"İnsan yaptıklarıdır ama aynı zamanda yapmaya niyet ettikleri" önermesiyle,
Kapitalizmin yüze gülen bir kaltak gibi bizimle oyun oynaması, eğlenmesi, kontrol etmesi, duygularımızı terk etmemize neden olması, birbirimizi yargılayan bireyler haline gelerek kendimizi toplumdan soyutlamamıza sebep olması; çünkü toplum da bir ötekiyi sevmez bu da bir kısır döngüdür. Birbirimizi sınıf, ulus, kültür, alt kültür, dil, inanç, düşünce, cinsiyet, gibi kavramlarla kategorize etmemizi, yargılamamızı sağladıktan sonra birbirinden nefret eden insanlar yaratarak örgütlenemeyecek bir boyuta getiren sistemin gücünün aşılamazlığına vurgu yapan bir filmdi Çok gerçekçiydi. Tokat gibiydi. Sinir stres, gerginlik, endişe yaşayan herkes rahatlamaya ihtiyaç duyar. Tuvalet kontrol edilmediğimiz tek yer. Acaba? Gevşeme ihtiyacı ile ahlaki değerlerinden bile ödün veren insanlar yaratıyorlar. Pazarlamaları, ihracatları ile insanları sahte ihtiyaçlara muhtaç ederek onlara varlıklarını kim olduklarını, ne için yaşadıklarını unutturarak estetik olmak gibi kaygılar yaratarak yaratıklara dönüştürüyorlar. Ve bu şekilde varlıklarını sürdürebiliyorlar. İnsanları sonsuza kadar kanlarını emebilecekleri varlıklara dönüştürerek. (İyi yemek yapma örneği gibi. Buradaki "iyiye" dikkat çekmek istiyorum) Her şeyi elimizden aldıktan sonra geriye bir tek hayaller kalıyor. Ya onu da elimizden alırlarsa? Arkada söylenen devrim marşı Bolivya devriminde sıkça söylenen "el pueblo unido jamas sera vencido" sözlerinin anlamı "örgütlü bir halkı hiçbir kuvvet yenemez" (ağlamaktayım)
Tek mekan, bol diyaloglu filmleri seviyorsanız kaçırmayın. Tipik Amerikan tarzı iş yaşamı, ben merkezli olmak, doğruya bile bile yanlış demek, yanındakini korumayı hiç düşünmemek hepsi var bu filmde. Oyuncular iyi gerçekten. İyi seyirler...
Rekabetçi işyerlerindeki çirkinlikleri gözler önüne sermiş..sizden nasıl kötü insan olmanızı beklediklerini; iyilik,dürüstlük,vicdan gibi kavramların olmadığı o dünyada var olabilmek için nasıl bişeye dönüşmeniz gerektiğini gayet açık bir şekilde ve başarılı oyunculuklarla anlatmış! Bravo diyorum,izlemeye değer..
mülakattaki soru tarzları, başvuranların oyunculuk becerisi, alttan alta işlenen kapitalizm eleştirisi ve sistemin insanları sürüklediği çıkarca-pragmatist-bencil ruh hali. çok iyi bir film.
Kapitalizmin yüze gülen bir kaltak gibi bizimle oyun oynaması, eğlenmesi, kontrol etmesi, duygularımızı terk etmemize neden olması, birbirimizi yargılayan bireyler haline gelerek kendimizi toplumdan soyutlamamıza sebep olması; çünkü toplum da bir ötekiyi sevmez bu da bir kısır döngüdür. Birbirimizi sınıf, ulus, kültür, alt kültür, dil, inanç, düşünce, cinsiyet, gibi kavramlarla kategorize etmemizi, yargılamamızı sağladıktan sonra birbirinden nefret eden insanlar yaratarak örgütlenemeyecek bir boyuta getiren sistemin gücünün aşılamazlığına vurgu yapan bir filmdi Çok gerçekçiydi. Tokat gibiydi. Sinir stres, gerginlik, endişe yaşayan herkes rahatlamaya ihtiyaç duyar. Tuvalet kontrol edilmediğimiz tek yer. Acaba? Gevşeme ihtiyacı ile ahlaki değerlerinden bile ödün veren insanlar yaratıyorlar. Pazarlamaları, ihracatları ile insanları sahte ihtiyaçlara muhtaç ederek onlara varlıklarını kim olduklarını, ne için yaşadıklarını unutturarak estetik olmak gibi kaygılar yaratarak yaratıklara dönüştürüyorlar. Ve bu şekilde varlıklarını sürdürebiliyorlar. İnsanları sonsuza kadar kanlarını emebilecekleri varlıklara dönüştürerek. (İyi yemek yapma örneği gibi. Buradaki "iyiye" dikkat çekmek istiyorum) Her şeyi elimizden aldıktan sonra geriye bir tek hayaller kalıyor. Ya onu da elimizden alırlarsa? Arkada söylenen devrim marşı Bolivya devriminde sıkça söylenen "el pueblo unido jamas sera vencido" sözlerinin anlamı "örgütlü bir halkı hiçbir kuvvet yenemez"
(ağlamaktayım)