Cobain: Montage of Heck (2015)

Muhteşem bir müzisyeni bir çok açıdan başarılı bir şekilde aktarıldığı muazzam bir belgesel. Hayattan ders alabileceğiniz bir hayat öyküsü. Kesinlikle tavsiye ederim.

Biraz daha dengeli bir adam olaydın keşke..Neyse...

Başta filme değinmekle başlarsak gerek röportajlar, gerek Kurt'ün orjinal çizimleri, artı olarak ses kayıtları ve üstüne yapılan animasyon kısımları ile kusursuz olmuş. Kurt'e ve filme birlikte dönersek sanırım birden fazla izlediğim sayılı belgesellerden biri. Her izlediğim de ise tarif edemeyeceğim bir öfke duyuyorum. Ailelerin küçük yaşlarda çocuklarının yanlarında olmaması ve neredeyse ''umursamazlık'' denilebilecek derece de hiçbir şeyi önemsememeleri, çocuklar için ilerleyen yaşlarda ki en büyük psikolojik sorunların nedeni oluyor. Kurt yetenekli bir insanmış, o da ebeveynleri ve çevresinde ki insanlar kadar umursamaz ama istek ve ihtiyaçlarını açık bir şekilde belli edecek kadar çevresinden yardım isteyen hatta yardım dilenen bir insanmış. Nitekim hiç kimse ona yardım etmemiş. Herkes kendi hayatına devam ederek sadece hayatlarında Kurt'e yer vermiş. Hayatına her giren kişi ona belki bir şeyler katmış olabilir ama ondan fazlasıyla da şey götürmüş. Gerek yaşadığı psikolojik ve sağlık sorunları, gerek yaşadığı özel hayatı, gerek kaldıramadığı ünü ile hiçbir zaman mutlu ve huzurlu olmanın doyumuna ulaşamamış. Hem fiziki hem ruhsal acıları bizlere dinleyecek ve ders çıkaracak çok iyi ürünler bırakmış fakat emin olduğum bir şey var ki hala burada olmasını ve bu ürünlerin asla olmamasını tercih ederdim. Filmde pek bahsedilmese dahi hatta çok tek düze gösterilmiş olmasına rağmen ölümünün fazlasıyla şaibeli olduğunu ve ortada dönen çok büyük olaylar olduğunu düşünüyorum. Ne kadar küçük yaşlardan beri intihara meyilli biri olsa da özellikle kızının doğumundan sonra böyle bir şeyi yapmayacak kadar Frances'i sevmişti. Ne dersek diyelim o zamanlarda neler yaşadığını, Kurt'ün neler hissettiğini ve neler olduğunu tam olarak asla bilemeyeceğiz. Kurt'ün hayat öyküsünü anlatan kısa bir söz ile yorumumu tamamlamak istiyorum..
"Solup gitmektense, yanıp kül olmak daha iyidir." -Kurt Donald Cobain

Yakışıklı demeyeceğim, güzel bir adammış Kurt Cobain. İnsan bu kadar güzel bir adamın böyle çirkin bir hayat yaşadığına inanamıyor. Güzel bir belgesel olmuş.Aklınızda hiç soru işareti bırakmıyor. Özellikle kendi yazıları ve çizimleriyle hayata bakış açısını, hissettiklerini ve neden sonunda ölümü seçtiğini apaçık anlayabilirsiniz. Birileri acı çekecek ve bizler de enfes şarkılar dinleyeceğiz. Kimse mükemmel hayatı ve elinde viskisiyle böyle güzel şeyler yaratamaz. Bu belgeseli beğenmeniz için Kurt Cobain i tanımanız ya da sevmeniz gerekmez. Bir deneyin derim.

Yayınlanmamış şarkılardan olan dinletiler kısmı da oldukça ilgi çekiciydi tıpkı bazı kısımların animasyonlarla anlatılmış olması gibi tabi. Mutlaka izlenmeli. Müzik temelli bir yaşam öyküsü olunca ve de bu yaşam öyküsü Kurt Cobaın'in öyküsü olunca etkilenmemek mümkün olmayacaktır.

90lar grunge gençlerinin haftalarca Nirvana dinlemelerine sebebiyet verebilir.

Kurt Cobain'in yaşam öyküsünü ailesinden edinilen görüntülerle, yer yer animasyonlar, röportajlar ve şarkılarla anlatan muhteşem bir başyapıt.Çocukluğundan itibaren diğer insanlardan hep farklı olan ve alay edilmekten nefret eden Kurt Cobain'in hikayesi çok etkileyici ve biraz da can acıtıcı..
''Hepimizin içinde iyilik vardır ve sanırım ben insanları çok fazla seviyorum, beni üzecekleri kadar fazla..Ben Tanrı'nın küçük,hassas,kıymet bilmeyen ve balık burcu doğmuş bir kuluyum.''
Barış, sevgi ve Empati.

Özellikle animasyon kısımları çok başarılı olmuş cobain seven herkes mutlaka izlemeli.