A Dangerous Method (2011)

Malum Jung ve Freud.. Beklentisiz izliyordum. İyiydi. Özellikle Keira Knightley'in oyunculuğu çok iyiydi.

Nedensellik ya da psişik determinizme göre insanın hiçbir davranışı nedensiz değildir. Yapılan her davranışın, söylenen her sözün bir nedeni vardır. Ve bu neden insanın çevresiyle olmaktan çok, iç dünyasıyla ilgilidir. Nevrozların kaynağında bilinçdışı çatışmalar bulunmaktadır. Bu çatışmalara büyüleyici bir atmosfer ve dönem ruhu da eklenince harika olmuş. İzleyip etkilendiğim en güzel psikolojik filmlerden biriydi.

Psikoloji dünyasının en büyük çatışmalarından biri olan Jung ve Freud'un otorite kavgasına değiniyor. Tabi ki merkezde Jung var. Jung açısından bir biyografi filmi denilebilir çünkü Freud perspektifinden detaylara değinilmemiş. Jung'un fırtınalı aşk hayatı daha ön planda. İki inatçı, birbirinden kibirli koca adamın küçücük çocuklara dönüşümüne tanık oluyoruz. Söyledikleri ile yaptıkları tutarsız. Adeta mızıkçı veletler. Düşüncelerinde iki olgun ve inançlı adam ama oynadıkları oyunda kurucu olmak uğruna yarışıyorlar. Psikanaliz, psikopatoloji üzerine bir iki malzeme kullanarak tasarlanmış fazla kafa yormayan ve seyirciden bir şey çözmesi beklenilmeyen film. Tabi ara ara durdurup masanın üstünü incelediğinizde ya da vitrinlere baktığınızda, Mısır, Anadolu, Kuzey Avrupa'ya dair biblolar görüyoruz. Mısır'ı Amenhotep, Akhenaton Nefertiti ilişkisinden Laios, Oidipus ve İokaste'ye bağlıyor. Anadolu'da Kibele esintileri seziyoruz. Kuzey ise Siegfried(Sigurd) mitine bağlanıyor ki bu da günah, mükemmele ulaşmak, acı çekmek, kahramanlık ile ilgili filmle paralel ilerleyen bir konu. Nasıl şiddeti Beethoven ile ilişkilendirebiliyorsak Wagner'i de günah eğilimiyle ilişkilendiriyor film. Kadının toplumdaki yeri adına medeni kanun sonrası bazı kadınların hala gelenek ve kültür baskısı altında kendilerini oluşturamadıklarını ve anne figürü olarak kaldıklarını görüyoruz. Noel'de erkek evlat doğuramamak; Mucize'ye dair bir inancı olan kimselere ("ben tesadüflere inanmam" sözünü hatırlatalım hemen) mucizenin gelmeyeceğini gösteren ve tesadüflere inanılması gerektiğine inandıran bir aforizma olmuş. Aynı aforizma kader yoktur da diyor. Ahlaksızlık her zaman bir tahrik sebebi. Baskılanmış durumların tadılması gerektiğine inanıyorum ki film de bunu sunuyor zaten. Bu dürtüyü yaptıranın şeytani bir arzu olduğunu söylüyorlar sanırım yönetmen de bu fikri destekliyor ki Vincent Cassel'ı yer yer koyu giydirerek Jung'un beyaz takımı yanında daha karanlık göstermek istemiş. Bu şekilde kadının içinde erkeksi yan, erkeğin içinde kadınsı yan gösterdiği gibi Ying Yang'a da değiniyor ucundan.

Kavramsal olarak, beklediğim kadar detaylandırılmamış olsa da güzeldi.Keira'yı çok başarılı buldum.özellikle son sahneler ve replikler çok güzeldi.Psikanalizden ying yang'a..nerden nereye gelmenin karşı konulmaz imkansızlığına karşı koyuş! :)

Mekanlar, görüntüler çok güzel. Keira Knighley çok başarılı. Konu sıkıcı gibi durmasına rağmen gayet akıcıydı. Sıkılmadan izledim..

Knightley'e hayran kaldım yeniden. zor bi rol ve üstesinden fazlasıyla gelmiş bence. replikleride muhteşemdi. yine de psikolojiye az bi merakınız yoksa izlemenizi tavsiye etmem, bayağı gelecek yerleri illa ki olur ya da kullanılan terimleri duymazdan gelmek gibi :D neyse çok abartmayım. film güzel :D

mükemmel oyunculuk

Freud'u yerden yere vuran bir film. Knightley oyunculuk olarak bence başarısızdı. Çok havada kalmış bir karakter çıkmış ortaya, oturtamamış. İzlenmez diyemem, ortalama bir film.

psikolojiyle ilgilenenler için bi solukta izlenecek film :)

Farklı bir film zannederek izlediğimi itiraf ediyorum. İyi ki izlemişim. Keyifle izlediğim ve etkilendiğim bir yapım

gercekten guzel olmus... bekledigim ya da aklimdaki gibi olmasa da... bir de keira knightley saygiyi hakeden bir oyunculuk sergilemis..