Frances Ha (2012)

Filmin kapağını her görüşümde filmi kendi çabalarımla keşfetmiş oluşuma üzülüyorum. Kimse beni tanıyamamış yoksa birisi bunu bana tavsiye ederdi. Etmeliydi. Sanırım tek ortak noktamız yaşımız değil Frances.

Tüm olumsuzluklara rağmen hayata karşı Frances gayreti lazım.

bayıldımm.. film istemeden kendisine çekiyor, bitmesin istedim:((

Hayatın içerisinden, ne eksik ne fazla; düşük tempolu, bol diyaloglu; Noah Baumbach'ın kendi tarzında, neden siyah beyaz olduğunu anlamadığım, güzel bir film.

Film neden siyah beyaz olmasın ki, Frances'in kendisi rengarenk olduktan sonra . . . Deli dolu, kabına sığmayan, içinde kim ne der düşüncesi olmayan Frances Handley yeni taşındığı evin posta kutusuna ismini sığdığı kadarıyla sıkıştırıverdi işteee : Frances Ha. Özgür ruhlu kadın !

Slice of life diye tabir ettiğimiz bir hikaye.Sığamadığın yerde eksilirsin, mutlu ya da tatmin olmak için değil,sadece kendin olmak için. Bu film de çevremizdeki insanlardan daha gerçek kurgusal bir karakterin kendi olma çabasını anlatıyor. Seyretmeye ve üstüne düşünmeye değer buldum, tavsiye ederim.

Çok beğendim yaa :) önce sıkılırım diye bi düşündüm amakesinlikle baştan sonra seyrettirdi Frances karakteri oyuncluğuyla doldurmuş gayet filmi.izlenmeli.

Bana hitap etmedi. Beğenmedim ve sıkıldım açıkçası.

Filme kötü diyemem ama gerçekçi gelmedi. İnsan odaklı bir film olmasına rağmen fazla zorlamaydı sanki. Bilmiyorum ısınamadım nedense filme, bitse de kurtulsam dedirtti

Müzikleri de karakterleri de çok hoştu. Hasta hasta iyi gitti, sevdim:)

Garip bir havası vardı sıkmayan güzel tatlı bir film, yüzümde hafif gülümseme oldu finalde. Hoş vakit geçirmek için işe yarayabilir :)

Siyah beyaz olmasına rağmen çok sevdim, değişik ve tuhaftı,tuhaflığı seviyorum,ayrıntıları seviyorum! Ve bu kızın adının neden Frances Ha olduğunu sanırım anladım :))

hayatın içinden, güzelcim bi film. frances'da kendimi gördüm çokça

bu filmin ismi neden "frances ha" diye düşündüm durdum,güzel ayrıntı güzel film

'Sometimes it's good to do what you're supposed to do when you're supposed to do it.'