Olga hanımı gereksiz yere harcamış dizidir. MI6'in dandik bir servis olduğunu söylemeye çalıştılarsa başardılar ya da CIA'in MI6'in bile içine sızdığını anlatmak istiyorlarsa onu da biliyoruz zaten. Kara diye Azerbaycan Türk'ü olmaz. Ortalama ajan dizisi işte.

Filmi öyle kurgulamışlar ki karakterlerin hepsinin bir finali var. konusu güzel, biraz captain america'nın daha gerçekçi hikayeli hali diyebiliriz. Orada bir kahraman yaratıyorlar, burada anormal bir mükemmel asker. Filmin ortalarında Hanna Almanya'da bir internet cafeye girer. Mekanın kapısında AS turizm yazıyor, karadeniz, Giresun, Rize yolculuğu için tercih noktası. Film biraz fazla ağır işliyor ama yer yer güzeldi.

tadı damağımızda kalamayacak kadar kısa olan mini dizisini yapmışlar. Gülemeden bitti.

Böyle beş çayı tarzında bir film. Sohbet ederken "ya zamanında öyle değil de böyle olsaydı" sorusunun kurgulanmış hali. Tarz olarak iki farklı hayatın aynı anda işlenmesini sevdim ama ortalama bir film yani. Bi de Lili fena halde lisede benden bir üst sınıftaki Cansu'ya benziyor, hayrandım kıza. Bu da etkilemiş olabilir beni.

İkinci sezonu biraz fazla uzun tutmuşlar. Fakat dizinin konusu sağlam ilerlediği için açıkçası kendini izletiyor. Baya sardı. Peggy sonlara doğru biraz kilo almış ama güzel bir marvel & ajan dizisi olmuş. Özellikle Jarvis karakteri öne çıkmış.

filmi sadece laura sex yapsın diye çekmişler gibi bir devam filmi. konu yok, anlam, kurgu yok, sadece sex var. boş film. filmin içindeki manzara kareleri bile filmden daha güzel

şahmaran'ın kemiklerini sızlatan dizi. adana'da geçmesine mi yanalım, hiçbir görsel efekt olmamasına mı yanalım, yoksa başrol oyuncuların isim seçimlerine mi yanalım. fantastik yerli dizi yapmak isterken becerememişiz. bir de dizi o kadar çok ağır işleniyor ki, son iki bölümü izlesek kafi.

Ölü Ozanlar Derneği'nin Julia Roberts versiyonunu yapmaya çalışmışlar. Julia Roberts naifliği sert öğretmen imajına çok yakışmamış gibi. Yine de Julia için izlenir. Kadın gerçekten bir mona lisa gülüşüne sahip.

Aslında başarısız ilk Blu tv denemesinin ardından çekiç ve gül biraz eski bilindik tadı bize hatırlatmıştı. sezon finalinde eski BehzatÇ. sezon finallerine ayak uydurmaya çalışmışlar ama tadı yavan kalmış, kayış gibi bir bölümdü.

Filmin sonu çok baydı. Onun dışında Jet Li ve Donnie Yen abileri aynı filmde görmek güzeldi. Disney'in tek yaptığı mantıklı iş bu iki oyuncuyu bu filme davet etmek olmuş. Efektler ve kısıtlı dövüş sahneleri güzeldi. Jet Li'den bir iki hareket görememek üzdü. Ortalama bir film.

insanları geçiştirmek için yapılmış witcherımsı bir mini dizi.

Başıma bir şey gelmeyecekse beğenmediğim film. Kuzey sineması işte. Yerli festival filmleri tarzında sıkıcı.

Rise of Empires of Ottoman gibi değil de Son Kale: Targovişte, Direniş Vlad Dracula gibi olmuş bir yapım. Yani ismini böyle yapsalardı bence güzel dizi diyebilirdik. Sen koskoca Osmanlı sultanısın, Osmanlı'yı geçtim yeni Sezar'sın ama bir derebeylik hükümdarını saplantı yapıyorsun. Biraz saçmalamışlar. Konu ve kurguya takılmazsak görsellik ve çekim güzeldi.

diane lane ve kevin costner yine adile naşit & münir özkul uyumuyla aile bağlarını anlattığı bir filmi izledik. O değil de bir erkeğin başına ne geliyorsa eşinin dırdırından geldiğinin en güzel örneği (savunduğumdan değil). Sonu güzel mi bitti? belki evet ama eksik kaldık be yaşar usta.

Eğer bu filmi 1979'da izleseydik aylarca bu filmin harika bir kaçış hikayesi olduğundan bahsedebilirdik. Sabırla ilerleyen ve nokta atışı bir planla, harika bir imza ile son bulduğundan konuşabilirdik. Filmi şu an izleyince biraz basit, durgun ve yalın ilerleyen bir hapishane kaçış filmi diye ortalama bir film diyebiliyoruz.