Kalitesini koruyan nadir devam filmlerinden biri. Cruella'nın ilk filmindeki takıntı durumu bu kez kompleks olarak işleniyor ve bu kompleksi olan bir köpekle karşılaştırılıyor bu yönden biraz büyüklere de hitap ettiğini belirtmek istiyorum. Tedavisinin hipnozla çözülmüş olması bu tarz psikolojik hastalıkların gerçek bir çözümü olmadığı görüşünü savunarak dile getirilmiş. Hipnozlar normalde alkış ile çözülebilir ve bu riskli bir durumdur ya burada da İngiltere'nin en büyük sanat eserlerinden biri olan Big Ben Saat Kulesi'nin gong sesi kullanılmış. Bizim ezan ya da kilise sesinden zaman zaman rahatsız olmamız gibi sanırım senarist de Saat Kulesi'nin sesinden rahatsız oluyormuş da bu şekilde çıkmış gibi geldi hikayenin bir bölümü. Tabi ikinci şans, umut kavramları birbirleri ile çelişkiye düşürülerek anlatılmış. Bu kez kişisel bir amaç için değil moda dünyasında yenilik yaratmak amacı ile köpeklerimize el konulmak isteniyor ancak bunu böyle ifade ederek hayvanların haklarını da savunuyor ve moda sektörü için bir yem olmadıklarını Cruella'yı bir pastaya dönüştürerek anlatıyor. Gerard Depardieu'nun komedi konusundaki yeteneği adeta dans ediyor. Ayrıca dublajı çok keyifli özellikle Özgür Özdural; Lapacı, Rocko ve Gözlüklü Şirin'deki sesini konuşturuyor.(Haha esprili oldu) Murat Şen'in sesi duyduğunuz an yüzünüzde tebessüm uyandırmaya yetiyor zaten. Engin Alkan'ın seslendirdiği Alonso'nun (Uşak) sağ kol kimliğinin altındaysa özgürlük isteği yatıyor. Burada İngiliz bir efendi ile İspanyol bir uşak kullanarak tarihlerindeki İspanyol Deniz Armadasını yendiklerini ve İspanyollardan üstün oldukları düşüncesini sürdürdüklerini gördüm. Bu uşak bir bölümde kaçak işçilere denk geliyor ve onların da kendisi gibi aslında zor şartlarda çalıştıklarını ve özgür olmadıklarını görüp kendi hayatının benzerliğini fark edip sorguluyor ve bu durum sendikalaşmaya doğru gidiyor. İngiltere ve Fransa'yı kullanarak biraz da İşçi Sınıfı tarihine atıfta bulunuyor film. Yani sonuç olarak çocuk filmi deyip geçmemek gerek, ilk filmin üstüne çok şey konmuş o Stuart Little, Zor Hedef Fare, Borrowers gibi sadece bir çocuk filmiydi; tamam karşımızda bir Jumanji, Dolaptaki Kızılderili ya da bir E.T. yok kabul ama Disney işi olmasına rağmen bu köpek barınağında çok tatlı anlamlar barınıyor.
Bir önceki filmde köpekleri kaçırarak, onları öldürtüp, derilerinden kürk yaptırmak istediği için hapse atılan Cruella De Vil, 3 yıl sonra hapisten çıktığında hatasını anlayıp tam bir hayvansever olmuştur. Artık kendine bir köpek yuvası kurmuştur, ve devamlı olarak köpeklerle ilgileniyordur. Fakat günün birinde Chloe'nin dairesinde 3 tane dalmaçyalı köpek dünyaya gelince Cruella dayanamaz ve yeniden eski haline bürünür. Daha Chloe köpeklerine doyamamışken eve geldiğinde hepsinin aniden ortadan kaybolduğunu görür. Peki bu kez köpeklerimize ne olacak? Onları kim kurtaracak? Macera kaldığı yerden devam ediyor.
Daha Chloe köpeklerine doyamamışken eve geldiğinde hepsinin aniden ortadan kaybolduğunu görür. Peki bu kez köpeklerimize ne olacak? Onları kim kurtaracak? Macera kaldığı yerden devam ediyor.