En iyi ve en kötü uyarlamalar
(Hazırlayan: Ovuzo)

Bir edebi eserden başka bir eser ortaya çıkartmak kolay değildir. Yazarın betimlediği her şeyin birebir karşılığını vermek ya da kitapta özümsediğimiz ruh hallerinin saniyeler içinde rolü üstlenen oyuncu tarafından seyirciye geçirilmesi gibi detaylar işi zora koşar. Dan Brown’ın Cehennem kitabının sinemalarda olmasına istinaden en iyi ve en kötü uyarlamaları mercek altına alalım dedik.

En iyi beş uyarlama

Yüzüklerin Efendisi üçlemesi

2001-2002-2003 yılların peşi sıra gösterime giren filmlerin oldukça kalabalık bir kadrosu vardı. Kaptan ise Peter Jackson.

Yüzüklerin Efendisi: Yüzük Kardeşliği (The Lord of the Rings: The Fellowship of the Ring) (2001)
Yüzüklerin Efendisi: Kralın Dönüşü (The Lord of the Rings: The Return of the King) (2003)
Yüzüklerin Efendisi: İki Kule (The Lord of the Rings: The Two Towers) (2002)

Bülbülü Öldürmek

Edebiyat dünyasının en önemli eserlerinden sayılan kitabın uyarlamasında Robert Duvall ve Gregory Peck başrolleri paylaşırken yönetmen koltuğunda Robert Mulligan oturuyordu. Yapım yılı 1962.

Bülbülü Öldürmek (To Kill a Mockingbird) (1962)

Masumiyet Çağı

İşin içinde Martin Scorsese varsa kötü bir ortaya çıkması zaten mümkün değildi. Winona Ryder, Michelle Pfeiffer ve Daniel Day-Lewis ise bonus olarak haneye yazılıyor 1993 yapımı filmde.

Masumiyet Yaşı (The Age of Innocence) (1993)

Amerikan Sapığı

Mary Harron tarafından sinemaya uyarlanan Bret Easton-Ellis kitabı metinlerin karşılığını vermekle kalmayıp en iyi pop kültür öğelerini çarpıcı bir şekilde perdede bizlere izletmişti. Bundaki en önemli etken tabi ki başroldeki Christian Bale.

Amerikan sapığı (American Psycho) (2000)

Rüzgâr Gibi Geçti

Sinema tarihinin en çok gişe getirisi getiren (enflasyonla beraber artan bilet fiyatlarıyla hesaplanırsa) filmin bu denli beğenilmesi Clark Gable ve Vivien Leigh’in benzersiz performanslarını yöneten David O. Selznick’in başarısı değil de nedir?

Rüzgâr gibi geçti (Gone with the Wind) (1939)

En kötü beş uyarlama

Kırmızı Leke

Nathaniel HawThorne’nin eserinden uyarlama 1990 yapımı facianın sorumlusu kim sorusunun cevabının altında Demi Moore’un berbat performansı ve Roland Joffe’nin müsamere düzeyindeki yönetim becerisi yatıyor.

Kırmızı leke (The Scarlet Letter) (1995)

Da Vinci Şifresi

Dan Brown’ı sevin ya da sevmeyin ama özellikle Da Vinci Şifresi’nin cazibesine karşı koymak zor. Gelin görün ki 2006 yapımı filmde başrolü üstlenen iki oyuncunun tutmamış kimyası ve Ron Howard’a teslim edilen uyarlama görevi gişede başarılı eleştirel anlamda felaket ile karşılaşmamıza neden oldu.

Da Vinci şifresi (The Da Vinci Code) (2006)

Şenlik Ateşi

Kariyerlerinin zirvesinde Bruce Willis, Melanie Griffith ve Tom Hanks bile Biran De Palma’nın imzasını taşıyan bu kâbusun kurtulmasını olanaklı kılmıyor. 1990 bu dört ismin unutmak istediği yıllardan biri olsa gerek

Şenlik ateşi (The Bonfire of the Vanities) (1990)

Altın Pusula

2007 yılında herkes bu uyarlamayı merakla beklerken seyirci filme kavuştuğu an o bekleyiş istenmeyen türden bir kötü rüya gibi peşimizi bırakmadı. Chirs Weitz yönetmen koltuğunda; Nicole Kidman, Daniel Craig, Eva Green kamera önünde nafile çaba ile durumu kurtarmaya çalışsa da sonuç değişmedi.

Altın pusula (The Golden Compass) (2007)

Alice Harikalar Diyarında

Klasik hikâyeyi üçüncü boyut ya da benzersiz bir sanat yönetimi ile büyük bütçeli bir kepazeliğe dönüştürmek Tim Burton’un görev edindiği işlerden biri olmasaydı iyiydi. Yapımcının elleri 2010 yılında para saymaktan tahriş olurken eserin yazarı Lewis Carroll’un kemikleri mezarında sızlıyordu.

Yorumlar

starch profil fotoğrafı
starch
Ellerine sağlık. Aydınlatıcı bir içerik olmuş.
error_outline
EsraG. profil fotoğrafı
EsraG.
Genel olarak beğenilmedi ama kişisel olarak Altın Pusula filmini sevmiştim, kitapları okuyup bakmak gerekir tabi. Eline sağlık :)
error_outline