Sir Thomas More ...İngiltere'nin karışık zamanlarında 8.Henry (Tudor Hanedanı) döneminde yaşamış yazar,devlet adamı,hukukçu,kendi inancına ters olan şeyleri kabul etmeyi reddeden,fikirlerinin canı pahasına bile olsa daima arkasında duran hümanist deha.Eseri ÜTOPYA ile edebiyatta yeni bir kapı açtı.Kişisel olarak Katolik kilisesini benimseyen More, çılgın Henry'nin Protestanlığa ilgisinin artmasıyla kralla fikir ayrılığına düşüyor ve krala bağlılık yemini etmeyi reddediyor. Vatandaş sessiz kalmayı seçiyor ama fırsatçılar hiç boş durur mu?! Meyve veren ağacı taşlarlar... Yüzyılllar sonra Vatikan ,More'u Katolik kilisesi katında aziz ilan ediyor.Ne diyelim yaşarken kıymeti bilinmemiş biri daha... 66 yılının en iyi film dalında Oscar 'ı olan bu filmi şiddetle öneriyorum ?
Kahrolası richard richlerin, cromwellerin ve henrylerin olduğu adalet sistemlerinde, Thomas More’un kule zindanlarının ardından leylak kokulu idam sehpasına uzanan yolculuğunu konu alan 66 yapımı Zinnemann filmi.
İdeal toplum düzenini anlattığı Ütopya kitabının yazarı Thomas More'un yaşamının son yıllarının anlatıldığı müthiş bir film. Filmi üniversitede ödevim için izlemiştim. Hayran kalmıştım. Biyografi olduğu için herkes beğenmeyebilir ama ön yargınızı kırın ve sonuna kadar izleyin. Uzun ya da kısa diyeceğim o ki; hani lafta dürüstlük bir erdemdir deriz ya anlamın hakkını vererek, pratiğe dökmek, sonunu getirmek zordur. Siz istesenizde hiçbir şey kurallardaki gibi ilerlemez ve bazı insanların istedikleri gibi düzen öyle işler. İşte o karşı çıkanlardan birinin mücadelesi.. İbret olsun bize. İzleyin...
Bana tarih aşkını yeniden kazandıran ve 21.YY'dan bir kez daha soğumama(seviniyorum) neden olan bir filmdi. Paul Scofield'i ilk kez The Quiz Show filminde görmüştüm ama esas filmi buymuş. The Name Of The Rose filmiyle favori tarihsel filmlerimden biridir.
Harika bir film ve Oscar aldığı bilinmez. Böylesi kaliteli yapımların varlığı da olmasa sinema dünyası gerçekten bir çöplüğe dönebilir. Evrensel bir devletler- yönetimler anlatısı olan yapım derdini çok iyi anlatıyor.
500 yıl önce yaşamış yazar, devlet adamı ve hukukçu Thomas More'un hayatını anlatan film. Diğer insanlar gibi rüşvet almadığı, başkalarına yalan ve yalakalık yaparak sınıf atlamadığı, Kral'ın sürekli değişen buyruklarını ve yasalarını yanlış bulup karşı çıktığı için suçlu bulunan, tek düşüncesi Tanrı karşısına temiz bir insan olarak çıkmak olan bir adamın öyküsü. 500 yıl sonra bile günümüzde böyle temiz insanların, kendine benzetmeye çalışan bozuk düzen karşısında hâlâ savaşıyor olmasını izlemek gerçekten düşündürücü.
Yüzyılllar sonra Vatikan ,More'u Katolik kilisesi katında aziz ilan ediyor.Ne diyelim yaşarken kıymeti bilinmemiş biri daha...
66 yılının en iyi film dalında Oscar 'ı olan bu filmi şiddetle öneriyorum ?