45 yapımı uyarlamaya kıyasla daha karanlık ve Dorian’ın gece hayatına ve şehvet dünyasına girişini daha sansürsüz gösteren fakat kitaba kıyasla biraz fazla karanlık kaçan bir filmdi. Çok başarılı değiş fakat kitaptan sonra bakılır bir uyarlama olmuş bence 7/10
kitabının olduğunu bilmeden izlediğim filmlerden. yoksa önce kitap. \o/ önce kitabını okuyamadığımdan olsa gerek, yorumların aksine film izlenesi bir film olmakla beraber, insanı anlık başka ütopyalara götürdüğü filmlerden. her şey kendisinin aynası*
Dudak uçuklatıcı bir uyarlama. Kötü insan portresi, içimizde olduğu gibi filmde de fazla görünmüyor bu yönüyle ilk beğeniyi aldı. Sahneleri fırça darbelerinin dans edişi gibi her an çok sanatsaldı. Sanki filmin evreni tablonun kendisiydi. İnsanların birbirine bakışları tablolardaki kadar doğal, birbirlerine dokunurken ellerindeki çizgiler tuval üstündeki kadar görünür, sıcak sahnelerdeki şehvetin sarsıcı yanı halvet oldurucu , dışarıdaki yoksulluk ve içerideki zenginlik; masonik göndermeler ve hedonizmin doruğu ile kusursuz bir eleştiri altında toplanmış. Karakterlerin psikolojileri çok ön planda oyunculuklar zirvede. Yapaylık çok gerçekçi, samimiyetsizlik çok samimi. Şeytanı uzakta aramamak gerektiği aslında her an onunla birlikte bir şeyler yeyip içtiğimiz savları çok insancıl bir yerden kanıtlanıyor. İradenin ve ruhun yok olmasının seçimi bize kalmış diyor hikaye ve film. Ve bu gerçekleştiğinde sinemanın imkanları çok kullanışlı bir hale geliyor. Önce bir cinayete tanık olup sonra cehennem köpeği ile karşılaşıyoruz. Bu Dorian'ın işlediği bir cinayet değil. Kötü olmayı seçen insan önce duyarsız oluyor. Sonra kendinden uzaklaşıyor, toplumu reddediyor, deliliğin sınırına geliyor, cinayet işliyor ve bunun sıralamasının işlevselliğini çok net görüyorsunuz. Müzikler ve gerilim fazla baymıyor. Sessizlik ve sözsüz oyunculuk daha çok etkiliyor. Bayağı jumpscare teknikleri yok korkmak bile insani bir ihtiyaç olarak kalıyor. Aslında ellerim titrerken nasıl bu kadar şey yazdım bu bile şaşırtmaya yeterliydi ama bu kadar kötü eleştiri üstüne paylaşmak istedim düşüncemi. Önce irade sonra ruh yok olur. İnsanın işlediği en büyük cinayet kabullenemediği kişiliğini öldürmesidir.
Kitabini okuyup fazlasiyla tesirinde kalmis biri olarak yorumlar hic ic acici degil;izlememek daha iyi gibi gorunuyor,kitabin biraktigi tadi da bozmasindan korktum ?!? (Film sitesinde kitap reklami :) ?!%@%
Filmin uyarlama oluşu büyük bir puan kaybettirmiş kitabını okuyup sonra izlemeye karar verenler açısından. Misal,ben. Hikayenin akışı ve verilen efektler bir yere kadar çok güzel,dozunda giderken bir yerde öyle saçma bir efekt var ki insan korkacağına gülüyor. Ruhunu şeytana satarak sonsuz gençlik peşinde mahvolan bir yakışıklı konseptini bu kadar abartmaları olmamış. Psikolojik açıdan kitabın içerdiği gerilimi film içermiyor. Kitabı kumadıysanız filmi izleyin. Kitabı okuduysanız izlemenize çok da gerek yok bence.
Karamsarlıkla dolu bir film olmuş.
Aşırı içim sıkıldı izlerken, ayy karanlık mı oluyor bilmiyorum ama cidden daralttı beni. Sevmedim hiç.