Babalar günü geldi çattı. Bu vesile ile en baba kahramanları içeren filmleri mercek altına alıp didikledim. Hepsi özel hepsi de süper :)
Big Daddy
Adam Sandler’in yıldızının parlamaya başladığı dönemin başında gösterime giren film gişe başarısının yanında içeriğindeki sıcacık hikâyesi ile kahraman babaların neler yapabileceğini de gösteriyordu.
Mrs Doubtfire
Usta komedyen Robin Williams ve Sally Field’ın başrollerinde yer aldığı komedi boşandıktan sonra çocuklarının bakıcı elinde büyümesine razı olamayıp makyajla bambaşka bir karakter yaratmasının hikâyesini anlatıyor.
John Q
Evlat söz konusu ise bir babanın yapabileceklerinin sınırı yoktur. Denzel Washington’da çocuğunun sağlığı söz konusu olunca görevlileri rehin alacak kadar ileri gidiyor çünkü o da kahraman bir baba.
I Am Sam
Ve işte sevgi dolu bir hikâye daha… Sam Dawson, kızı ile mutlu bir şekilde yaşayan ve Beatles'a büyük hayranlık besleyen bir adamdır. Genç adamın zekâ düzeyinin 7 yaşında bir çocuğunkine eş durumda olması onları çok fazla rahatsız etmez. Kızı 7 yaşına geldiğinde ise onun için asıl sorunlar başlar. Sean Penn performansıyla pek çok izleyiciyi kendisine hayran bırakmış ve Oscar adaylığını kapmıştı.
The Descendants
Karınızın sizi aldattığını o ölüm döşeğindeyken öğrenseniz ne yaparsınız? Hele ki iki adet de kızınız varsa durum içinden çıkılmaz bir hal alır. Hollywood’un parlak zekâlarından Alexander Payne başrole George Clooney’i koyup eşsiz bir filme imza atıyor. Gösterildiği yıl 5 dalda Oscar adayı olduğunu da hatırlatayım.
Father of the Bride
Steve Martin’in hep hatırlanacak filmlerinden ve rollerinden olan bu yapım kızını evlendirecek bir adamın yaşadığı tüm gel gitleri olanca dürüstlüğü ile perdeye yansıtarak aslında baba olmanın neden kolay olmadığı, kızı evlenecek olan babaların neden hep eleştirel olduğunu da gülümseterek anlatıyor.
The Broken Circle Breakdown
Belçika adına en iyi yabancı film Oscar adayı bu filmde Didier kendisiyle hiç de uyuşmayan bir rolü üstleniyor ve büyük aşkı Elise ile çocuk sahibi oluyorlar. Sonrasında hiç olmadığı kadar sorumluluk sahibi, sevgi dolu ve kahraman bir babaya dönüşüyor.
Finding Nemo
Balık da olsa baba babadır. Henüz küçük ve dünyayı keşfetmek adına çok hevesli bir oğlunuz varsa başınız her an belaya girebilir. Albert Brooks’un sesiyle hayat bulan bu Pixar karakteri sinema tarihinin unutulmaz babalarından olmayı başardı. Çok yakında da tam 13 yıl sonra filmin ikinci bölümü sinemalara konuk olacak.
Taken
Liam Neeson tadında bir baba figürünü izledikten sonra insan bir baba ile tersleşmeden evvel bir kez daha düşünmesi gerektiğini hatırlıyor. Ha olur da unutursanız başınıza gelme ihtimali olan şeylerin ucu bucağı olmadığını öngörmek zor değil zira bir babanın çocuğu için yapamayacağı şey yok.