Ben Bir Garip Keloglanim (1976)

Ben Bir Garip Keloglanim (1976)

Puan Yeterli oy sayısına ulaşılamadı
Senin Puanın
Etiketler
Yönetmen
Dil
Türkçe
Ülke
Türkiye
Süre
80 dakika
20
0
157
1
Özet Fragman Beğenenler
kaptankaptanim profil fotoğrafı
kaptankaptanim
Kahramanımız gene sanki iki tane kişiye sevdalanmamış gibi karı kız peşinde koşarak başlar maceraya. Ha pardon karı kıza değil, Kara Kız'a sevdalıdır. Bunlar da Cankız, Ay Kız, Balkız bitmek bilmediler anasını satayım. Sultan Şeytane karakterini Rengin Arda ve vezirini Ekrem Gökkaya oynamıştır. Muhteşem Durukan, Reha Yurdakul, Hüseyin Baradan ve Yadigar Ejder de önemi büyük karakterlerdendir. Anası Keloğlandan pazardan bir keçi almasını ister lakin hesaba katmadıkları bir şey vardır. Folklor grubu kıyafetli Haramiler.. Haramiler, keçiyi kaçırıp yerine köpek bağlar. Keloğlan kendi kendine konuştuğu bir esnada "Al takke ver külah" der köpek, Bicirik'e dönüşür. Haramiler ateş başında Keloğlan'ın keçisini yerlerken Keloğlan gelip hesap sorar. Haramiler, yaptığına pişman olup Keloğlana borçlarını ödemek isterler garip bir şekilde. Ama inatçı Keltoşoğlan ille de keçi diye tutturunca (keçi inadı işte) yakalayıp ağaca bağlarlar. Bu sahneyi de hatırlarsınız. Haramiler içip uyuya kalır, Bicirik de Keloğlan'ı iplerden kurtarır. Önceki filmdeki Ali Cengiz Usta'ya ithafen olsa gerek bir Ali Cengiz oyunu yaparlar ve haramileri ateş başında yanan odunlara bağlayıp kaçarlar. Bu filmde ufaktan da olsa bir Atını Seven Kovboy havası vardır; Bicirik'in ata dönüştüğü sahnelerde Keloğlan, Bicirik'le yani atıyla konuşabilir. Bu filmdeki Bicirik'in devamlı tekrarladığı söz "Yaşa Usta" dır. Bicirik'in her oynadığı filmde kıyafeti değiştiktir; Keloğlan, her filmde kendini oynamaktadır ana karakter olduğu için ama Aydın Babaoğlu'nun karakteri hep değişmektedir. Tiplemesi aynıdır. Şiirsel dil bu filmde daha fazladır. Hacivat Karagöz tadında atışmalara yer verilmiştir. Bu sayede komedi oranı da artmaktadır. Üstü açık bir handa yemek yemeye gelirler ve o sırada Sultan Şeytane'nin adamları gelir ve Şeytane'nin emriyle halkın ağzını mühürletir. Burada Keloğlan'ın çok tatlı bir cümlesine yer verilir. "Sultan dediğin bir saray kişisi mi, Şeytane de şeytanın dişisi mi?" He bu arada Şeytane, tacı kayıp olan sultandır. Hatırladınız zaten. Hatırlamadıysanız Prenses Bülbül Yuvası diyorum? Gevşetme tozu? O da mı olmadı o zaman İğneli Fıçı yeterli olacaktır. Bunlar da işe yaramassa şu cümleye geçelim. ""Kavun değil kelektir fistan değil yelektir eğer tacı ararsan en adi bir köpektir" Hihihihi o kadar güldüm ki Sultane'nin kafasına ettim..
error_outline