''Herkes aynı hayatta Kendini bir şey sanma Ne kadar çok bilirsen O kadar bela başa '' Filmi izlerken sürekli Mehmet Erdem'i mırıldandım. Stop motion türünün en ilginç ve çarpıcı hatta yaratıcı versiyonlarından biri sanırım. Gerçekten biz mi çok farklıyız, yoksa herkes aynı mı ? İnsanları bu kadar yorma ey binbir suratlı Fregoli :) Yine eşsiz güzellikte bir Kaufman sineması..
Karakterimizin herkesten duyduğu sesin aynı olması,gerçekten çok ince düşünülmüş.Farklı tonda duyduğu tek sesin sahibinin hareketlerine dikkat ettikçe onun da sıradanlaşmasıyla,(ayrıca sohbetin içeriği herkesle aynıydı),farklı bulduğu bireyin aslında toplumun içinde erimiş bir karaktere sahip olduğunu gördüğünü çıkarabiliriz.
Aşkın anomalisi ve bu anomalinin tekrarından yorulmuş bir adamın fregolisi! Herkese çok da sempatik gelmeyecek kadar farklı kalıplarla anlatılmış olsa da oldukça hüzünlü ve gerçekçi bir konu işlenmiş.Birini sevdiğiniz zaman ondaki her şey size özel ve güzel gelir.Diğer herkes siyahken o beyazdır.Herkes o kadar aynılaşmıştır ki,ondaki her şey tatlı bir anomalidir.Ama eninde sonunda aşkın vaadettikleri perdesi kalkar ve sahne görünür.Bu sürecin son aşamasını gösteren kahvaltı sahnesindeki repliklerle,kürsüdeki konuşmada kullanılan cümleler en sevdiğim kısımlardı.Konu daha dolu dolu işlenebilseymiş masterpiece olabilirmiş.
"Sometimes there is no lesson.That's a lesson in itself."
Fazlasıyla sıkıcı buldum filmi. Ağır işlemesinin yanında bişeyler olur gibi olup olmuyor. 68. dk da bu filmde ne var sorusuna düzgün bir cevap gelir gibi olsa da onun da devamı gelmedi bişey olmadı öyle bitti gitti. Adaylık olunca beklenti ister istemez yükseliyor ama 100+ fuck 100+ kişide aynı ses ve tek farklı sesin de anlamsız anlamsız konuşması dışında pek birşey bulamadım ben.
Kendini bir şey sanma
Ne kadar çok bilirsen
O kadar bela başa ''
Filmi izlerken sürekli Mehmet Erdem'i mırıldandım.
Stop motion türünün en ilginç ve çarpıcı hatta yaratıcı versiyonlarından biri sanırım. Gerçekten biz mi çok farklıyız, yoksa herkes aynı mı ? İnsanları bu kadar yorma ey binbir suratlı Fregoli :) Yine eşsiz güzellikte bir Kaufman sineması..