Creation (2009)

Darwin'i belgesel olarak değil de insan olarak izlemek oldukça hoştu. Çevresinin ve eşinin dindarlığı, Darwin'in kitabı ve çevresinin eserinden incineceği düşüncesi arasındaki gidiş gelişi mükemmel yansıtılmış. Filmin bir bölümünde kendisine kitabını tamamlaması için baskı yapan arkadaşlarına "bir toplumda yaşıyoruz, o toplum da kilise tarafından bir arada tutulmaktadır. tekne umduğumuz gibi olmayabilir, ama en azından su üstünde kalabiliyor" der Darwin ve çalışmalarının bitirilmesi konusundaki ısrarlara tepki gösterir. başka bir yerde de; ''Herkesin, Tanrı'nın bizim için bir şeyler tasarladığına inanmayı kestiğini bir düşünsene. Hiçbir şeyin bir önemi olmadığını. Ne sevginin, ne ümidin. Ne inancın, ne haysiyetin. Tek gerçeğin vahşice hayatta kalma mücadelesi olduğunu düşünsene. Her şey bir yana, annenin kalbini kırar.'' der kızına. Darwin Tanrıya karşı savaş vermediğini söyler. Ama Darwin içindeki şüpheyi ve gerçeği arama ve yalnızca gerçeğe güvenme ihtiyacını da yok sayamaz. Bu yüzden kimi yerde de ateizmini ortaya koyar ve çevresine karşı net tavırlar da alır. Filmdeki güzel repliklerden biri de; ''Umut ve umutsuzluğun sürekli yerd eğiştirmesi insan ruhunu hasta ediyor.'' sözüydü. Bu gerilime çok sevdiği zeki kızı Annie'nin hastalığı ve ölümü de eklenir. Bu noktada film biraz açık veriyor. Sürekli halisülasyon gören Darwin biraz şizofrenik bir karakter olarak yansıtılmış. Bu iyi olmamış. Ama filmin müzikleri, çocuklardan dadıya, Darwin'den eşi Emma'ya ve Darwin'in arkadaşlarına kadar her karakter mükemmel bir oyunculuk sergiliyor. Emma rolünde Jennifer Connelly'nin hakkı ödenmez. Darwin'in iç hesaplaşmaları, Tanrı ile araştırmaları arasında gidip gelirken konuyu her açıdan ele alması, onun sabit bir din düşmanı şeytan olmadığını da bize çok iyi gösteriyor. Önyargılardan uzak bir biçimde izlenirse, değerli bir bilim adamına saygı duymamızı sağlayacak bir film. Son olarak dünyanın tüm büyük pazarlarına satılan filmin, abd'de gösterime girmesi için dağıtımcı bulamamasının ardından filmin yapımcısı jeremy thomas'ın şu sözleriyle bitirelim; "2009’da, amerika’da, durumun hala bu şekilde olmasına inanamıyorum, pek çok kişinin hala dünya’nın altı günde yaratıldığına inanmasını çok şaşırtıcı buluyorum."

filmin sonunda ''birinin Tanrı'nın tarafını tutması gerek ve bunun sen olmasını tercih ederim.'' diyerek kitabının son halini eşinin önüne koyması ve ''ister yak ister yayınlat ama önce bir oku.'' diyerek kitabının okunmadan yargılanmamasını istemesi ve eşinin okuduktan sonra kendi değerlerine rağmen eşine destek vermesi de çok güzel bir enstantane idi.

Show spoiler

bilimi seviyorsanız bu film mükemmel bir deneyim :)

Darwin'in Türlerin Kökeni adlı kitabını hazırlama sürecini konu alır. inanç mı bilim mi? tanrı mı evrim mi? sorgulamalarını en yoğun yaşadığı dönemidir. ayrıca Darwin'in doğaya olan aşkı ve ailesine, özellikle de kızına olan düşkünlüğü karşısında duygulanmamak elde değil.