Previously on Fringe... Sahi Neler Oluyordu Daha Önce Fringe'de ?? Olan Biten Pek Çok Şey Vardı Elbet de Bizler, Ekran Başında, Adeta Son Soruyu Bilip Büyük Ödüle Ulaşıp Ulaşamayacağını Bilemediğimiz Ama Pürdikkat Kesildiğimiz Yarışmacıyı İzler Gibiydik Fringe'ı Anlaşılır Kılmaya Çalışırken....Fringe (2008–2013)
Teşekkürler J.J. Abrams...
Fringe'in Doğuşu ve Kendini Kabul Ettirmesi....
- Fringe, J. J. Abrams, Alex Kurtzman ve Roberto Orci tarafından kurgulanan Amerikan bilim kurgu dizisidir.
- Fringe özel ajan Olivia Dunham, çılgın bilim adamı Walter Bishop ve üstün zekalı oğlu Peter Bishop'ın metafizik ve ileri bilim ile ilgili konuları araştırmasını anlatmaktadır.
- Dizinin prömiyeri 19 Ağustos 2008'de yapılmış, toplam 5 sezon boyunca devam etmiş ve 18 Ocak 2013'te final yapmıştır.
- Dizinin yapımında, "Lost", "The X-Files", "Altered States" ve "The Twilight Zone" dizilerinden ilham alınmıştır.
Bu da bizi J.J. Abrams'a niye teşekkür ettiğimize götürür. Çünkü Abrams dizinin Lost'a benzemeyeceğini ve dizinin takibinin kolay olacağını söylemiştir. Eylül 2009'da vermiş olduğu bir röportajından... :)
Fringe Karakter Listesi...
- Anna Torv - Olivia Dunham , FBI'da özel ajan ve Fringe Bölümü'nde çalışıyor.
- Joshua Jackson - Peter Bishop , MIT'ye yasadışı olarak girmiştir ve zekasıyla her şeyi kolayca kavrama yeteneğine sahiptir. Bu sayede olayların çözümlemesinde oldukça yardımcıdır ve babasıyla birlikte Fringe Bölümü'nde danışman olarak çalışmaktadır.
- John Noble - Walter Bishop , çılgın bilim adamı ve Fringe Bölümü'nde danışmandır. Üstün zekası ve yaratıcılığıyla olayları bilimsel olarak açıklamaya çalışır.
- Lance Reddick - Phillip Broyles , Fringe Bölümü'nün FBI komutasındaki en üst zincir halkasıdır.
- Jasika Nicole - Astrid Farnsworth , Olivia ve Walter'ın asistanıdır.
- Blair Brown - NinaSharp , Walter'ın eski ortağı William Bell'in şirketinde CEO'dur ve olayların çözülmesinde ekibe gerekli yardımı sağlar.
Ne demek Oluyor Fringe ?
Diziye adını veren Fringe sözcüğü İngilizce “sınır, dış kenar, marjinal” anlamına gelir. Türkçeye “sınırbilim” olarak çevrilmiştir. Sınırbilim tanımı bilimin güncel sınırlarını aşarak bugün fantastik bulduğumuz fikirleri gerçeğe dönüştürme çabasını ifade eder. Bizim için macera tam bu noktada başlıyor. Nitekim ''Lost'' gibi çözüm odaklı değil genelde beraberinde çözüm sunsa bile bşr kaç soru ile beraber gelerek daima teori oluşturmaya insanı düşünmeye itiyor Fringe.
Şahsi fikrim bunu Lost'tan daha karmaşık şekilde yapıyor olması, çünkü Fringe, paralel evrenlerden kuantum fiziğine kadar ele aldığı birçok bilimsel konu ve zekice kurgusuyla belki de tüm zamanların en iyi bilimkurgu dizilerinden biri olabilecek kadar iyi bir yapım.
Fringe’in her bölümünde FBI ekibimiz “haftanın kötüsü” ile deneysel bilim yöntemleri aracılığıyla savaşarak ve “günün gizemini” oluşturan farklı bir olağandışı olayı çözerek ilerliyor gibi görünse de, aslında daha ilerideki bölümlerde ve sezonlarda karşımıza çıkacak olayların temel taşları dizinin arka planında dizilmektedir. Her bölüm ana konusu dışında birden fazla alt konuyu da barındırarak öyküyü birbirine bağlar ve seyircinin merakını sürekli canlı tutarak zekice tasarlanmış öngörülemez kurgusuyla izleyenleri ters köşeye yatırır. Dizinin öne sürdüğü en temel soru ''Olağanüstü hızla ilerleyen bilim kendi sınırlarını aşarsa ne olur?''
Öte yandan diziyi henüz izlemeyenleri dizide bilimkurgunun yanı sıra dramatik bir öykünün de önemli bir yer tuttuğunu söyleyebilirim.
Peki Ya Bu Semboller ?
Diziyi izleyen herkesin aşina olduğu ve gizemi hakkında merak ettiği şeylerden biri de bölüm aralarında gösterilen ilginç sembollerdir. Hepsinin doğada bir karşılığı olduğu gibi dikkatle bakıldığında fark edilen ince ayrıntılarını fark etmişsinizdir. Peki ya bu semboller daha fazlasını anlatıyorsa?
Biraz detaylı ve kafa karıştırıcı olduğundan tek tek ele almak istiyorum.
Elma (Apple)
Elma (Apple) : Elmanın çekirdeklerin olması gereken yerde karşılıklı 2 insan embriyosunu görüyoruz. Fringe’in konusunu oluşturan pararel evrenler ve her insanın çift yaratıldığına dair bir sembol. Bunun dışında şekil değiştiricilere (shapeshifter) de bir gönderme olabilir.
Denizatı (Seahorse)
Denizatı (Seahorse) : Dikkatle baktığınızda denizatının tam ortasında dikdörtgen içinde ki simgeyi görürsünüz. Tam adı Fibonacci Dizisinin sembolize hali olan spiraldir. 1202 yılında üremeyle ilgili olarak İtalyan Leonardo Fibonacci tarafından ortaya konulmuştur. Biraz daha aşağıya baktığımızda ise kuyruğunun girdap gibi olan halini görüyoruz. Bu da yine Fibonacci’nin “Altın Oran” ından gelmektedir. Simgesi ise “\varphi\,” olarak gösterilmektedir. Doğada ve mimaride birçok yerde altın oran ve Fibonacci dizisine rastlamak mümkündür.
Yaprak (Leaf)
Yaprak (Leaf) : Beynimizdeki dalgalar 4 çeşittir. Bunlar birçok yapımın yada projenin de başlarında kullanılan Alfa, Beta, Gama(Theta) ve Delta’dır. Delta’nın işareti olan “Δ” simgesini yaprağın tam ortasında görebilirsiniz. Delta bu dalgalar arasında en yavaş olanıdır. Çoğunlukla insanların derin şuur modlarında görülürür. Hipnoz, astral seyahat yada uykuda görülen rüya gibi… Dizide bu tarz beyin dalgalarıyla ilgili olarak Walter’ın birçok deneyi olacaktır.
Kurbağa (Frog)
Kurbağa (Frog) : Sırtında Yunan alfabesinin 21. harfi olan “Φ” yi görmekteyiz. “Phi” diye latinceye çevrilir, “Fi” diye okunur. Matematikten aşina olduğumuz Pi (π) sayısı farklıdır. Fi’nin karşılığı 1.6180339887… sayısına yakındır. Fibonacci’nin altın oranında Fi’nin önemi büyüktür. Yine doğada bu sayıya örnek olacak işaretler vardır. En büyük örnek ise Mısır’daki Keops Piramitleri‘ndedir.
Kelebek (Butterfly) : Sembolümüzde ise bir kelebek yer alıyor. Ancak kelebekte olmaması gereken insan eline benzer kemikler var. Her kelebeğin her bir kanat çırpışının hayatta büyük önemi olduğu varsayılır. Bu ufacık etki bile çok uzaklardaki insanların hayatlarını değiştirdiği söylenir. Dizide ise bu ana konulardan biri. Walter’ın Peter için yaptıklarının evrenler arası dengeyi bozması gibi.
Çiçek (Flower)
Çiçek (Flower) : Sembolümüzde ilk fark edilen şey yapraklarındaki farklılık. Bir yusufçuğun kanadı yapraklardan birininin yerini almış. Aslında bundan başka dikkatle baktığınızda 2 tane daha deri kaplı yaprak göreceksiniz. Toplamda 3 kanat olan bu yapraklar aslında bir yusufçuğun kanadının evrimini temsil ediyor. Bunun dışında çiçeğin merkezindeki polenlere ortadan bir çizgi çizdiğimizde, 2 tarafında ne kadar simetrik olduğunu göreceksinizdir. Bu da Fibonacci diziliminin doğadaki kusursuz örneklerinden biri. Ayrıca yine polenlerin olduğu yerde bir maçaya benzer simge var. Ama o maça değil “Karmaşık Analiz” de yer alan “Mandelbrot set” adındaki kümelerden bir tanesi. Bu kümeye doğada, ağaçların yapraklarının dizimi gibi yerlerde rastlamak mümkün.
El (Hand)
El (Hand) : İlk bakışta farketmemeniz yada yadırgamamanız olası. Zira fazla olan parmak hiç göze batmıyor. Evet resimdeki el sembolünde serçe parmağın yanındaki parmak fazla. Yine bu resim de Fibonacci’nin dizilimi ve Pisagor üçgeniyle ilgili olduğu söylenmiş. İlk insanların da 6 parmaklı olduğuna dair fosiller bulunmakta. Gerçek hayatta da bu tarz 6 parmaklı insanlar yaşamaktadır.
Boynuz ( Horn)
Boynuz ( Horn) : Şekil itibariyle tıpkı denizatının kuyruğuna benziyor. Denizatının kuyruğu da, bu sembol de Fibonacci dizilimindeki spirale benziyor. Üzerindeki rakamlar ise yine kurbağadaki gibi Fi (Phi) sayısının matematikteki yaklaşık değeridir (1.6180339887…). Kısacası bu sembolde diğerlerinde olmayan farklı bir işaret yada şekil yok. Zaten kodlamada yer almıyor. Ancak Fringe’in resmi sitesinin yayınladığı bağlantılı Phi sayfasında görünüyor.
Duman (Smoke)
Duman (Smoke) : Dizi başlamadan önce yapılan tanıtımlarda sıkça geçiyordu bu sembol. Bir dumanın içinde gizlenmiş bir insan yüzünün yandan profilini görebilirsiniz. Ancak bana kalırsa bu Olivia Dunham. Büyük ihtimal dizide Olivia’nın sahip olduğu özellikleriyle ilgili. (Spoiler: Hatta diziyi izleyenler bilir; pararel evrenler arası geçişi de ne kadar rahat yapabildiğini.)
Son Söz...
Beş sezon boyunca ufkumuzu bilim ve paralel evrenlere açan Fringe her şeye rağmen bilimkurgu tarihine geçse de, yapımcı ve senaristleri, öykü ve karakterlerin sunduğu sonsuz potansiyeli yeterince değerlendirebilselerdi izleyicilerine birkaç sezon daha bilimkurgu heyecanı sunmayı sürdürebileceğinden sadık izleyicileri için hep kaçırılmış bir fırsat olarak kalacak.