Ayla: The Daughter of War (2017)Ayla

Filmi dusurme yonunde yorum yapanlari pek anlayamadim dogrusu... Evet ture gore benzer filmler var fakat essiz bir hikayeye sahip, dahasi gercek ve cok ozel. Bu denli bir baglilik kimi zaman oz ana babalarda gorulmuyor. Kalpten kurulan duygularin öz olmasi icin kan bagina ihtiyac yok. Filmde gercek bir baba kizin hikayesini izliyoruz. Ben keyifle, gururla izledim. Oyunculuklari sicak ve samimi buldum. Begenin begenmeyin ama bu ozel hikayeyi mutlaka ogrenin derim, iyi seyirler.

Çok beğendim.Çok duygulandım. Çok etkilendim. Küçük bir kız ve astsubay arasındaki inanılmaz bağ... Marilyn Monroe'nun gerçek Marilyn Monroe'ya ve Ali Atay'ın gerçek Ali'ye olan inanılmaz benzerlikleri... Harika bir konu, muhteşem bir kurgu ve muhteşem oyunculuklarla harmanlanıp önümüze sunulmuş. Geriye sadece arkamıza yaslanıp,mendillerimizi yanımıza alıp filmin tadını çıkarmak kalıyor.
Oscar alır mı? Zannetmem. Oscar kazanamayacak belki ama çok fazla kalp kazandı :)

Filme bu kadar eleştiri yapılması güzel olduğunu gösterir. Evet oscar alamaz ama aday olur. Klişe sahneler var mı var ama klişe bizim hayatımızda var. Oyunculuklar çok iyiydi bence, belki kadın oyuncularımız biraz daha yukarıda olabilirdi. Çetin Tekindor'a laf yapan arkadaşları da anlam veremiyorum. Daha ne kadar iyi rol yapabilir ki, hele İçerde dizisinden çıkamamış arkadaşa söylüyorum. Bence sen dizinin etkisinden çıkamamışsın. Adamın daha önceki film ve dizilerinde de aynı tip konuşmaktadır.
Uzun lafın kısası film izleme hobisi olan herkes filmi izlemeli bence ki ilerleyen zamanlarda daha iyi film yapılsın. ,

Ben Beğendimmmm :) Türk Filmi Statüsünde 8 Puan Alır.

Niye çocuğa Ali ata bak'ı öğreteceğinize Ali Atay'ı öğretiyorsunuz?

Bu filme 8 verenler en çok etkilenenler sanırım ama 7 yi geçmez bence.

Türkiye için gerçek kaynaktan yapılmış bir alıntı vardı. "Tarih bizi değil Türkleri yazacak" diye, Amerikalı bir komutan söylüyordu. Kişisel görüşüm, tarihimizden alıntı yapılmış olan bu film, kalpleri ısıtan türdendi. Sertab Erener'in şarkısında dediği gibi "Güneş olup yeşertmeyi... İnsanı kim olsa sevmeyi... Ayla Ayla öğretecek..."

Beklentim büyüktü. Muhteşem boyutlarda etkileyen bir film olmasa da, Ali Atay ile özlem gidermiş olmak güzeldi. Oyuncular da iyi performans sergilemişlerdi ama gerçek bir olaydan uyarlama olmasından mıdır bilmem, bu kez konusu itibari ile aşırı sarmadı. Ortalamanın biraz üstünde bir filmdi. Duyguları yansıtma konusunda biraz eksiklikler vardı yani. onun dışında gayet başarılı buldum. İzleyin derim.

O kadar büyük kocaman beklentilerle gitmiştim ki ondan üzüldüm sanırım. Konu güzel oyuncular iyi gel gör ki duyguları tam yaşayamadım duygusuz biri de değilim ama ne bileyim tam moda gireceğim hop bölüm atlıyor, oradan oraya gidiyor bi izin ver bi dur ama acelen ne. Bir tek İsmail Hacıoğlu'nu çok sevdim. Gerçekten çok başarılı bir iş çıkarmış gerisini boşverdim. Çetin Tekindor ise İçerde dizisinin etkisinden kurtulamamış; mafya babası gibi konuşmalar falan... hiç sevmem.

Çok üzgünüm ama etkilendim diyemiyorum. Oscar falan orada bir duralım. Amerika'nın ya da Avrupa'nın otuz sene önce yaptığı filmleri yeni yeni yapmaya başladık. Bu da onlardan biri. O kadar çok örneği var ki. Klişeler silsilesi. Gerçek hikaye anlamlı duyarlı olan kimse inkar edemez bunu ama sinemaya aktarılış? İyi oyunculuklar ve efektle bir şeylerin içinden çıkılmaya çalışılmış. Ali Atay'ı çok reklam yapmışlar. Karakterin adı da Ali zaten her adını duyuşunda kendine dönüyor gibi gözlemledim. Ayla'yı oynayan kıza hiçbir sözüm yok bu kadar gerçekçi nasıl oynamış gerçekten çok etkilendim. Murat Yıldırım falan örnek alsın bence kızı. Büşra Develi filmin içine tamamen etmiş. Her an tiyatroydu. Gereksiz ayakta kalma rejileri, anneye bakmadan konuşma yani hissetmeye çalışmış sadece ama başarılı olamamış. Günlük hayattaki kişiliği ile karşımıza çıkmış. Homo ludens diye bağırıyor adeta. İsmail Hacıoğlu'nun performansından çok etkilendim ancak sadece bu kadar. Estetize edilmiş savaş sahneleri, her attığını vuran kahraman Türk askeri, destan vari durumlar. Çetin Tekindor'u Süleyman olarak göremedim. Kastı olmuş mu olmamış mı tartışılır kesin bir şey diyemem ama Gençliği ile Yaşlılığı arasında dağlar kadar fark vardı. Gelelim müziklere. Ya her olay her durum bir müzikle desteklenmiş. Ve müziklerin hepsi gurur, onur diye haykırıyordu. Müziksiz olsa duygu kaçakları olurdu. Bu da oyunculardaki enerji kaçaklarını tamamlardı herhalde. Film o kadar bir şeyleri tahmin edip zevk alabilin diye tasarlanmış ki. Yani olacak her şeyi tahmin edebiliyorsunuz. Fragmanın da etkisi büyük bu konuda. Dramatik yapının merak ettirici bir yanı yoktu. Filme bağlandım mı evet takip de ettim. Ama film bize yeni bir şey söylemiyordu. Defalarca kez pişirilip tabaklara konulan ambalaj donmuş gıdalardan farksızdı. Mideme de oturdu ayrıca.

Malumunuz uzun zamandır beklenilen bir film ve bugün filme gittim. Twitter'da yazdıklarımdan bir özet buraya çıkarayım;

Oscar adayı olamaz. Neden olamaz ? Olmaması için her şey yapılmış çünkü. Rol dağıtımı bu kadar bütçesi olan filmde daha iyi olabilirdi.Senaryoda aşırı basite kaçılmış. Yani tamam belgesel niteliğinde olsun da savaş filmi çekiyorsunuz arkadaş, o diyalogların basitliği nedir ? Konu zaten kore filmlerinden tanıdık, kore sinemasına aşina herkes bunun gibi birçok savaş mağduru filme aşina. İşin özü birazcık senaryo olaydı keşke. Müzik seçimleri çok çok kötü. Yani bu tarz filmler için müzik o kadar önemli ki o "oscar almam lazım müziği" ile hiç olmamış.Final sahnesini hiç beğenmedim, Çetin Tekindor Süleyman'ın yaşlılığına hiç olmuş mu ? Gerçek sahne çıkmasa filmden eksik kalkardım. Bu eleştirilerim dışında hala uzaktaki sevdiğine bir şey olunca içine sıkıntı düşen kız klişesi mi kaldı arkadaş ? 2017 yılı ya yeter. 6/10'luk bir film diyebilirim. Arada sırada eleştirilere layık film çekiyoruz zaten, boş geçmeyin derim. Bu arada Ali Atay olmasa film 4/10 falan. O 2 puanı Ali Atay ve kendine has üslubu getirdi.
Not: Kireçburnu'nda gemilere el sallayan l&m fanlarından değilim.