejat İşler çok iyi bir iş çıkarmış ama bu adamın neden antin kuntin filmlerde, dizilerde kendini harcadığını anlamlandırabilmiş değilim. Melisa Sözen'den nefret ediyorum. Sesini duymak bile ıyyy dedirtiyor bana o yüzden onu burda da sevmedim, sevilecek bir tip değildi zaten. Haluk Bilginer mükemmel bir oyuncu ona diyecek söz bulamadım. Uzun ama sıkılmaya fırsat bırakmayan, düşüncelere sevk eden bir film. Yalnız sakin bir zamanda izlemek lazım. Kafanız doluysa ''kötülüğe müsaade etsek ne olurdu?'' gibi fikirlere şaşkın ördek gibi bakma ihtimaliniz var. Son olarak imam ile ilgili söylenen fikirleri de çok beğendim. ^^
manavın ön saflara koyduğu taze meyveler ile çürük meyveleri saklama çabası, tam olarak böyle tanımlanabilir. izledikçe iyi süslenmiş sıkıcı bir film olduğunu anlıyor insan. izlemeyen bir şey kaybetmez.
Son zamanlarda izlediğim en iyi film diyebilirim. Etkileyici tespitlerden ziyade karakter çözümlemesi çok başarılıydı. En çok da Aydın 'in Necla ve Nihalle karşılıklı paslaştıkları sahneleri başarılı buldum, adeta oradaydım ve söz alıp konuşmaya girmeye hazırlanıyordum. Aşırı durağanlığı resmen filmin aksiyonu olmuş. Heyecanlandim, tırnaklarimi yedim, Aydın 'in gereksiz kibrine ve pasifligine, Necla'nin fikirlerine, Nihal'in huzursuz tavirlarina kızdım durdum film boyunca. Tüm bunlar olurken de hiç sıkılmadIm. Haluk Bilginer sen çok yaşa e mi!
evet iyi oyunculuk iyi diyaloglar ve nereye varacagını merak ettiğiniz bir olay var. Uzunluğu değil de karamsar havası ve durgun akışı beni zorladı. Daha akıcı uzun bir filmi kopmadan vaktin nasıl geçtiğini anlamadan izleyebilirim. Bu filmde gerçekten insan kış uykusunda gibi hissediyor. Film bittikten sonra üzerinizde ki ağırlığı fark edeceksiniz ve dış dünyayı algılama çabasında olacaksınız.
"Vicdan güçlüleri korkutmak için düşünülmüş korkakların kullandığı bir sözcükten başka bir şey değildir. Bizim vicdanımız güçlü kollarımız, kılıçlarsa yasalarımızdır.”W.shakespeare. Nuri BilgeCeylan filmleriyle baris yaptigim bir film olarak kayitlara gecsin!
Dram= Var, Melankoli=Var, Yerinde Komedi=Var, Sosyal Sorumluluk/Mesaj=Var, Muhteşem Oyunculuk=Var, Kalite=Var, Ödül=Var... Var, var, var.. Hani bazen bir film izlersin, çok beğenirsin ve o film sana okadar güzel gelir ki film sanki hemen bitmiş olur ve sen onu bir daha izlemek istersin. Bu filmin uzunluğu o kadar kıvamında olmuş ki, film sanki biraz daha kısa olsa tadı damağımızda kalmış olacaktı, doymamış olacaktık, daha uzun olsaydı tok bir insana daha fazla yemek yedirme hissine kapılacaktık.Bu bağlamda filmin uzun olduğu eleştirilerine kesinlikle katılmıyorum. Öncelikle film tamamen diyalogdan oluşuyor, filmin sıkıcı olduğunu söyleyenler bu diyaloglardan sıkılmış kişiler olabilir. Ama konsantre bir şekilde izlenildiğinde o ikili konuşmalardan çok büyük dersler çıkarma şansına sahip olacaksınız.9,5/10
Nuri Bilge'nin tüm filmlerini içerisinde barındıran bir film Kış Uykusu. Gerçi Nuri Bilge sürekli Ozu gibi hep aynı filmleri çekmek istediğini söylemiştir. Sonuç olarak muazzam bir film.
burda da sevmedim, sevilecek bir tip değildi zaten. Haluk Bilginer mükemmel bir oyuncu ona diyecek söz bulamadım. Uzun ama sıkılmaya fırsat bırakmayan, düşüncelere sevk eden bir film. Yalnız sakin bir zamanda izlemek lazım. Kafanız doluysa ''kötülüğe müsaade etsek ne olurdu?'' gibi fikirlere şaşkın ördek gibi bakma ihtimaliniz var. Son olarak imam ile ilgili söylenen fikirleri de çok beğendim. ^^