İstanbul'un yine arka sokakları ve kağıt toplayan çocukların hayatlarına güzel bir bakış açısı olmuş. Ercan Mehmet Erdem'in kaleminden çıktığı çok belliydi, özellikle son kısmıyla ortaya çıkan hikaye bütünlüğü ama işte Çağatay Ulusoy yine çok sırıtmış. Kendisi sadece bağırmak üzerine bir oyunculuk sergileyince hikayesi izleyiciye tam olarak geçmiyor. Filmin en güzel karakteri Ersin'di yani Gonzi. Asıl izleyiciye keyif veren oydu.
Bir yerli yapım olarak filmi oldukça beğendim. Özellikle de farklı ve bugüne dek işlenmemiş bu konuya değinmiş olmalarına ayrıca takdir ettim. Sonu ise ayrı bir sürprizdi. Çağatay Ulusoy u en son hakan muhafız da izlemiştim ve oyunculuğunu çok da beğenmemişken bu filmde oldukça beğendim. Hep kendini tekrar eden dön dolaş aynı konuları işleyen sinema sektörü için özellikle işlenen konu kalbime işlemiş durumda. Keşke hayatta böyle şeyler hiç olmasa.
Tüm çocuklar anneleriyle babalarıyla mutlu bir aile ortamında büyüyebilse... Erkenden olgunlaşıp para kazanma derdini taşımasa ve hiçbiri şiddet görmese ve tüm çocuklar hep ama hep mutlu yaşasa
Zaman zaman mahallede sokakta gördüğümüz ya da görmezden geldiğimiz hayatların perde arkasını göreceğimiz bir yapım olmuş. İyi konu güzel ama işleniş apar topar, oyunculuk içe işlemiyor travmatik rolün altından kalkamamış Çağatay Ulusoy. Verilen dramı etkili bulamadım ben.
Filmi izlemden spoiler alarak izlediğim ve güzel bulduğum film. Ama şu net spoiler almadan izlesem 45. dakikada filmi bırakırdım. Oyunculuklar eh dedirten sıradan film. Çağatay Ulusoy artık olmuş ve önüne gelen her yapımı kabul etmemesi lazım. Yoksa sonu hüsran olur...
Yorumumda spoiler olmasa da, filmi izlerken sizin için olumsuz olabilir. O yüzden izlemediyseniz, okumayınız. ---- Hiç de fena bir film değil. Hatta Netflix'in, original film işlerini göz önüne aldığımızda, iyi bir yapım bile diyebiliriz. Sadece, plot twist yapılacak bir filmde, bunu açığa çıkaracak öğeleri/karakterleri gereksizce göstermek yanlış. Sonucunda, ne olacağını bilerek izleyince keyfi de az oluyor. Oysa aynı senarist, Behzat Ç dizisinde sezon boyunca her şeyi güzel gizlemişti. Benzer bir finale sahip ama içeriği tamamen farklı bir Kore filmi vardı Hello Ghost diye, komedi filmi olmasına rağmen ve açığa çıkacak tek karakter plot twist'i bozabileceği halde, mükemmel şekilde saklamışlardı.
Gördüğüm bir çok yorumun aksine ben oldukça beğendim filmi. Belki de yorumlar beklentimi çok düşürmüştü bilemiyorum ama son zamanlarda pek fazla yerli bir yapım da izlememişken oldukça beğenimi kazandı film. Sadece final sahnesine girerkenki ufak bir bölüm lan noluyor burda dedirtip hafiften sıkacak gibi olsa da çok uzatmadan sonuca bağlanıyor film.
Genel konusu farklı ve belki de güzel olacak bir filmin nasıl harcandığını izledim. Oyunculuklar çok çok vasat. Çağatay aslında git gide kendini geliştiriyor gibiydi ama bu filmde karakteri hiç oturmamış, olmamış, üstüne replikler, diyaloglar, hikayenin akış kurgusu, figüranların kalitesizliği, komple bir vasatlık söz konusu. Yapamıyorsan yapmayacaksın ama işte yapmışlar .
----
Sadece, plot twist yapılacak bir filmde, bunu açığa çıkaracak öğeleri/karakterleri gereksizce göstermek yanlış. Sonucunda, ne olacağını bilerek izleyince keyfi de az oluyor. Oysa aynı senarist, Behzat Ç dizisinde sezon boyunca her şeyi güzel gizlemişti.
Benzer bir finale sahip ama içeriği tamamen farklı bir Kore filmi vardı Hello Ghost diye, komedi filmi olmasına rağmen ve açığa çıkacak tek karakter plot twist'i bozabileceği halde, mükemmel şekilde saklamışlardı.