Körlük (2008)Blindness

Kitabını çok beğenerek okudum bu yüzden filme de büyük merakla başlamıştım ama kitap kadar beni tatmin etmedi. Çok güzel bir konusu vardı ama iyi işlenememişti yani karakterler duygu durumlarını pek iyi yansıtamadı. Geçişler de düşük kalmıştı. Sadece okuduğum satırların canlanmış halini görmüş oldum. Kitabı okumayan biri izlerse çoğu detayı anlayamayabilir

Bakabiliyorsan gör, görebiliyorsan farket.. Bu sözlerle başlıyor kitap. Artık her yorumda kitap daha iyi demektense filmleri kitabın görsel bir özeti olarak yorumluyorum ve filmden aldığım zevki yükseltiyor. Bu film için de aynı şey geçerli. Kitaptaki derinlik olmasa da beyazlığın ve şehrin evriminin yansıtılması hoşuma gitti. Fakat film genel olarak çok donuktu ve kitaptan tanıdığım sahneler olmasa o anlar bana etkileyici gelir miydi emin değilim. Kitap film olarak genel son sorum ise neden abi ? yani doktorun karısının özelliği neydi bunun cevabının olmaması bence hikayenin en eksik noktası. Yine de özellikle pandemiyi yakından yaşadığımız dönemde daha çok empati kurmamızı sağlayacak bu hikayeyi okumanızı tavsiye ederim :) film puanı 6.7/10

Sen dur dur pandemide okuyacağın tutsun :) Uyarlama çoğu film gibi bu da eksik ve hızlıydı ama ben filmdeki renk paletini sevdim. Sadece, her şeyi apaçık okumak bazen daha sert olabiliyor. Bu eseri de çarpıcı yapan bana göre sertliği. Her şey kafamda daha karanlık ve daha kirli de olsa sadece spoiler içinde belirttiğim sahneyi görmek için bile izlerdim, kafamdakinden katbekat iyiydi. Ayrıca doktor, senden nefret ediyorum.

3. koğuştan döndükten sonra, ölen kadını yıkadıkları sahne resmediliş şekli olarak muazzamdı bana göre. 8 kadının 1 kadını bir avuç suyla yıkaması, değişen pek de bir şey yok aslında.

Spoilerı göster

İçinde bulunduğumuz şu coronalı günlerde konusu salgın olunca insan izlemek istiyor haliyle ...Kitabı okumadım açıkçası yine de az biraz bildiğim kadarıyla yorumlayacak olursam film çok da tatmin edici değil.Tempo düşük oyuncularda beklediğim enerji yok .Oysa ki konusu gerçekten çok güzel...

Kitabı okuduktan sonra filmini izlemek güzel duygu (: Kesinlikle önce kitabı okumanızı tavsiye ederim daha sonra kitabın hızlı, kısa bir özeti olarak filmi de izleyebilirsiniz. Kitabın yanında sönük kalsa da güzel bir filmdi.

Perfect Sense'ten sonra duyu kaybı üzerine izlediğim en iyi filmdi sanıyorum. Kitabını okumama rağmen pek anımsamıyorum ancak gerildiğimi hissetmiştim sanki. Bu filmde de gerildiğim sahneler oldu. Dış sesin söyledikleri ise verilmek istenen mesajı iletiyor gayet. İyiydi.

İnsan bir sabah güne gözlerimi böyle açarsam ne olur? diye düşünmeden edemiyor..

Aha da gerçekten bakmak ile görmenin arasındaki o çizgiyi aşmış ablaya vazgeçmediği için saygılar sevgiler..

Spoilerı göster

kitabını okusaydım dayanamayıp yarıda bırakırdım dediğim film. özellikle karantina sürecinde yaşananlar canımı sıktı. sıktı derken film kötü anlamında diil, olaylar canımı sıktı.. film izlerken içinde buluyorum kendimi.. yapılan edilen bana yapılmış gibi düşünmeye baslıyorum. ama siz öyle yapmayın, oldugu gibi izleyin olayları. yoksa mantıksız bulucanız cok sey cıkar önünüze.

Jose Saramago'nun bu eserini okurken çok etkilenmiştim ve bu süreçte hayatımda karşılaştığım körlük üzerine tesadüfler de şaşırtıcıydı,bir süre hiç aklımdan çıkmadı.Görsellik için izlenebilir iyi bir uyarlama fakat yine de yeterli değildi.İlk olarak kitabını okuyup hayal gücünüzün sınırlarını gördükten sonra izlemenizi tavsiye ederim.

Nobel ödüllü yazar Jose Saramago nun aynı adlı eserinden uyarlanan film , kitaba göre sönük kalmış. Farklı konusu ve özgün senaryosu için izlenebilir. Kitapseverler için kitabı tavsiye ederim filmden ziyade .