Hizmetkâr Albert Nobbs (2011)Albert Nobbs
Puan
9.4 / 10
Senin Puanın
Oyuncular
Yönetmen
Dil
İngilizce
Ülke
ABD
Süre
113 dakika
Glenn Close, bir kez daha dikkat çekici bir karakterle karşımızda. Onun canlandırdığı tipler, her köşe başında rastlayabileceğiniz tipler olmuyor genellikle (Tehlikeli İlişkiler ve Michael Douglas'a dünyayı dar ettiği Öldüren Cazibe'yi hatırlayın). Nitekim bu filmde de, duygularını hiç hissettirmeyen, adeta robot gibi bir kişilik çizmiş. Gülümsediğini, ancak hayal kurduğunda ya da onlardan bahsederken görebiliyoruz; sadece o zaman gözlerinde bir ışıltı oluyor. Bir insanın hayatını tek bir hedefe kilitlemesinde, tüm yumurtaları tek bir hayal sepetinde toplamasında, kim ne derse desin acıklı bir taraf var.
Hemen uyarayım: Eğer tercihiniz yüksek tempolu filmlerden yanaysa, Albert Nobbs'u izlemek istemeyebilirsiniz. Evet filmin temposu biraz düşük, ama durağan bir film olduğunu da söyleyemem. Tam tersine, sakin sakin; bir sürü gelişmenin yaşandığı bir film bu. Hani bazı filmler vardır, saniyede bilmem kaç görüntü geçer ama anlatmaya kalksanız, o arada bol bol hoplama zıplama pek de bir şey olmamıştır. Oysa "Albert Nobbs", yavaş yavaş derinden ilerliyor ve film bittiğinde her karakter için söyleyecek birkaç sözünüz oluyor.
"Albert Nobbs", dünyevi hazlar, yaşamdaki hedefler, ertelemek, hayaller; yoksulluk, ve kadın olmakla ilgili bir film. Ama en çok seçtiğimiz kimliklerle, bu kimliğin kendimize çizdiğimiz yolu ve hayatımızı nasıl belirlediğiyle ilgili bir film. Sözgelimi, dış görünüşümüz kimliğimizi büyük ölçüde etkiliyor diyebiliriz belki. Topuklu giydiğimizde daha seksi hissetmemiz mesela, pekala bu yüzden olabilir. Hatta üzerimize bir üniforma geçirip onunla yeterince yaşadığımızda, kendimizi üniformanın doğal koruması altında varsayabiliriz. Varsayanlar olmuştur.
İşte Albert Nobbs, bize bunları düşündürüyor.
Son söz: Cinsel kimliğimizin, kadın-erkek rollerimizin ayırdına varmak, yaptığımız işin hayatımızdaki etkisini hissetmek, bakış açımızdaki ufak bir değişiklikle bile hayatımızın ne çok değişebileceğini görmek; kendimizi yine kendi belirlediğimiz kimliklere nasıl hapsettiğimizi farketmek için; Albert Nobbs'u izleyin derim.