Buffalo Bill and the Indians or Sitting Bull's History Lesson (1976)

Biyografisinin daha detaylı işlenmesini isterdim. Örneğin Texas Jack Omohundro ve William Frank Carver'ı da filmde görmek isterdim. Ancak bu hali ile de oldukça eğlenceli bir film olduğunu söylemek istiyorum. Politik ve apolitik esprileri oldukça sağlam. Kafesteki bir kuş ile esaret altında olan yerli ifadesi çok güçlüydü. Hatta kuştan nefret ederken ve onu öldürmek isterken elinden kaçırması hemen ardından Oturan Boğa'nın kapının dışında belirmesi çok etkileyiciydi. Lincoln, Custer, Şerif Hickok göndermeleri de oldukça başarılıydı. Amacı dünyanın en iyi şovunu yapmak olan bir adamdan finalde tiyatroya layık bir tirat dinledim. Paul Newman'ın, Bill Cody üzerindeki emeği de görmezden gelinemeyecek kadar büyük, önemli; kompleksi, egosu gibi birbiri ile çelişen durumları çok etkileyici oynamış iki saat boyunca inanarak izledim şuan da hala etkisindeyim. Gerçekte Buffalo Bill böyle biri mi bilemiyorum ama kitaplarda vesaire hep kahraman olarak geçiyor. Sanırım filmde bu noktanın üzerinde daha çok durmak istemiş. Bence Bufalo ve Kızılderili katili bir de yetenekli bir şovmenden başka bir şey değil. Küçük bir alıntıyla sonlandırmak istiyorum yorumu;
Buffalo Bill - Onlara beş on tane battaniye verin bu yeterli olur.
Oturan Boğa'nın Tercümanı - Büyük nehirde yüz altı Hunkpapa Siyusu kaldı.
Buffalo Bill - (Yanındaki arkadaşına) Yüz altı mı? Tanrım beş yıl önce sadece savaşçılarını on bin saymıştık.
76'da düşman 85'te dost...