Şu hayatta acı da geçici, mutluluk da işte... Hiç bir şey baki değil. Senaryoyu ve işlenişini çok başarılı buldum ben. Sonucu direkt vermeyip yapboz parçalarını izleyiciye tamamlattıran böyle yapımları seviyorum. Oyuncular da gayet iş çıkarınca ortaya güzel, anlamlı bir film çıkmış.
Ercan Kesal ve Sarp Akkaya isimlerini görünce zaten bir moda girip beklentiyi yükseltiyorsunuz. Üstüne Songül Öden'in doğru eşlik etmesiyle ortaya çok kaliteli bir film çıkmış. Sedat ve Musa uyumu, dinginliği sakince olaylara doğru gitmesi izlerken filmin nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Film netflix'in en iyi yerli yapımlarından biri olmaya şimdiden aday. Musa'nın o kadar çok hata yapıp 15 yıl sonra hala kızına duyduğu heyecan ve babalık hissi insanın filme bağlanmasını sağlıyor. Nuriye'ye olan aşkı ve kızına olan baba sevgisi karaktere bağlanmamızı sağlıyor. Sarp Akkaya bu dram işinde çok başarılı.
Eminim herkes izledikten sonra şu cümleyi kuracaktır. "Ah ulan Musa, ah be Musa! en azından şarkıyı bir kere dinleyebilseydin."
Eminim herkes izledikten sonra şu cümleyi kuracaktır. "Ah ulan Musa, ah be Musa! en azından şarkıyı bir kere dinleyebilseydin."