Ben, Tonya (2017)I, Tonya

Çok beğendiğim bir biyografi filmi oldu I Tonya. Bu aralar üst üste performans odaklı mükemmel filmler izledim ve Margot sen bi harikasın! Belki saçma bir çağırışım olacak ama Charlize Theron'un Monster'daki performansını anımsattı bana. Karakter ifadeleri olarak. :) Tonya'nın başına gelenler için çok üzüldüm neresinden baksan elinde kalıyor... Her şeye rağmen bu filmin yapılması ve yıllar yıllar geçmesine rağmen dünyaya duyurulması takdir edilesi. Mutlaka izlenmeli

Şunu ziyadesiyle anladık, Tonya Harding gerçekten doğuştan gelen müthiş bir yeteneğe sahip. Tutkulu ve başarılı. Ancak Margot sen yıllarca bu rolü mü bekledin, bu parıltı bu ışıltı bu endam bu boy pos bu oyunculuk ✨ Kariyerine dillere destan, unutulmaz şahane bir performans eklemişsin. Oldukça coşkulu ve beğenerek izlediğim bir biyografi oldu.

.

Tüm ailesi ve gereksiz bir adam tarafından uğradığı haksızlıklarla hayatı yok olup giden yetenekli bir buz patencisi.

Spoilerı göster

Sonunu hiç böyle beklemiyordum. Margot Robbie çok güzelsin.

Bir artistik buz patencisinin bu kadar zor bir hayat yaşadığını görmek ve bu yüzden kendisine yapılan haksızlıkları izlemek gerçekten üzdü. Ama Margot Robbie gerçekten güzel oynamış, sadece yerine daha genç bir oyuncu tercih edilebilirmiş gerçek Tonya Harding'e daha çok benzemesi açısından.

Biyografileri severim, hele de böyle güzel işlenmiş biyografi filmlere bayılırım, beğendim!!

Normalde biyografileri sevmem bana başarı pazarlamacılığı gibi gelir ama Tonya'da kendimi gördüğümden midir nedir bu filmi izlerken inanılmaz keyif aldım. Başarıya ulaşmak, mutlu olmak için saf yeteneğin yeterli olmadığını göstermiş bu yönüyle de klasik biyografi filmlerinden ayrılmış

Filmi izledikten sonra gerçek Tonya'nın fotoğraflarına baktım ve "aaa ben bu kadını tanıyorum" şaşırması içinde 94 kış olimpiyatları gözümün önüne geldi. O yıllar herkesin pek bi ilgiyle izlediği bir spor dalı idi artistik buz pateni o yüzden bazen isimler unutulsa da yüzler hep aklımda. Demek ki bu skandal pek yankı bulmamış bizim ülkede ama spikerin Tonya' nın sırası geldiğinde iyi patenciliğinin yanı sıra olay çıkarmaya meyilli olduğunu belirten cümleler kurduğunu hatırlar gibiyim. Bu kadar şeyi niye yazdığıma gelince Tonya'nın gerçek resmini gördüğümde, filme gösteremediğim heyecanı yaşadım diyebilirim. Filmin röportaj sahnelerini sevmedim çünkü aynı röportajların yer aldığı bir belgeseli var Tonya'nın ve röportajlar filmin akıcılığını zaman zaman aksatıyor hatta az da olsa kurguda kopukluklara neden oluyor. Bununla birlikte dramatik bir hayatı esprili anlatması filmi izlemeyi keyifli kılıyor. Benim puanım 7.

Tonya'nın hayatının film gibi olacağını hiç düşünmemiştim. Dizi bile yapılabilirmiş. O psikolojik drama, gerilime karşı kolay bir hayatı olmamış. Ne ekersen onu biçersinden öte ailenin önemini insan burada bir kez daha anlıyor. Valla Tonya'da mahallede kavga çıksa çağırılacak ilk insan diyebilirim :) Özellikle röportaj sahneleri çok güzeldi ve içtendi. Oyuncular canlandırdıkları kişilerden daha gerçek gibiydi. Tonya rolüyle Margot Robbie oyunculuğunu zirveye çıkarmış. Oscar'da şansı yüksek ama diğer isimlerde iddialı. Tabii sürpriz de olabilir. Allison Janney'e gelince amanın demeden de kendimi alamadım. Kadın rolü yaşıyor sanki. Böyle ana olmaz olsun. En yardımcı kadın oyuncu Oscar'ı için da favorim. Kısacası filmi çok beğendim ve keyifle sıkılmadan izledim.

Tarihte triple axel hareketini başarıyla tamamlayan ilk buz patencisi Tonya Harding’in çocukluktan itibaren başlayan spor hayatına ve özel yaşamına ışık tutan güzel bir yapımlar karşınızdayız. Henüz 4 yaşındayken bile buz patenine aşık ve oldukça yetenekli Tonya, bu başarısını yarışmalarda sergilemeye de 4 yaşında başlamış. Bir antrenör ile çalışmaya başlamasının ardından 6 ay içerisinde de ilk birinciliğini almış bu sevimli ufaklığımız. Yaşı ilerlerken bir çok zorlukla karşı karşıya kalmış ancak bir şekilde geri dönmeyi hep başarmış. Babasının evi terketmesi üzerine hiç anlaşamadığı, oldukça sert, otoriter ve memnuniyetsiz bir anneyle başbaşa kalmış ve ilk fırsatta da evlenmiş. Evlilik de bir kurtuluş olamamış ne yazıkki. Kocasından da şiddet gören Tonya tüm bu kargaşa içerisinden sıyrılıp, bir şekilde buz pistine çıkıp şekilci ve adaletsiz jürilere rağmen ortalığı kasıp kavurmaya devam etmiş. Tabi o kariyerini mahfeden olaya kadar. 1994 yılında yaşanan olay, Tonya’nın en büyük rakibi Nancy Kerrigan’ın dizine aldığı darbe sonucu sakatlanmasıyla başlar. Devamında ise çok büyük zorlukla tırmandığı zirvede tutunma mücadelesi başlar. Olaylar beklediğinden çok daha karışık bir hal alacaktır. Film sürprizlerle dolu ve karmaşa hiç eksik olmuyor. Gerçekten de böyle bir hayat yaşayıp bu noktalara nasıl gelebilir bir insan diye sormadan edemiyorsunuz. Filmin akışı ise biraz farklıydı açıkçası. Olayların arasına röportajlar yerleştirilmiş ve bir yandan olayları izlerken diğer yandan da bunların değerlendirmesini yapıyoruz. Filmin en güzel kısımlarıysa bence Tonya’nın özeleştiri yaptığı röportajlar. En çok bu kısımlarda keyif aldım ve Tonya’nın kişiliğini daha iyi anladım. Röportajlar haricinde filmin akışı içinde de kamerayla konuşulan anlar da bence çok hoştu. Kendinizi filmin içindeymiş gibi hissetmenize sebep olacak, çok güzel bir nokta. Biyografi tarzı bir filmde kullanılması da bazı noktalarda kendinizi sanki karakterleri yakından tanıyan bir arkadaş gibi hissetmenize sebep oluyor. Filmin müzikleri ise tek kelimeyle MUHTEŞEM. Oyunculuklara ufaktan değinecek olursak filmin en başarılı ismi Tonya karakterini canlandıran, güzelliği dillere destan oyuncumuz Margot Robbie. Oyunculuğunun da en az güzelliği kadar iyi olduğunu bize kanıtlayan bir film oldu bu. En iyi kadın oyuncu dalında bence şansı çok yüksek. Ve gördüğüm en iyi yan karakterlerden biri, gerçekte böyle biri yaşamış olabilir mi diye düşünmeden edemediğim, Tonya’nın baş belası annesi rolündeki Allison Janney. Çok ama çok beğendiğim, ilginç ve çok farklı bir karakteri canlandırmış. Yüzü, o donuk, memnuniyetsiz ifadesi ve kendine has tarzıyla aklımdan kesinlikle çıkmayacak bir performans sergilemiş. Özetle bence çok eğlenceli, aksiyonu ve komedisi dozunda, harika paten gösterileriyle dolu, çok ama çok güzel bir hayat hikayesi. İzlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum. Şimdiden iyi seyirler :)

Harley Quinn gibi smash sahnesi dışında heyecan verici pek birşey olmadı filmde :D

İzlenimi keyifli biyografilerden,yer yer sıkıcı sahneleri vardı her biyografilerde olduğu gibi(lastik gibi uzayan durağan sahneler) yine de geneliyle sevdiğim filmler arasına girdi.Oyunculuklar çok iyiydi.Margot Robbie yi izlerken sadece harika güzelliği olan bir kadın olmadığını anladım.Her sahnede muhteşemdi oyunculuğu özellikle kocasıyla olan şiddet dolu iletişimi ve Allison Janney, harika oyunculuklar sergilemişler.Vallahi helal olsun.İyi seyirler:)

Call me by your name'deki anne babadan sonra Tonya'nın annesini izleyince tokat yemiş gibi oldum. Buz patenini severim. Muhakkak izlemişimdir de. Katarina Witt'i hatırladım mesela. Bu filmdeki skandaldan haberim yoktu. Güzel bir biyografi filmi olmuş. Ben çevirisi berbat bir kopya izledim. "Uçağımızı özleyeceğiz" cümlesi, zamanı en doğru çevrilmiş cümleydi. :)

Tonya'nın zor şartlarda geçmiş çocukluk çağı ve gençlik dönemi çok iyi anlatılmış ve seyirciye yansıtılmış.Oyunculuklar ,müzikler güzeldi.Ayrıca buz pateni şüphesiz ki 7 den 70 e herkesin ilgiyle izlediği zarafet unsuru spor dalıdır. Buz pateni olan kısımları izlemesi çok keyifliydi benim için.

Gerçek hayat hikayesiyle, esprili anlatımıyla, oyuncularıyla ve görüntüleriyle takdire şayan bir film olmuş. Röportaj tarzı ilerlemesini özellikle çok sevdim. Gerçekten film gibi bir hayatı varmış Tonya'nın. O kadar dolu dolu bir filmdi ki, hiç sıkılmadım. Hiç tanımadığım bir kadına ilgimi çektiği için de ayrıca teşekkür ediyorum filme.