Devam filmlerinin sorunu beklentinin çok yüksek olması... Komik olmakla absürt olmanın arasında alan kötü karakterler ve devamı aksiyonlu hareketler. Ortalama diyelim hadi.

Fransızca ve İtalyanca kısımları altyazılı olmadığı için bir şey anlamadım. Konu tamam, hikaye uydurma tamam, sultan zaten çöküş döneminde tamam ama tamam olmayan tek şey kurgu ve sahneler. Muhteşem Yüzyıl bunun yanında daha kabul edilebilir kalmış.

Konusu çok sıkıcı ve durağan bir film ama Charlize Theron bi harikadır.

2015 yapımı saçma film. Büyük usta isimler yer almış, zaten ona aldanıp izliyorsunuz ama çok eğreti duran film. Komik değil, güzellik yarışması hiç değil, mafya zaten olmamış.

Belgesel çok fazla detaylı bu açıdan her şeyi enine boyuna öğrenebiliyorsunuz. Ve evet halkı kukla gibi yönetmenin nasıl bu kadar başarılı olduğunu öğrenebiliyorsanız. Körü körüne itaat etmeyi... Birçok benzerlik ya da bağdaşlık kurabiliyorsunuz günümüzle. Alt yazılarda hatalı çeviriler vardı, başarılı değildi. Belgeselde ise çok fazla aynı şeyleri tekrar yapıp uzatmışlar. Genel olarak diziyi beğenmedim ama olayları detaylı bilmek güzeldi.

Gülümsetmiş, duygulandırmış ve mutlu etmiş bir filmdir. İmkansızlıklara inat devam etmenin önemini... tourette syndrome ile boğuşurken hayallerini bu kadar güzel gerçekleştirebilmesi... Çok beğendim.

Film değil tiyatrodur. Tiyatro senaryosunun filmleştirilmiş hali, bundan dolayı sade belki tek bir mekan yeterli olan bir film gibi. Tiyatro olarak bakıyorsak karakterler çok iyi ama sinema olarak bakıyorsak olmamış.

İkinci dünya savaşının gölgesinde İngiltere'de sade bir hayatın animasyonlaştırılması diyebiliriz. Normal bir aile siyaset ve İngiltere'de olan olayların uzağında bir hayat yaşar. Fazla İngiliz milliyetçiliği reklamı var ama sadelik için izlenebilir.

Belki kore çok küçük bir ülke olduğu için bu tesadüfler yaşanmış olabilir ama bizim ülkemiz için absürt boyutundadır. Filmin puanına aldanıp izleyenlerdenim. Herhangi bir duygu hissettiremedi. Sadece başladığım gibi bitirdim.

2016 yapımı İngiltere yapımı film. Filme verilen oy arttıkça puanı düşüyor. Ortalama bir yol arkadaşlığı filmi diyebiliriz. Yoldan kasıt mecazen yani... Eşini kaybetmek zorunda kalan bir adam, kötü bir yoldan kurtulmaya çalışan bir kadın. Sıkıcı bir filmdi.

Sonunu gayet tahmin edebildiğiniz Şafak Sezer sineması filmi. Tıpkı diğer filmlerinde olduğu gibi önce olaylar karışık, ele geçirilirler ve en son herkes mutlu ve özgür olur. Ayrıca komedi olarak planlanmış ama komedi olmayan bir filmdir.

25 adaylığı olup üç ödül almış akıl almaz uzunluktaki filipinler filmi. Film o kadar uzun ki ileri sararak izlediğinizde bile uzun sürüyor. İçimde tek kalan soru Hollanda kadının oğlu muydu acaba... Ben ya kaçırdım o kısmı ya da havada kaldı. Zaten filme Hollanda girene kadar sadece anlamsızca izledim.

Kötü filmin tek güzel yanı Hande'nin güzelliğidir. Onun dışında Hakan Meriçliler zaten oyuncudur. Mithat Can zaten normalde de itici olduğu için aslında tam kendine uygun rolü bulmuş. Boks sahneleri saçmalık ki orada mithat mithat diye bağırıyorlar, adamın filmdeki adı İlker. Ergenlik filmi diyeceğim ama o bile değil.

Çok fazla ödül almış bir film. Beklentiyi yükseltirseniz beğenmeyebilirsiniz. Ortalama bir film. Kar kış kıyamet olarak doyuyoruz üşümeye... Cinayeti araştırma kısımları biraz durağan ama finali yani son on - on beş dakikası güzeldir.

Karakter filmi değil, mekan filmidir. Düşük bütçeli olduğu için yorum yapmamak lazım ama keşke Kayseri yerine Bursa'da kendi mekanında çekip Bursa'ya teşekkür etseydiniz.