Berlin Üzerindeki Gökyüzü (Der Himmel über Berlin) (1987)

Berlin Üzerindeki Gökyüzü (1987)Der Himmel über Berlin

Puan 8.7 / 10
Senin Puanın
Etiketler Gizem, Fantastik
Yönetmen
Dil
Almanca
Ülke
Batı Almanya
Süre
128 dakika
98
2
207
190
Özet Fragman Beğenenler
Rainbow profil fotoğrafı
Rainbow
Enteresan olarak nitelendirebileceğim bir senaryosu var. Doğru zaman seçilirse kesinlikle seyirciyi içine çeken bir proje. Hüzünlü bir şiir okur gibi... Cümlelerin muazzamlığı ne kadar sanatsal film olduğunu gösteriyor zaten. Ölümsüz bir varlık neden ölümlü olmak istesin ki ? Aşkın bir vazgeçiş olduğunu bilir de, bunu Wim Wenders 'in tasviriyle izlerken adeta yıkılır insan. Duygularınızı bu filmin büyüsüne kuşkusuzca teslim edebilirsiniz.
error_outline
Celestine profil fotoğrafı
Celestine
Kuru soğan da bataklıktaki ağaç kütük kadar iyidir.
Ama kimse barış hakkında,
epik bir şarkı söylemeyi başaramadı.
Bu barışta ne vardır ki pek uzun sürmez
ve ondan pek bahsedilmez.
Şimdi mi bırakmalıyım?
Bırakırsam insanlık öykücüsünü kaybedecek..
Ve insanlık bir kez öykücüsünü kaybetti mi,
çocukluğunu da kaybetmiş olur.
error_outline
negerekvaryahu profil fotoğrafı
negerekvaryahu
“neden ben, benim de sen değilim? neden buradayım da orada değilim? zaman ne zaman başladı ve mekân nerede bitiyor? güneşin altındaki yaşam sadece bir rüya mı? gördüklerim, duyduklarım, kokladıklarım, sadece dünyadan önceki dünyanın bir görüntüsü mü? gerçekten kötülük var mı? gerçekten kötü insanlar var mı? nasıl olur da ben olan ben, ben olmadan önce var değildim ve nasıl olur da ben olan ben bir zaman sonra ben olmayacağım.”
error_outline
arifcicek profil fotoğrafı
arifcicek
İzlenecek değil, okunacak filmdir. Öyle değerli cümlelere sahip.
error_outline
Eternity profil fotoğrafı
Eternity
ilginçtir ki bu filmi city of angels filminden önce izlemiş ve hasta kalmıştım. inanılmaz etkileyicidir. the space between us filminde bu filmden kesit görünce, bir şeyler karalamak geldi içimden bu başyapıta.
error_outline
Bhrpst profil fotoğrafı
Bhrpst
Güneşin aydınlattığı renkleri insanların gözlerinde görmenin avuntusu.
error_outline
Philosophy profil fotoğrafı
Philosophy
Siyah- beyaz ve renklilik arasında hissetmeyi hissetmek, ölüm ve ölümsüzlük arasında kalan yaşama gökyüzünden seyretmek şiir gibi filmdi...
error_outline
eminuk profil fotoğrafı
eminuk
Ne kadar mutsuz, umutsuz, sevgisiz olursak olalım, insan olmak büyük bir lütuftur. Rengimiz siyah da olabilir, beyaz da pembe de. Hepsi ayrı bir değer taşır ve yaşadığımızı hissettirir. İnsanlığın tüm dert ve tasalarını duyan, gören meleğimiz bile yaşadığımız duyguları yaşamak için her şeyden vazgeçmeye hazır. Film bunu anlatmayı mı amaçladı bilmiyorum ama benim anladığım buydu. Görüntüler çok güzeldi. Müzikle birlikte Berlin'ı yukarıdan seyretmek çok hoşuma gitti. Filmdeki her detayı ayrı ayrı sevsem de aşk hikayesi karıştırılmasa daha mı iyi olurdu diye düşünmedim değil.
error_outline
Peris profil fotoğrafı
Peris
Manzara en güzel uçurumun kenerından görünür...
error_outline
starch profil fotoğrafı
starch
1993 yılında Wenders filmin bir de devamını çekti. Öylesine Uzak, Öylesine Yakın (In weiter Ferne, so nah!) adlı bu devam filminde ölümlü olmayı reddederek melek kalmayı seçen iki melekten birinin Berlin Duvarı'nın yıkılışı sonrasında bu kentteki serüvenleri anlatılır.
error_outline
starch profil fotoğrafı
starch
"Çocukluk Şarkısı"

Çocuk, çocukken
Kollarını sallayarak yürürdü
Derenin ırmak olmasını isterdi...
Irmağın da sel...
Ve şu birikintinin de deniz olmasını
Çocuk çocukken...
Çocuk olduğunu bilmezdi
Her şey yaşam doluydu
Ve tüm yaşam birdi
Çocuk çocukken...
Hiçbir şey hakkında fikri yoktu
Alışkanlıkları yoktu
Bağdaş kurup otururdu
Sonra koşmaya başlardı
Saçının bir tutamı hiç yatmazdı
Ve fotoğraf çektirirken poz vermezdi...
Peter Handke
error_outline