Apokalipto (Apocalypto) (2006)

Apokalipto (2006)Apocalypto

Puan 8.6 / 10
Senin Puanın
Yönetmen
Dil
Maya
Ülke
ABD
Süre
139 dakika
872
27
2962
461
Özet Fragman Beğenenler
serkan2335 profil fotoğrafı
serkan2335
Efsane filmlerden bitanesi.Mel Gibson faktöru.
error_outline
AnneE profil fotoğrafı
AnneE
Mükemmel.Büyüleyici.
error_outline
kaptankaptanim profil fotoğrafı
kaptankaptanim
Filmin analizini yapacağım için izlemeyen okumasın, keyfiniz kaçmasın. İnsan için argüman olduğu kadar döküman değeri de taşıyan bir film. İlk başta Mel Gibson'un eski milliyetçi yanından dolayı birtakım peşin yargılarla izlemeye başladım ancak sonrasında gerçekten büyülendiğimi fark ettim. Film her sahnesinde bir sembol, bir metafor, bir eleştiri veriyordu. Ve hep sonradan olabilecekler kendine güveni olan, korkmayan insanlar tarafından tahmin edilebilir nitelikteydi ancak bunun hiçbir önemi yok. Filmimiz ilksel insanların yaşamaları için avlanmak zorunda oldukları gerekçesi ile başlıyor. Pek çok kişi avlanan hayvanın domuz olduğunu söylese de bir karınca yiyendi ve belki de en masum hayvandır. Aslında gücün, zayıfı nasıl yok ettiğini görüyoruz. Karakterler fazla zeki ve denetimsel. Adı Aklı Kıt olan biri ile Jaguar Pençesi isimli biri (filmden de bir espriyle; t.şak geçiyor) Zorba ve Duyarlı olan insanların çatışması görülüyor aslında burada hani şu Amerikan Liselerindeki sporcu takımı ile ezik ve inek olan kişi onu tanıdınız değil mi? Burada bir despotluk eleştirisi var. Daha sonra gördüğümüz durum aynı şeyi babanın da yapması, babadan oğla bir aktarım. Tabi insan sadece acımasız bir varlık değil kendi vicdanını rahat da tutmak zorunda; nasihat vb şeyler bunu sağıyor. Korku'nun ne olduğunu oğluna öğrettiği sahne çok önemli. Çünkü daha sonra film tamamen bu tema üzerinden ilerleyecek. Neyse insanlar avlanan, günlük işlerini yapan kendi ufak kabilelerini kurmuş komün yaşayan kişiler. Yaşlılar bilgelikle bağdaştırılabilir. Anlatılan hikayedeki akbaba, jaguar, baykuş, yılan farklı özellikleri olan ve insanda karakteristik olarak leş yiyerek beslenme(başka insanlar üzerinden menfaat sağlama) , Öldürerek(Vahşet) , Yargılayarak (Kibirle), kurnazlıkla(sinsilikle) başarıyı sağlama durumları yaratıyor. Geyik en masumu en safı ve bunun biteceğine inanıyor bir anlamda da umut tabi. Ancak baykuş cevaplıyor insan daha çok şey biliyor artık ve her şeyi yapabilir. (Prometheus'un kibrini görüyoruz, insana donanım kazandıran ateşi sunan).. Daha sonra insanın doğadan beslendiğine ve içinde doldurulamayacak devamlı istemesine neden olacak olan şeyden bahsediliyor ki bu da açgözlülük, tatminsizlik, doyumsuzluk. Bir sonraki sahnede daha büyük uygarlıkların ufak balıkları nasıl avladığına tanık oluyoruz. Burada aslında avlayan insan avlanan insan durumu söz konusu. Filmin sonlarına doğru iki jaguarın dövüşmesi ile insanların da aynı şeyi yapması haklılaştırılacak. Filmin buradaki detaylarını çözmek çok zevkli. Korkunun ölüm tehditi anında belirmesi ve ardından yok olabilmesi, sevdikleri uğruna korkunun görmezden gelinebilmesi, psikolojik korkuların insana daha çok acı vereceğine inanılması (sevgisizlik ve yalnızlıkla başlar dünyadaki bütün hastalıkların nedeni sevgisizliktir), sevdiklerimiz için endişe duyduğumuz korku(en faydalı olanıdır belki).. Bayağı ilksel insanların kendi vahşi kültürlerince bir medeniyet kurduklarına tanık oluyoruz. Köle ticareti sahnesinde kaynananın aynı şekilde değersiz görülüp umursanmaması ile çocuk yapamadığı için değersiz görülen bir erkeğin karşılaştırmasını yaparak kadına öfke duyup ufak da olsa yargılamamız bekleniyor ancak ardından olanlar seyircide bir vicdan sızlaması yaratmayı hedeflemişler gibi hissettirdi. Road to El Dorado'yu izleyenler bilir. Antik uygarlık sporları, maviye boyanarak kurban vermeler, jaguarın önemi o çizgi filmden aklımda kalmıştır. Xibalba(Şibalba) da Atlantis'ten. Kurban sahnesinde değer vermediğimiz biri ardından tanıdığımız birini öldürterek seyircide gerginlik yaratma hedefleniyor ve amacına da ulaşıyor. Buralarda kabileler arası savaşlar, yağmalamalar, sömürü, kölelik, kurban vermeler gibi bir takım barbarlık olarak nitelenen şeyler zaten yapılıyordu İspanyol'lar Güney Amerika'ya ya da İngilizler Kuzey Amerika'ya din, medeniyet dışında bir şey götürmedi. Vahşet zaten o topraklarda atıyordu bunu biz yapmadık gibi beyaz ırkı bir temize çıkarma durumu seziliyor. Ki Mel Gibson kesin bu insanları kurtarmak için araya koloni gemilerini sokacaktır demeye başlamıştım. Tapınak sahnesi bana Hitler'in balkon konuşmalarını hatırlattı. Diktatörlüğün doğuşu tadındaydı. Jaguar olma durumu burada devreye girmeye başlıyor ufaktan. Kalçası dövmeli olan adam Jaguar Pençesi'nin babasını öldürerek ondaki intikam ve nefret dürtüsünü tetiklemişti. O nefret daha masum bir gencin katledilmesine neden oldu. Generallerinin oğlunun. Kendi bağtıl inançlarının kurbanları olmaksızın korkmadan yollarına devam ettiler. Ancak vahşet korkunun önüne geçmiş oldu. Jaguar'ı mızrakladıkları sahnede korkudan kendi kutsal hayvanlarını öldürmek zorunda kaldıklarını görüyoruz. Yılanın soktuğu sahnede tıbbi pek çok şeyi bilmelerine rağmen ümitlerinin olmadığını ölümün huzur getireceklerine olan inançlarını gösteriyorlar bize. İnanç çabayı engelliyor. Büyük eleştiri. Şelale sahnesinde arkalarından gelen adamların korkusu ve aşağı atlama korkusu çelişiyor bu sahnede çok etkilendim. Matematiğin gücü devreye giriyor. İhtimaller doğrultusunda %50 ölme %50 yaşama durumu yaşama da ölüme de sebebiyet veriyor. Karakterimiz yakalanırsa öldürüleceğini biliyordu ama aşağı atlama düşüncesindeki çabanın da bir karşılığı olabileceğine inancı vardı. Korku kanatlandırdı ve uçtu. Otoritenin dinlenmemesi kendi halkından olan bir dostunu hatta iz sürücüsünü öldürmelerine kadar varabiliyor. Yönetimi kaybetme korkusu ile daha önce kölelerin yürüdüğü sahnede kendi adamını öldürmeye teşebbüs ettiğini görmüştük bu sahneyi görmek an meselesiydi. Jaguar Pençesi'nin yaşam alanına girdiklerinde artık bir ava dönüşüyorlar. Çünkü kişi praksislerini burada işlevsel bir biçimde kullanır. Av avcı olabilirse, avcı da av olabilir. Yaşasın doğanın gücü! Bilgelik, gideceği yönü bilinmesi, istikrar bataklıktan sağ çıkmasına yarıyor. Sonrası çok daha tatlı medeniyetin çöküşü.. Asker gücünün örgütlü halklar karşısındaki kırılışı. Dikkat ederseniz karakter burada Jaguar'a dönüşüyor. Korkudan korkmamak için korkunun kendisi olmak. Jaguar'dan korkmamak için Jaguar olmak. Vahşetten yara almamak için Vahşetin kendisi olmak.. Ne etkileyici bir sahne. Evet karakter bir gerilla oldu ve bunun savaşımını verdi, sürdürdü. Mücadelesi sonuçsuz kalmadı. Bu sahne Mel Gibson'un ölse işleyeceğine inanmayacağım bir sahneydi. Diyor ki Uygarlıkları devirmenin tek yolu örgütlü bir gerilla savaşı. Bir iki üç daha fazla Vietnam, Vietnam'a bin selam! Ormana gitmek, yeni bir hayata başlamak bayağı gizliden gizliye bir mücadele çağrısında bulunuyor. Koşarlarken kadını fark edip görmezden geldikleri sahne kadının ve çocuğun toplumdaki yerini gösteriyor hemi de hamile ve dul bir kadın olarak görülüyorsa. Sonra baştaki hayvanı avladıkları gibi aynı şekilde generalin öldürülmesi gene avcının av olabilme olasılığını devreye sokuyor. Bebeğin doğumu yaşam ve ölümün tamamlanışı anlamında Jaguar inanışını temsil ediyor. Yeraltı Xibalba'dır(Şibalba öteki dünya) Ama burada ölümü simgeleyen bir yerde yaşamın mümkün olduğunu görüyoruz. Ölümle başlayan film yaşamla sonlanıyor. Ve tabi o beklediğim sahne İspanyol konkistadorlarının gelişi.. Ve insan uygarlıktan korkmaya böyle başlıyor. Uygarlık ölüm ve yıkım getirir. Dünyanın kanunudur bu ve buna karşı çıkarak ormanı tercih ettiğimiz bir sonla bitiyor film. Pek çok alanda felsefik, psikolojik, sosyolojik, ekonomik eleştiriler veren bu şaheseri bu abideyi kaçırmayın diyorum.
error_outline
Insomniac profil fotoğrafı
Insomniac
Filmi izlemek icin bu kadar gec kaldigima inanamiyorum. Abartmis olmak icin degil ama ben bayildim. Sure nasil gecti anlamadim bile. Mel Gibson sen ne yaptin boyle? Oyunculuklar, islenis o kadar iyiydi ki... Kaptirdim kendimi oylece. Beni cok etkiledi. Babam vaktiyle bu filmi izlediginde kizim izleme bu filmi demisti o zamanlar daha kucuktum belki ondan gec kaldim. Ki hakliydi da vahsi bir film. Kellelerin kralligin tepesinden asagiya seke seke dusus sahneleri gercekten urperticiydi. Macera, aksiyon tarzinda bir film izlemek isteyen bu kaliteli yapimi seyredebilir benim icin bir basyapit oldu. Ozellikle konusulan dile hayran kaldim...
error_outline
umrant profil fotoğrafı
umrant
Çok iyiydi.Tüylerim ürpererek izledim bazı sahneleri.Vahşilik ormanda yaşamak ile ilgili değil o içten gelen bir zayıflık.Her iki kabilede medeniyet ile tanışmadıkları halde arada ki farkı çok rahat görebiliyoruz.Sonuçta medeniyet dediğin...Özellikle ormana mı insana mı koşmalıyız sorusunun cevabı her şeyin kısa bir özeti gibiydi...bayıldım bu filme.
error_outline
VforKukuletta profil fotoğrafı
VforKukuletta
Milattan öncesini konu alan izlediğim ilk filmdi ve çok beğendim ilk işim daha fazlalarını araştırıp izlemek olacak. Filme gelirsek ilk 1 saati beni feci tribe soktu psikolojik olarak kendimi baskı altında hissettim kalbim sıkıştı adeta ikinci kısmı ise daha koşturmacalı belki ama az çok tahmin edilebilir olduğu için daha rahat izliyorsunuz. En çok hoşuma giden şeylerden biri ise Jaguar'ın yaşadığı ormanı çok iyi tanıyor olmasıydı, kaçımız yaşadığı çevreyi bu kadar iyi tanıyor ki?
error_outline
Kevlar profil fotoğrafı
Kevlar
Yiyecek bir şeyi kalmayan insanlar inançlarını yerlermiş.
error_outline
slymndgn profil fotoğrafı
slymndgn
Tarihten esinlenmesi cabası olsun filmde ki gerçekçilik renk seçimi muazzam bir film olmuş..Sürekleyiciliği de güzel yakalanmış özellikle dini tören sahnesi tam bir sanat eseri olmuş..
error_outline
mtufan profil fotoğrafı
mtufan
gerçek hikaye tadında. eskilere çoookk eskilere götüren film. gerçekten olmuş olabilir mi?
kaldırmakta zorlandığım çeşitli duygusal ve psikolojik baskılara soktu beni. bir hayat mücadelesini konu alıyor. ölümle yaşam arasındaki ince çizginin bir öbür tarafında bir bu tarafında. kahraman olmayan sadece yapması gerekeni yapmaya çalışan bir adam. eğer yaralıysan tek ihtiyacın uğruna yaşayacağın biri. yada birileri.. uzun süre hafızamdan silinmeyecek.
error_outline
muratalkas profil fotoğrafı
muratalkas
Efsanelerden... 8,5/10
error_outline
digigirl profil fotoğrafı
digigirl
Temposu hiç düşmeyen,kurgusu,oyunculukları ile (afişi bile muhteşem)sizi alıp o dönemlere götüren bir film.
error_outline
esarialtin profil fotoğrafı
esarialtin
Tarihten beslenmiş, bazı gerçekleri almış üstüne bolca kurgusu olan yakın tarihlerde çıkmış 10000 bc. ile kıyaslanmayacak derecede iyi bir film. Hikaye sıradan, mümkün olan en basit şekilde işlenebilir bir aşk hikayesine bulaşan kötü yürekli adamlardan ibaret. Biraz güney amerika tarihi bilenler için çok fazla şey önermiyor ama yine de antropolojik dayanakları yok değil... İyi çekilmiş bir film, ses miksajı ve müzikleri diğer Gibson işlerine göre daha zayıf kalıyor. Amerika'da ırkçılıkla bolca eleştirilen Gibson'dan biraz eleştirilere cevap niteliğinde bir iş diyebiliriz. 18 yaş üstü rahatlıkla izlenebilir, gerilimi, aksiyonu dozunda....
error_outline
sabriayes profil fotoğrafı
sabriayes
tarihi tutarsızlıkları olsa da güzel film. en iyi tarafı seyrine dalıp iki saatin sonuna geldiginizi anlamamanız. filmde konusulan dil maya diliymiş.. bana sorarsanız filmdeki atmosferin temel taşı maya dili olmuş. babanın korkuyla ilgili sözleri çok iyiydi ayrıca.
error_outline
alicancam profil fotoğrafı
alicancam
Babamın en sevdiği filmdir. Milattan önceki zamanlara dair çok etkileyici, sürükleyici ve hoş bir film. Tam bir sanat eseri diyebiliriz.
error_outline
Ricky.McFloyd profil fotoğrafı
Ricky.McFloyd
Mel Gibson'ın ellerinden çıkmış harika bir fim.
error_outline