İftarlık Gazoz (2016)Iftarlik Gazoz

İçerik, konu, verilmek istenen mesaj, her bir şey 15 dakikaya rahatça sığabilirmiş. Fakat gereksiz bir şekilde uzatmışlar.

tüm olumsuz yorumlara rağmen ben beğendim filmi. sıcak, samimi ve bizdendi.. av mevsiminden beri dramı cem yılmaza çok yakıştırıyodum zaten burda da çok çok iyiydi ama en büyük alkış kesinlikle berat efeye.. bence son dönemin en başarılı miniği, her izlediğimde daha bi takdir ediyorum. çağan ırmak lezzetini seviyorsanız bence bu filmi de seversiniz, önyargılı olmaya gerek yok :)

Bu neydi şimdi.

Güzel başlayıp siyasi mesajlara alet olan bir film. Gencecik bir çocuğun hayatı nasıl mahvedilir görmek isteyenler için güzel seçim. Tek taraflı bir bakış açısı. Cem Yılmaz beni hayrete düşürdü, empati sıfır. Sanki tek bir taraf zarar görmüş gibi yansıtmalar falan. Hoş değil. Konu dışında çekim yeri, yöresel özellikler vs güzel detaylardı.Bir de o küçükken sempatik,tatlı olan çocuk büyüyünce nasıl o kadar çirkin oldu sinir bozucu :D

çıkmadı gitti dvd ..sinemada bunu izlemedim ya ondandır izlesem 30 gün sonra çıkmıştı dvd :) !!!

Ege'nin sevimli insanları.. Yöresi.. Sevimliliği.. Egenin kültürünü; samimiyetini ve içtenliğini her zaman ki gibi tatlılıkla yaşadığı yeri yöresini iyi yansıtmış Yüksel Aksu. Bir dönem filmi içeriğine göre dini ve siyasi yapıyı, biribirlerini dışlamadan hoşgörü ve içtenlikle içerisinde yürüten insanların olduğunu görebilmek ve bu doğrultuda mesajlar verilmesi güzeldi. Tabi eksik yanları elbette olsa da gülerken tanıdık gelen tınılarla Evanthia Reboutsika'nın müzikleriyle kaybolurken ve o etkileyici sahnelerde gözleriniz doluveriyor. Berat Efe Parlar gerçekten de oyunculukta geleceği parlar ve parlak..

bizim halkımız böyle ucuz filmlere ölüp bitiyor, filmi yapanları suçlayamam böyle düşük beklentili bir izleyici topluluğu varken bu kadar basit filmler yapmaları normal

yerli filme önyargılıysanız kesinlikle bu filmi izleyin derim. bir de akdeniz ege cocuguysanız tadından yenmiyor.

Çok kötüydü. Yüksel Aksu'nun ilk filmi olsa acemilik der geçerdik belki ama kabul edilemeyecek düzeyde gişeye oynamış, seyirciyi aptal yerine koyan bir film yapması kabul edilebilir değil. Muhtemelen 'entel' ortamlarında onları rahatsız eden 'ülke sorumlarımızı' o kadar tartıştılar ki çıkan sonuç hiç bir derinliği olmayan klişelerle dolu. Açlık orucu, 80 öncesi sağ-sol kavgası, yobazlık ve kapitalizmin neden olduğu küçük işletmelerin yok olması gibi her biri kendi başına büyük, derinlemesine anlatılabilecek konuları birbirinden alakasız, sırf daha çok seyirci çekme amacıyla, aptalın bile anlayabileceği bir dille, dikte ederek anlatması daha önce iyi bir film çekmiş bir yönetmene yakışmamış. Yapılan her işe harcanan emekten dolayı saygı duyarım ancak donanımlı insanların bu kadar çabuk pes edip, ilk fırsatta yaptıkları ucuz ve duygu sömürüsü odaklı filmlerine saygı duyamıyorum. Cem Yılmaz bu işe Nasıl bulaşmış anlamadım.
Söylenecek daha çok şey var ama yazdıkça tekrar bayıyorum filmden.

Sağlam dram filmi... hem güldük hem ağladık... öyle bir şey işte...

Ademin hikayesi..
Filmin cok kötü oldugunu veya cok iyi oldugunu soyleyemiycem orta düzey bir filmdi ozellikle final kisminda etkiledi..Komedi filmi olarak gormuyorum filmi tersine dusunduren bi havasida vardi Cem Yılmaz ve oyuncuların rollerinin hakkini kesinlikle vermisler..

İster istemez "türk filmi" çerçevesinde bir karşılaştırma yapıyor insan. Pek hazzetmem karşılaştırmaktan ama çok sık sanata dair eserler görmeyince insan sonunda güzel bir filme denk gelebilmenin hazzını yaşıyor. Kesinlikle çok kaliteli bir film. Bazı amatörce sahneler filmden anlık kopmamı sağladı. Gerçekçiliğini yitiren bölümler vardı elbet. Ama filmin geneline bakıldığı zaman o dünyaya adapte oluyor insan. Özellikle Hollywood filmlerinde sıkca gözüme çarpan, filmin başlangıcında filmin son sahnelerine göz kırpan ve en sonunda tekrar baştaki sahnelere devam etme olayı benim çok hoşuma gidiyor. Başarılı bir şekilde bu yapılmış. Arada ince detaylara sahip, verilmek istenen mesajı alttan alta veren, en sonunda da yaralıyıcı bir finalle son buluyor bu güzel eser.

Çoğu kişi filmin iyi, güzel, çok güzel olduğunu söylemiş hatta enlere kadar taşımış bu durumu ama kimse teknik konuşmamış. Ben biraz hissettiklerimi açıklamaya çalışayım. Filmin genelinden çok etkilendim. Bir çocuğun küçükken etkilendiği temel şeyler vardır. En önemlisi de çevresidir ki bu çocuk kendi ailesinin yolunda gidiyorken bir anda yaşadıklarının etkisi ile fikir değişikliği yaşadı. Oruç ile ilgili geçen söylemek istemediğim bazı detaylar izlediğinizde siz de göreceksiniz ki gerçekten kusursuzca tasarlanmıştı. Gerçekten şeytan işiydi. Yöresel filmleri zaten izlemekten çok keyif alıyordum bir kez de farklı kültürlerin , cehalet, okumuşluk arasında kalışına tanık oldum ve çok etkilendim bu durumdan. Oyunculuklara gelecek olursak. Cem Yılmaz hariç tüm karakterler yaşam bulmuştu. Ama Cem Yılmaz'ın durumu yaşayamayışı çok belliydi. Seyirciyi bazı yerlerde "gerçekten" uzaklaştırıyordu. Sanki her şey kurmaca gibiymiş, film izliyormuş gibi hissetmemize neden oluyordu. Bu kadar ağır eleştirmemin nedeni. Emek kavramını bu kadar etkileyici ele alan bir filmde Cem Yılmaz gibi bir kapitalizm propagandistinin; her ne kadar kendi şovlarında bunun tersini savunuyormuş gibi görünüyor olsa da, bu filmin içinde Gazozcu karakterine seçilmiş olmasıdır. Dönem filmlerinde atmosfer sıçmışsa genel yapıya da yansır bu durum. Örnek vermek gerekirse pek çok günümüz tarzından seçilmiş ve döneme ayak uyduramamış genç figüranlar yüzünden film bazen olayların geçtiği dönemden uzaklaşıyordu. Gün Koper'in oyunculuğu filmin çok az bir bölümünde yer almış olsa da; çok etkileyiciydi. İçinde bulunduğu durumu perdeye çok gerçekçi bir şekilde yansıtmıştı. Elbette çok film izleyen kişiler ben böyle olacağını zaten biliyordum gibi ukalalıklar taslayacaktır. Ama filmin esas anlatmak istediğini film tam olarak bitmeden anlayamayacaksınız. Bu kadarını söylüyorum. Değil ellinci sayfaya gelmeden kitabın kapağını kapatmak son sayfasında bile aklınızda kalan bazı soru işaretleri olacaktır. Ki sanatsal bir film zaten kendini olduğu gibi göstermez. Bu film ispanyada ya da İtalyada çekilmiş olsaydı belki festival filmlerine bile girebilirdi. Ne yazık ki Türk sinemasına olan ön yargıdan dolayı burada yerini alamayacak. Ancak film bittiğinde hissettiğim durum tam olarak şuydu yerimden kalkıp alkışlamak istedim ama tiyatroda olmadığım için ve içinde bulunduğum durum çok sırıtacağından bunu yapamadım. Gene de gözlerimin önüne ve kulaklarımın iliğine kadar alkışa dair pek çok görüntü ve ses geldi. Gönül istiyor ama imkan yok. Anlayın ulan etkileyici film işte.

Film komedi değil arkadaşlar direk dram filmi. Cem yılmaz ilk defa kendisine başrol vermemiş.

Öncelikle filme komedi filmi diye bakarsanız yanılırsınız beklentiniz o yönde olmasın. Sıcak bir film dönemin özelliklerini, yaşantılarını çok iyi yansıtmışlar. Mekanlar iyi seçilmiş. Tabi 70li yıllar olunca siyaset de hayatın bir parçası oluyor ama biraz fazla geldi bana bu yönü. Cem yılmaz ve ufaklığa ayrı parantez açmak lazım filmin ölü yerlerinde onların oyunculukları ayakta tutuyor filmi. Çok kaliteli bir film olmayabilir ama yerli film standartlarında sinemada izlediğinizde kesinlikle pişman olmayacağınız bir film. Gerzek komedi filmleri göreceğimize böyle güzel, sıcak filmleri görelim salonlarda.

ademin ağaç dibinde gördüğü seraplar biraz da ölçülü olabilirdi rahatsız edici sahneler vardı

Spoilerı göster