Söz uçar yazı kalır derler ama ya yazılı kültürün otoriter yönetim tarafından imha edilmesi, okumanın ve kitapların sakıncalı görüldüğü bir misyon kulağa ne kadar da acı geliyor değil mi ? Nesillerdir hiç kitap yüzü görmeyen insanların tutumunu- durumunu distopik bir tarzda sunan mükemmel bir şahaser.
Kitaptaki, filmi uzatacak birtakım unsurları ana ve yan karakterlerin öyküsüne katıp ve daha kısa bir zamana yayarak daha sinemaya uygun, daha akıcı ve yüksek tempolu bir iş çıkarmış Truffaut. Karakterin diğer karakterlerle olan ilişkisi ve gelişimi daha da detaylandırılsaymış aslında kitapla dahi yarışabilecek potansiyele sahipmiş.
Film güzel ama kesinlikle kitabını okumalısınız bazı güzel ögeler filmde yok örneğin Tazı ve arabalar gibi ama verilmek istenen mesaj yine yerine ulaşmış. Ama önce kitap!
önce kitap, önce kitap.kesinlikle kitabını okumamış olsaydım , kısmen zaman zaman sıkılabilinir bir film. lakin konusu ve vermek istenilen mesajı bilerek izlemek .. gayet başarılı bir film. izleyelim..:)
Kitabını severek okumuştum tekrardan okumayı düşünüyorum. Kitapların yasaklandığı, istenmediği bir suç unsuru gibi gösterilen bir dünya düşünmek istemesekte oluyor işte.. Tıpkı bir zamanlar silahların yanına bir suç aleti gibi konulup insanlara okumayın mesajı gönderilmesi gibi..
Tesadüfen karşılaşıp izlemiştim zamannda. İzlediğimde çok şaşırmıştım çünkü hep bu aklımda dönerdi, olmasaydı kitaplar ya yasaklansaydı diye. Gördüğüme, izlediğime çok çok mutlu olduğum bu ütopyayı umarım herkesin izleme fırsatı olur
http://www.adweek.com/galleycat/files/2013/03/fahrenheit451bookcover-980x730_1.jpeg