Ben-Hur (1959)

Çok emek sarfedilen bir baş yapıt.Birçok dalda ödül almasına hiç şaşırmadım.Tam anlamıyla efsane.Film o kadar akıcıki,Uzun olmasına rağmen hiç sıkmadı.Tekrar tekrar izlenebilir.Tüm ekibi tebrik ederim.9.2

Filmde roma devri ve Mesih'nde geçmesi filmi dahada güzelleştiriyor.

Spoilerı göster

Böyle bir yılda böylesine muazzam bir film. Bir başyapıt. 3.5 saat olmasına rağmen kendisini sıkmadan izleten bir kurguya sahip muhteşem bir yapım. Görsellik, kostümler, oyunculuk her şey inanılmaz iyiydi. Sinemanın hakkını veren bir eser. Harika bir klasik. Bayıldım. Çok ama çok iyiydi. 8.5/10

Amerikan İç Savaşı döneminde yaşayan General Lew Wallace'ın aynı dönemde siyahilere uygulanan ayrıştırıcı politikalar nedeniyle kaleme almış olduğu muazzam bir eser. O dönemde bunu siyahilerin üzerinden anlatmak yanlış anlaşılacağı için biraz liberal bulduğum ama neticede İsa'nın doğduğu yılda kaleme alınarak kurgulanmış kusursuz bir başyapıt. Her ne kadar Bir İsa Hikayesi diye noktalamış olsa da kendi otobiyografisinde hiçbir mezhebe üye değilim der. Bunun nedenini şöyle açıklayabiliriz. Önce Mısır'da kölelik vardı ve bir kurtarıcı gerekiyordu. Musa ortaya çıktığında yıllar sonra kendi insanlarımızdan sizi kurtaracak biri gelecek dedi ve o kişi Kurgusal olarak Judah Ben Hur oldu; eserde de çektiği acılarla. Ancak gerçekte bu kişi aslında İsa idi. Roma tanrıları ve inancını zedelediği için kurban edildi. Onu sadece bir insan olarak düşündüğünüzde hiçbir devletin bir kurtarıcıyı yaşatmayacağı sonucuna varabiliriz. Çünkü devletler kendileri kurtarıcı olmak isterler. Daha sonra İsa tüm dünyaya yayıldığında Hristiyanların bazıları onun kurtarıcı kimliğini üzerine alarak İsa Hristiyandı, Yahudi değildi dedi. İznik konsili de bunu tartışmak için düzenlendi. Topluma fayda sağlayan kim varsa, devlet çıkarınadır. Araplar yalnız kaldığında, Hristiyanlar ve Yahudiler düşmanları oldu kabile savaşları başladı. Pek çok Yahudi kabilesi, Araplara karşı kışkırtıldı ve de finanse edildi bunun sonucunda meslim - mislim kavminden Müslümanlık oluşturuldu ve İslamiyet boy gösterdi. Aslında bakıldığında Lew Wallace'in tüm bu uydurmasyon hikayeleri mitleştirerek bir trajedi üzerinden konu alması çok anlamlı oluyor. İç Savaş'ın başlarında iki tarafın da İsa gibi kutsallaştırdığı iki karakter yaratıldı. Ancak mucizevi bir dille savaş zamanı merhamete kıtlık vuran bir süreç olduğu için kimseyi sıkmadan, umutsuzluğa kapılmalarına izin vermeden titizlikle ve kahramanlık ile eğlenceyi birleştirerek bu karakterler yaratıldı. Bu karakterler Billy Yank ve Johnny Reb'dir. Anlayacağınız üzere Birlik ordusundan yana olanlara Yankee denmesinin nedeni aslında Christ - Christian gibi bir benzetme. Amerikan futbol takımı yankee'ler de bu onur olarak görülen şeyi sürdürmek için kuruldu. Öte yandan Johhny Reb adı da Konfederasyon tarafında yani Güneyli Yahudi Johnny Reb'den gelmekte. Aslında güneyli çiftçilerin çoğunluğunun Protestan olduğu düşünüldüğünde Lew Wallace'ın neye dikkat çekmek istediği çok net görülüyor. Ki eserin içinde “Ben mucize bekleyemem ”, “Mucizelere inanmam” , “Hayat bir Mucize” gibi ifadeler fazlasıyla yazarın duruşunu konuşuyor. 90'larda Gala gibi pek çok dağıtımcı VCD şirketin üç farklı Ben-Hur çizgi filmlerini izledim. Çizgi filmlerde İsa'nın ölümü ya da insani zaaflara yer verilmiyor. Bunun da nedeni tıpkı Roma'nın diğer uluslara hükmederek düşüncelerini değiştirmesi gibi devletlerin(çünkü bu çizgi filmin yapımcıları Türk değil) küçük çocuklara gerçeğin kendisini göstermeden sadece kendi doğruları ile empoze etmek. Yazıyı şununla noktalamak istiyorum. Bir fikri unutturabilmek için karşısına başka bir fikir çıkarmak, bir fikirle mücadele edebilmek için karşısına başka bir fikirle çıkmak gerekir.

11 Oscarlı sinema tarihinin en önemli filmlerinden biri, adeta bölüm sonu canavarı. 62 yıl önce çekilmiş üç saat kırk dakikalık film ama inanın hiç sıkmıyor. Bir destanı okur gibi izliyorsunuz. O yıllarda böyle bir prodüksiyon.. günümüzdeki yeşil perdeli teknoloji sinemasının çok üstünde bir film. Şu anki çoğu filmden daha kalitelidir. Karakterse çok güzel yaratılmış, dönemin siyasal olaylarına, kölelik olaylarına, Roma imparatorluğu, Tiberius, Yahudiye bölgesi, arena ve yarışlar, deniz savaşı, Hz. İsa olayına kadar neredeyse her şeye tanık olan karakter aynı zamanda kendi hikayesinin peşinde... tarafsız bir şekilde aktarılmış ve tam bitmesi gereken yerde bitmiş. Tam anlamıyla yetti ve tam anlamıyla keyif aldım.

59' yılında böyle bir prodüksiyona imza atmak akıl alır gibi değil, çok uzun bir film olduğundan her zaman değil ama denk geldikçe izler ve yine şaşırırım.

Uzun olması herkes gibi benim de gözümü korkuttu. Korkuttugu kadar yokmuş diyemeyeceğim, çünkü gerçekten yorucu bir film. Ben Hur karakterinin başından geçenler öyle yağ gibi akıp giden cinsten değildi bence. O yüzden bir kerede izleyemedim. Tabii çok beğendiğim de bir gerçek. 59 yapımı bir filmin şimdi bile hem göze hem kulağa hitap etmesi büyük başarı. Özellikle arena sahnesi beni çok heyecanlandırdı. Zamanın nasıl geçtiğini anlamayacağınızın garantisini veremem ama seveceğinize eminim.

Artık Carlton Heston’a hayran olmamak elde değil yani,Maymunlar Cehennemi’nde de çok beğenmiştim,Ben-Hur’la tescillendi hayranlığım  Klasik olacak ama film döneminin harikalarından arkadaşlar. Öldülleriyle de kendini belli eden bir film zaten. Süresi sizi korkutmasın,film gayet pürüzsüz ilerliyor ve kendini izlettiriyor. Bir kere çok güzel görüntüler var,bazı filmlerin renkleri çok güzel olur,özellikle dönem filmi olarak Malcolm X’in renklerine ben bayılmıştım,şimdi bir de bu film eklendi renk güzellerine. Değindikleri konuları da çok güzel işlemişler bence,Hz.İsa’nın insanlar üzerindeki etkisi güzel yansıtılmıştı,zamanın Kudüs’ü güzel yansıtılmıştı,hele ki meşhur yarış sahneleri gerçekten iyiydi. Meğer o sahnelerdeki ölümlerden biri gerçekmiş ki bu çok büyük bi olay değil mi yahu! Ben dini filmler başlığı altında bulduğum için daha din odaklı bir film bekliyordum ama öyle olmasa da çok beğendim. Bazı filmler beklentinizi karşılamasa da beklentinizden çok şey bulabiliyorsunuz o filmde. 2016 uyarlaması da varmış filmin,hatta Haluk Bilginer oynamış vs ama aynı etkiyi vermeyeceğinden izlemeden eminim diyebilirim. Ne çok konuştum,iyi seyirler şimdiden.

İnanılmaz bir film. Klasiklere her zaman tereddütle yaklaşırım ama günümüzdeki kaliteli bir filmden alacağım kalitede zevk aldım. Ben-Hur'un harika macerasını izleyip aile dramına da üzülüyorsunuz bir yandanda. Süresi uzun olduğundan bayağıdır erteliyordum izlemeyi fakat süre hızla akıp gidiyor. 11 oscar almış ve hepsini tamamen hakediyor o dönemdeki diğer adayları bilmesemde :) Her sinemasever mutlaka bir kez de olsa izlemeli derim. 9/10

Klasiklerden hoşlananlar için mutlaka izlenmesi gereken . Çekildiği dönemde 11 oscar almış , dönem şartlarına göre mükemmel sahneleri ve oyunculuğu ile çok beğendiğim film. Bol vaktiniz varken izlemeniz tavsiye olur zira film 3.5 saatten uzun :)