Don't Look Up (2021)

Medyanın ve siyasilerin bilimi bile nasıl kullanıp çarpıtabildiği, herkesin çıkarı için dünyanın sonunu bile umursamadığı. Halkın basitçe görebileceği birşey için bile nasıl kutuplaşabildiğini görmek her zaman olan şey işte bu değil mi zaten. Yüzyılların gerçeği, her ülkede aynı durum. Efsane bir filmdi. Kadro zaten çok iyi.

Film çok başarılı, tam günümüzü anlatıyor. Jonah Hill aşırı iyi oynamış, adama tokat atmak istedim film boyunca :) DiCaprio da nerd rolünün hakkını vermiş.

Netflix'e çok büyük bir davanın açılmasına neden olabilecek güzellikte bir film. Jeneriğin ortasında bir ek sahne ve after credit olmak üzere film bitince 2 sürpriz sahne ile sizi karşılıyorlar. Bakmadan geçmeyin. Bunun dışında zaman kaybetmeden izleyin çünkü zaman çok değerli. Toplumun alıştığı bir yaşam tarzına göre seçilmiş dahiyane bir kurgusu var. Film izlerken ekrana bakmayı bırakıp telefonlarını ya da bilgisayarlarını kontrol eden acaba gündemden uzak kaldım mı diyen ahmaklar bile filmden zevk alacak şekilde tasarlanmış. Konu elbette klasik bir Hollywood filmi ayarında 'bkz. kahramanın yolculuğu' ancak herkesin benimsediği ortak dil dışında Netflix de kendi dilini belli ediyor. Özellikle sembolik yanını oldukça güçlü buldum. Dibiasky Kuyrukluyıldızının dünyaya zarar vermesi ile bu yıldızın adını aldığı kadın Dibiasky de aslında vereceği haber ile dünyaya zarar verecektir ve burada çok büyük bir bağdaştırma kurulmuş psikolojik yönde. Bunun dışında Beyaz Sarayın koridorunda yer alan Kızılderili tablosu ile Amerikan hükümetini en çok tehdit eden düşman ile kuyrukluyıldız kıyaslaması yaptırıyor seyirciye. Yani Amerika'nın korkacak hiçbir şeyi yoktur, bizi hiçbir güç korkutamaz sloganı ile korkusuz bir toplum yaratılmak hedefleniyor ve korkuyu yok etmek aslında uzaklaştırmak için dijital cihazları ve yazılımları nasıl pervasızca kullandığımız hicivli bir dille anlatılıyor. Başkan kendi karalama kampanyasını yok etmek için fikir değiştirdikten sonra Oval Ofis'te Nixon tablosu beliriyor bu da gözden kaçmamalı. Ülke ikiye bölündüğünde toplantı odasında bir Amerikan İç Savaşı tablosu görünüyor, siyasetin ülke böldüğü yergili bir şekilde ele alınmış. Uzaya gönderilen savaş gazisi olan Ron Perlman aklını yitirmiş ve oldukça beyinsiz bir karakter. Cast seçiminde Perlman'nın kullanılması ila tarihte uzaya gönderilen maymun türlerine bir çağrışım hedeflenmiş bence. Kusura bakma Perlman ama bence de bu iş için biçilmiş kaftansın. Bütün bu sembolik detayların dışında internet çöplüğü yani günümüzün Hollywood'u sürekli yeriliyor. Çünkü biz nasıl hayatı Hollywood'dan öğrendik, Z jenerasyonu da sosyal medyadan öğreniyor. Çok nazlı ve kaprisli bir gençlik olduğu için de dünyada, onları kırmadan üzmeden hayata adapte etmek gerekiyor. Yani dolayısıyla her andan zevk alan, her anı eğlenceli kılmaya çalışan bir insan modeli evrimi söz konusu. Filmde adı geçen BASH şirketi gerçekte yer alan bir yazılım şirketi. Buradaki atıfta sadece yazılımcıların anlayabileceği bir durum söz konusu ama kısaca bağımsız özgür bir yazılımın kapitalizm ışığında nasıl karardığına ve özerkliğinin sonlandığına atfen bir durum tasarlanmış. Bu yönetim biçimine ne yazık ki biat ediyoruz ve kendi imgelemlerimizde alternatif bir gerçeklik var olsa bile görene kadar inanmayacağız. Çünkü bence her şey apaçık ortada bir şey gerçekleşene kadar kimse önemsemez. Çoğu yazarın, filozofun değeri öldükten sonra anlaşılmıştır. Bunun da nedeni kendi varoluşlarını tamamlamış ve konuşmaya değer kişiler oldukları toplumsal olarak ispatlandığı içindir. Filmde gerçekçilik oyunculuklarla ve görsel ile videolarla sağlanırken epik tiyatroda da gördüğümüz seyirciyi zaman zaman seyirden koparan nokta atışı duraksamalar da tercih edilmiş. Aslında filmin politik okuması da yapılabilir. Afişe bakın. Orada izleyiciye sesleniliyor. 'Sakın yukarı bakma, sen hiç keyfini bozma paşam, sana sunulan gerçeği kabul et' İnsanoğlunun aymaz kalmasına bir başkaldırı değerini taşıyor bana göre. Ana akım medyanın biçimini kullanarak ona da kafa tutuyor aslında. Uzayda inşa edilen koloniye proaktif bir bakış açısı sunuyor. Üstelik şuan dünyaya bir kuyrukluyıldız çarpacak bile olabilir. Belki de Netflix'in bir şekilde bu durumu kamuya sızdırma girişimidir bu bilemeyiz. Çünkü henüz gerçekleşmedi.

Son sahnede bilinmeyen yaşam formlarının insana saldırmaları durumu, bir canlının yaşam alanını tehdit eden başka canlılar gördüklerinde toprağını savunması ile özdeşleşiyor ama işçi sınıfı üzerinden kazanan ve işçilikten anlamayan bireylerin doğada nasıl hayatta kalacaklarını bilmedikleri bir sahne daha vurucu olurdu. Seyirciye intikam fırsatı sunan bir sondan ziyade. Çünkü orada konu edilen işçi sınıfı bizleriz.

Spoilerı göster

Hem bu kadar gerçek olup hem bu kadar sürreal bir absürtlük hissi veren bir film olamaz. Çok iyiydi yaaa

" Bir düşünsenize aslında her şeye sahiptik. " Günümüzü eleştiren harika bir film olmuş... Biraz kafamızı kaldırıp baksak aslında her şey çok açık ve net...

Film tamamen diyalog üzerine. Güzel göndermeler var ve kısmen günümüz Türkiye'sini görmedim değil. Güzel izlenebilir ama bu kadrodan daha aktif bir film beklerdim.

Ne güzel olmuş,global aptallıklarımızın altını çizmişler...İlk yarı biraz dizi havası var diye ufaktan eleştirsem de Leo'nun katarsisi ile birlikte bende bir oh çektim! Bu çağın izahı olmaz mizahı olur ancak zaten!Neydi ünlü deyiş "İki şey sonsuzdur insanoğlunun aptallığı ve evren.İkincisinden emin değilim." :)

Her açıdan politika, siyaset, teknoloji, medya, para vs. uzayan bir listeyle çıkarlar uğruna insanın, insanı ne de güzel harcadığını anlatan iyi bir film olmuş. Ülkeler ve insanlar değişse de "amaan dünya döner kafası" da bir harika (!) Bu tarz eleştiren film veya dizileri izledikten sonra günümüzün ışıltısı, parıltısıyla hâlâ aynı, bir avuç insanın mücadele etmesiyle yaşamı, dünyayı sonlandırırız, bence.

Çok sinir bozucu ama bir o kadar da siyasetin, teknolojinin ve medyanın insan yaşamı ve fikirleri üzerindeki etkisini, asıl amaçları, hayatı düşündüren başarılı bir eleştiri filmi olmuş. Sinir bozucu yanı izlerken günümüzü pek çok yönden hatırlatması. Ayrıca film bittikten sonra, castin başlarına doğru ve en sonunda olmak üzere iki ayrı sahne daha var, kaçırmayın! :)

Müthiş. Son dönemin en iyi kara komedisi. Nefis bir eleştiri iyi bir finalle noktalandı. Di Caprio zaten harika da, Merly Streep inanılmaz iyiydi, bir adaylık daha alırsa kimse şaşırmaz sanıyorum. Telefoncu abi günümüzdeki birkaç ismi hatırlattı. :) Film bitince hemen kapatmayın, devamı var.

özellikle ülkemizde yapılan bu ayrımcılık ötekileştirme ye örnek bir film olmuş
tabiki birçok ülkede var bu durum ama izlerken resmen bir çok benzerlik gördüm ülkemizdeki durumlarla ilgili

Böyle bir diyete tüm kokuşmuş sistemin, insanoğlunun ihtiyacı var sanırım... Çarpıcı 10/9