Bir kez daha zamanında izlemediğim için pişman olduğum bir film. Söylenebilecek her şey söylenmiş zaten, hepsine katılıyorum. Ek olarak Viggo Mortensen benim nazarımda Aragorn’luktan sıyrılıp Tony Lip oldu artık. Ne oynamışsın be reyiz!
Film çok iyiydi. Günümüzde hala bu şekilde olması da gerçekten çok üzücü bir durum. Film o kadar iyi akıyor ki sıkılmadan bitiyor. Oyunculuklar, kostümler, diyaloglar muazzam. Bence herkesin izlemesi gereken kült bir film.
Bu kadar önemli bir konuyu, ırkçılığı anlatırken aynı zamanda insanın yüzünü film boyu güldürebilen başka bir yapım yoktur herhalde. Film gayet akıcı ve dinamikti. İzlerken hiç sıkılmadım ve filmin nasıl bittiğini anlamadım bile. İnsanın içine dokunan hikayesi ve replikleri var. Herkesin bir ders çıkarabileceği bir yapım.
Muazzam bi filmdi. Abartıdan uzak oyunculukları ve senaryosuyla, su gibi akıp gitti adeta. Film değil de gerçek hayattan bi kesit izliyormuş gibi hissettim hep. Kimi zaman sıcacık hissettirdi kimi zaman iç burktu. Yapılan ırkçılığı anlatmak için abartıya hiç ihtiyaç duymamış, olduğu gibi anlatınca bile mide bulandırmayı başarmışlar. Uzun zamandır böyle duru, kaliteli ve bana bu kadar zevk veren bi film izlememiştim. İzlemeden önce duygu durumum biraz karışıktı. O yüzden ne izleyeceğim konusunda çok kararsız kaldım. İlk olarak Seda'nın tavsiyesiyle daha sonra da yaptığım o pitinin sonucu :D ve oy veren diğer arkadaşlar sayesinde bu filmi izlemeye kara verdim . iyi ki de öyle yapmışım. Tam ihtiyacım olanmış ? Seda'ya ve oy veren diğer arkadaşlara çok teşekkür ederim :)
başıma çok çok nadir bir olay geldi. neredeyse tüm film boyunca gülümsedim.
ırkçılığın, ötekileştirmenin eleştirildiği bir filmin aynı zamanda sıcacık bir yol hikayesi oluşu beni inanılmaz etkiledi. filmin başında eve gelen siyahilerin kullandığı bardakları çöpe atan şişman aragorn abimizin filmin sonunda doktora sarılarak geçirmiş olduğu evrimi bugün bile ne kadar az insan gerçekleştirebiliyor.
"bilirsin, dünya ilk adımı karşıdan bekleyen yalnız insanlarla dolu."
Basmakalıp bir italyan ve kalıpların dışında bir siyahi... İki başarılı aktör böyle güzel bir hikaye ile buluşunca ortaya da böyle seyir zevki yüksek bir film çıkıyor. "Irkçılık" kavramını çok naif bir üslupla anlatan filmin, gerçek bir hikayeye dayanması da gerçekten umut ve cesaret verici. "Moonlight" filminden sonra tekrar ırkçılık ve eşcinsellik kavramları üzerinden yapılan bir filmin akademi ödüllerinde yer bulması biraz sinema sanatının büyüsünü bozuyor. Teknik düzenlemeler ve kavramları formülize ederek üretilen film bana fast food iki yüzlülüğünü anımsatıyor. Sadece kısa bir süreliğine karın doyurup mutlu ediyor fakat uzun vadede aslında doymadığınızı farkediyorsunuz. Tabi ki, bu eleştrilerim filme değil endüstriye dair, yoksa film sadece Viggo Mortensen oyunculuğu için bile izlenmeye değer bir film.
Müthişti bayıldım!!!! Bu konuyu işleyen pek çok film izledik ama bu kadar güzel işlenen filmler nadirdir. Hele son sahne sarılmaları gözlerimi doldurdu. Doktor ne kadar da nazik biriydi ve nelere maruz kaldı. Açıkcası çok ses getiren 12 yıllık esaret filminden daha iyi işlenmiş verilmek istenenler. İleride "kült" diye geçecek ruhumuza dokunan nadir filmlerden. Çok çok beğendim!
Çok güzeldi bee! Şöyle hazzı bol filmler izlediğim zaman yaşadığım mutluluğu çok az şey veriyor bana. Oyunculuklar on numara, konu zaten gerçek ve etkileyici bir hikayeden alınmış, verdiği mesajlar bir yana işleniş o kadar akıcı o kadar pürüzsüz ki, mutlaka vardır ama ben kusur bulamıyorum. Gerçek Vallelonga bile izlerken göz yaşlarını tutamamış. Ozellikle aile bireylerinin gerçekçiliği karşısında duygularına hakim olamamış. Ben kaç ödül almış, hangi ödülleri kaçırmış hiç önemsemem, aldığım zevke ve bitince bende bıraktıklarına bakarim. Favorilerim arasına bırakıyorum bu filmi.
yaşanmış bir hikaye olması filmi daha güzel ve anlamlı kılıyor . sırf ten rengi farklı diye insanların yaşadığı psikolojik ve fiziksel baskı , eziyet , işkence tam bir trajedi . şahsen film boyunca aklım almadı nasıl böyle nefreti kalplerinde büyüterek yaşamış insanlar diye. filme gelirsek gerçekten çok anlamlı ve güzeldi. oyunculuklar , konu akışı , seyir zevki çok iyiydi .bence 2018'in izlenmesi gereken filmlerinden biri olduğunu düşünüyorum .
Sinema neden güzeldir'in cevabını veren bir film. Temelinde Saygı talep edilmez kazanılır mesajını veren iki muazzam oyuncunun kendi önyargılarını kırıp güzel bir yol hikayesi yanında kendi dostluklarının oluşumuna şahit oluyoruz. Film hakkında pek bilgim yoktu izlemeden önce çünkü fragman bile izlemem takıntılıyım biraz. Ama Güney'e gideceklerini söylediklerinde ağır bir ırkçılık filmi olacağını anladım tabi. Ama bunun yanında bu kadar da eğleneceğimi hiç düşünmemiştim. İşin kötü yanı yol boyu ilerledikleri eyaletlerde 2019 yılında bile durum çok fazla değişmiş değil. Tabiki haklar eşit ama ırkçılık hala devam ediyor. Mortensen'e bundan sonra sanırım Mortenelli diyeceğim çünkü tanımasam saf kan bir İtalyan derdim kesinlikle :) Özetle başından sonuna büyük bir keyifle izlenecek, çok düşündürecek kimi zaman duygulandırıp kimi zaman hırslandırıp sinirlendirecek kimi zaman da tebessüm ettirecek sonunda da başından mutlu ayrılacağınız bir film. Senenin en iyisi..
ırkçılığın, ötekileştirmenin eleştirildiği bir filmin aynı zamanda sıcacık bir yol hikayesi oluşu beni inanılmaz etkiledi. filmin başında eve gelen siyahilerin kullandığı bardakları çöpe atan şişman aragorn abimizin filmin sonunda doktora sarılarak geçirmiş olduğu evrimi bugün bile ne kadar az insan gerçekleştirebiliyor.
"bilirsin, dünya ilk adımı karşıdan bekleyen yalnız insanlarla dolu."