Gerçekten bazı filmler kendi zamanlarını biliyor da o vakit izleniyor gibi bir hissim var. Bu filme çekildiğim şu dönemde konuyla alakalı şeyler yaşadım. Ama sırf bu sebepten değil gerçekten beklentimin üstünde bir filmmiş onu gördüm. Başrolün çocuk olmasını ya da hikayede canavar olmasını geçin bu hiç de çocuk izleyici için değil, o kadar güzel ve doğru tespitler var ki koskoca insanlarız replikler üzerine ne hatıralar konuşulur işte tam öyle bir film. Pek tarzım değildir bu tarz filmler ama izlediğime değdi, çok sevdim.
Acılar, bir çocuğun hayal dünyasıyla birleşince nasılda ruha dokunuyor, insanı farklı bir dünyaya götürüyor. Bizlere görsel olarak zengin bir dünya gibi gözükürken onda neler hissettiriyor acaba? Hisler bir filmle ancak bu kadar güzel anlatılabilir. Hisleri görmek bu olsa gerek.
Beni mahveden filmlerden biri. Açıp tekrar izledim. Fantastik diye açmıştım ama dramla karşılaştım. Hatta trajedi bile denilebilir. Duygusal yoğunluğu olan bir film. Bana Pa'nın Labirentini hatırlatıyor. İkisini de çok seviyorum.
Film bana çok hitap eden bir film olmasa da bir ağacın cesaret vermesi,hayat dersleri vermesi,akıl hocalığı yapması,bir çocukla,bir insanla arkadaşlık kurması,hele ki masallar anlatması eşsiz bir fikir.
İsminden dolayı korku filmi zannedip açıp izlemeye başladım ancak bildiğin dram filmiyle karşılaştım. Bu yüzden hazırlıksız yakalanmamın etkisiyle de olacak bayağı ağladım. Yapımın; dramı, fantastik ögelerle harmanlayarak izleyiciye sunuyor olması hem güzel bir tercih hem de görsellik açısından filmi bir hayli zenginleştirmiş. Filmi beğendim ancak dram yönünün fazlasıyla ağır basması beni rahatsız etmedi değil çünkü arada bir gülmek ve gülümsemek de istiyor insan. Çok kasvetli ve yoğun dram beni biraz yordu ama herkese tavsiye edebileceğim türden bir yapım. 8/10
Eğer film kendi içinde açıklamasaydı; mücadele etmenin, yüzleşmenin, kabullenmenin zaferi daha güçlü olurdu. Romantik bir filmin en gerçekçi şekilde romantik sembollerle ifade edilmiş hali idi. Gerçek her hali ile daha ağır. Ancak romantik yaklaşımlar bazen gerçeği daha ağır kılabilir. Beklenen bir an, zaman, sarmaşıkların içinde boğulan melekler en çok yalnızlığı ifade eden simgelerdi ama hiçbiri haksızlığa uğramış bir çocuğun pencereden dışarı baktığında tamamlanmamış bir dünya görmesi kadar etkileyici değildi. Ve tabi ki acımasız bir dünyada insanlık da acımasızlaşıyor. Bazen kendi bağlarına bile karşı durabiliyor. Ama tren geçerken araya örülen o büyük duvarın aslında sevgi ile nasıl yıkıldığını görüyorsunuz.. Keşke duvara kitlenip kalmasak da o trene binip gidebilsek. Çünkü duvarların etrafımızı sarmasına izin veriyoruz. Tren geçip gidiyor ve asla o ulaşmak istediğimiz son durağa ulaşamıyoruz; yalnızca arzulamakla yetiniyoruz.
Her ne kadar kitabı daha çok beğensemde(ki çoğu zaman öyle oluyor) filmde gayet başarılı. Çocuk oyuncunun performansını çok beğendim. Film başlarken izleyenler klasik bşr fantastik çocuk filmi izleyeceklerini sanıcaklar fakat kesinlikle öyle değil. Duygu dolu ve bol mesajlı bir film.
Bir insanın en büyük korkusu ailesinden birini kaybetmektir. En sağlıklı hallerinde bile bu kabus peşinizi bırakmaz. Peki ya bir çocuksanız ve anneniz ölüme hiç olmadığı kadar yakınsa? Bu dram beni mahvetti. Sadece hikayesiyle değil. Bu hikayeyi nerede duysanız acıklı olduğunu bilirsiniz ama her film aynı hikayeye böylesine güç katamaz. Çocuk oyuncu burada anahtar noktaydı, o da rolünün hakkını en iyi şekilde vererek dramı unutulmaz kıldı. Nasıl ağladım belli değil. Helal olsun!
Hisler bir filmle ancak bu kadar güzel anlatılabilir. Hisleri görmek bu olsa gerek.