Candy (2006)

Cennet/ yeryüzü / cehennem detayı bile izlettirir ki bazı sahnelerde gerçekten kanım dondu. İzleyin...

Bir zamanlar Candy ve Dan vardı, o yıl çok ateşliydik.
Bal mumları içimizde erirdi.
Balkonlara tırmanırdım, onun için her şeyi yapardım.
Ah… Dany…
Binlerce kuş onun saçını süslüyordu. Her şey altındı, bir gece yatak yandı.
O yakışıklı ve iyi bir suçluydu. Güneş ve çikolatanın içinde yaşıyoruz.
Ama artık güneş doğmuyor. Dany bir şeytandır.
Candy kayboldu, güneşin son ışıklarında, köpek balıkları gibi dolaşıyor.
Senin yöntemini denemek isterdim.
Hayatıma çok hızlı girdin ve bunu çok sevdim.
Eğlence çamurumuzda boğulduk, yabancılara teslim oldum. Her şey eksik
Dünya yana eğiliyor, işimiz bu, bunun peşindeyiz.
İçimde sen varken ölümle evlendim, bir daha uyuyamayacağım. Havuzdaki hayalet.
Kedilere ve tavuklara havlamak köpeklerin doğasında vardır. Baktığım her yerde seni görüyorum, bazen senden nefret ediyorum.
Lanet olsun sana. Çok komiksin Dan sen bana cehennemi yaşattın, bir şeytansın.
Yaşadıklarıma inanamıyorum. Beni kullandın, çok zayıfsın Danny, ciddi olamazsın
Danny, çok korkuyorum, çok korkuyorum.
Kafanı kırdım yatağın arkasında ama bebeğim sabah öldü.
Ona isim koymuştuk, adı Thomas'tı. Zavallı küçük Tanrı... Kalbi davul gibi atıyordu...

Requiem for a Dream tarzında bir yapımdı ama bu film çok daha gerçekçi geldi bana. Uyuşturucunun hissettirdiklerini mümkün olduğunca hissettim, bazı sahnelerinde acı çektim hatta, bir ara bilinçsizce midemi tutmuşum farkında değilim. Ders verme kaygısı gütmemiş, çarpıcı bir son yapalım da dememişler. Minimum aksiyon, maksimum etki..