Çin Mahallesi (1974)Chinatown
Puan
7.5 / 10
Senin Puanın
Oyuncular
Yönetmen
Dil
İngilizce
Ülke
ABD
Süre
130 dakika
Rainbow
error_outline
Cehennemden çıkmak için cehennemin içinden geçmek zorundasın derler ya hani işte tam da bu filme göre bir söz. Duayen Roman Polanski gerilimi, gizemi doruk noktasında hissettiren bir yönetmen.
kaptankaptanim
error_outline
Filme polisiye, gizem, suç gözüyle bakarsanız görünmesi istenen gerçeği ıskalarsınız. Çünkü film hiç de iyi bir polisiye, gizem, suç filmi değil. Film sanatsal yeriyle muazzam, izlemesi çoğunuz için sıkıcı, bunaltıcı hatta çekilmez olabilir. Bu ne ağır film dendiğini duyar gibiyim. Apocalypse Now'da olduğu gibi hızlı işlemeyen bir kurguya sahip. İsimler, olaylar sürekli ucu açık bırakılıyor ve size bir şey anlamadığınız hissiyatını geçiriyor. Zamanla anlamaya başlıyorsunuz ancak kurgu içinde kayboluyorsunuz. Tabi burada of ne muazzam bir zeka, dahiyane bir final vaat etmiyor size. Kaybolmayı kurguda değil de içerikte yaşatan bir film bana göre. Hani herkesin bildiği bir sahne vardır. "Sürekli aynı yerde dolaşıyoruz, daireler çizip duruyoruz! " Evet tam olarak Jake'in yaşadığı şey bu. Filmin adının anlamına geçmeden önce biraz filmde arayalım. Çin Mahallesi. Nedir bu Çin Mahallesi? İki saat sonunda filmde bir iki Çin lafı duyduk ama birkaç tane de Çinli gördük ama başlık olarak çok seçemedik diyorsunuz duyuyorum. Peki size film şunlara dikkat çekiyor desem; Jake, Çin Mahallesinde görev yaptığı sırada mevkini yitirmiştir, sevdiği kadını kaybetmiştir. Bölge savcısı ona "En azını yap" demiştir. Çünkü az bile fazladır. Aslında fazla yaptığımız şeyler kötü sonla sonuçlanırken az yapmak istendiğinde de hüsranla sonuçlanıyor. Yatakta konusu açılan kaybedilen kadın, hatırlanmak istemeyen kötü olay, seksi diyalog, göz sekansı vb durumlar bize Jake'in kaçmaya çalıştığı bir durumdan bahseder. Geçmişte başarısız biri olduğu. Kendine sunulan her fırsatı ciddi bir kibirle çözeceğine inanarak sürekli çözüm üretir ve her seferinde yanılır. Gerçek polisiye eserlerde böyle olmaz. Polis, dedektif, müfettiş kahramandır. Jake burada Faye Dunaway'in de söylediği gibi bir düş dünyasında yaşamaktadır. Kendi başına kararlar alır, yanlış kanıtlar sunar, tek başına destek istemeden su idaresine gider ve sonunda ırmakta sürüklenen bir balık olduğunu görürüz. Her şeyi bilmenin, adaletli olmaya çalışmanın ve çok kolay yoldan para kazanmanın imkansız olduğunu.. Burnunun dikine giden burnundan olur. Jake, az önce sözünü ettiğimiz polisiye eserlerdeki gibi biri değil. Kendi ahlaki muhakemesini yaparak bir insanı suçunun cezasından kurtarmaya çalışan, dolayısıyla kanundan; bir özel dedektif. Filmin bir yerinde Noah Cross ona her şeyi bildiğini sanıyorsun ama hiçbir şeyden haberin yok derken aslında kötülerin her şeye hakkı olduğunu, istediğini elde edebileceğini ve buna aklının yetmeyeceğini söylüyor. Bu da ne demek? Gerçek hayatta daima güçlüler, parası olanlar, kötüler kazanır. Konfüçyus falan da dendiği için felsefi bir yere parmak basalım. Konfüçyus aslında New York'taki Çin Mahallesinin iki büyük simgesinden biridir. Filmde ahlak ile siyaset dengesi gösterilmeye çalışılıyor. Ne kadar ahlaksız eylem o kadar güçlü ceza. Ne kadar ahlaklı eylem o kadar mükafat gibi. Evelyn'nin payına biçilen iristeki leke ile aynı yerde son bulan boşluk Jake'in içindeki anlamsız döngüye benziyor. Jake aslında verdiği kararlar, gösterdiği kendini beğenmişlik, bilmişlik ile kendi cehennemi olan aynı döngüyü yaşayıp duruyor. Çin Mahallesinde çalıştığı zamanlarda yaptığı hataları kaçarak unutmaya çalışırken hayat ona kaçamayacağını söylüyor. Kanuna karşı gelerek vicdanını dinleme, iyi olmaya çalışma, ahlaklı ol, siyasi düşün, aceleci davranma, ölçülü ol. Her şeyi yapmaya çalışırsan hiçlikle yüzleşirsin. Sonuçta sevdiği kadını gene kaybetmiş, mesleki statüsü düşmüş, psikolojisi bozulmuş bir Jake ile karşılaşıyoruz. Çin Mahallesi de aslında New York'un ortasında hayatta kalmaya çalışan insanların diasporası, her türlü yozlaşmanın, faili meçhul cinayetlerin unutulduğu, rüşvetin mümkün olduğu gizli bir bölge / dünya. Filmin adına çok uygun. Burası Çin Mahallesi sözüyle bu yozlaşmışlığa atıfta bulunurken söyleyen kişiye de bir tokat vuruyor. Mümkün olduğunca az şey yap, en azını. Çünkü verdiğimiz tepkiler olup biteni etkiler ve tepkimesi de o denli olur. Böyle buyurdu Konfüçyus.
VforKukuletta
error_outline
Polisiye klasiklerden Jack Nicholson'da cabası, izlenebilir
starch
error_outline
Biraz temposu ağır geldi. Senaryo ve Jack Nicholson'un gençliği ilginçti..
phoeniks
error_outline
heyecanlı bir filmdi izlerken agatha christie kitabından uyarlanmış sanki dedirtyor şaşırtıcı gizemli :))
eskon
error_outline
sonunu bekleyin. çok şaşıracaksınız
KuledekiAdam
error_outline
Bu film adına söylenecek pek fazla bir şey yok aslında. Hakkında ne söylenirse Spoiler olur. Listelerde, arşivlerde baş tacı edilecek cinsten bir film. İzlemeyenleriniz için hemen izlenecekler listesine alınız efendim. Ya da hemen oturun izleyin.