Finalin ardından: Çok farklı bir diziydi diyemem. Normal romantik bir dizi. 8 bölüm olsa da bazen sıkabiliyor. Başrolleri uyumlu buldum ama neredeyse klişe bir senaryosu var. İzlemeyi düşünenler türü seviyorsa beğenebilir belki ama daha iyi örnekleri de mevcut.

Seriyi şimdilik noktaladım. Çok benlik değildi bu film de dahil. Aslında 10-12 dakikada daha güzel hikayeler anlatılabilirdi. Yani bu kadar kısa sürede derin bir senaryo beklemiyorum ama gerçekten daha anlamlı hikayeler yer alabilirdi bence. Ayrıca artık İstanbul'da geçen bir film de yapılmalı.

Serinin bu filminde ilgimi sadece tek kollu boksörün hikayesi çekti. Uzun metrajı yapılsa belki fazla dramatik olurdu ama ilgi çekici bir konusu vardı. Onun dışındakiler yine sıradandı.

İzlerken sıkmıyor ama hikayeler pek bana aşk hikayesi olarak geçmedi. Yani ilgi çekici tarafı yoktu. Her hikaye ortalama 9 dakika olduğundan kısa film tadındaydı hepsi. Bu kadar kısa sürede ilgi çekebilecek herhangi bir hikaye zor böyle bir konuda. Yönetmenlere çekimler için 24 saat ve kurgu için 1 hafta verilmiş. İlk kez Toronto Film Festivali'nde gösterildiğinde ekstradan 2 hikaye daha varmış ama sonradan bu hikayeler kesilmiş. Andrey Zvyagintsev'in yönettiği Apocrypha ve Scarlett Johansson'un yönettiği These Vagabond Shoes adlı iki kısa film dvd ekstrasına eklenmiş.

3. sezonun ardından: 2. sezona göre daha iyi bir sezondu ama yine de ilk sezondaki kalitesinden çok uzaktı. Kolay kolay bu tarz Kore dizilerinden sıkılmam ama ellerinde muhteşem bir malzeme varken böyle harcamaları çok kötü olmuş.

2. sezonun ardından: İlk sezondan çok çok uzak bir sezondu. Bana fazla karmaşık geldi. Büyük çoğunluğunda dikkatsizce izledim. İlk sezondaki o kendine has kalitesi ve merak duygusunu bu sezona taşıyamamışlar. Açıkçası beklentim de bu yöndeydi. Yani şaşırdım desem yalan olur.

Finalin ardından: Aksiyon olarak çok doyurucuydu. Senaryoyu ve işleniş tarzını da beğendim. Oyunculuklar da başarılı. Türü seviyorsanız kesinlikle öneriyorum. Daha 2. sezon onayı gelmedi ama devamı gelecek gibi bitti. Ki bence onay da alacaktır, almalı.

Beğenip beğenmemek arasında gittim geldim ama sırf görselliği için beğendim. Onun dışında senaryo olarak çok başarısız. Diziden biraz örnek alsalardı keşke. Evet dizide belki bu kadar görsellik yok ama senaryo bu filme göre çok iyi. Elinizde böyle bir evren varken diziden başroller hadi olmadı diyelim yan rollerden bazı isimleri filmde de görseydik keşke.

İlk sezonun ardından: Dizi olarak senaryodaki bazı zayıf olayları saymazsam ellerinden gelenin en iyisini yapmışlar bence. Bu sezon afişten de anlaşıldığı üzere Godzilla çok görünmese de ona odaklanmışlar. Finalde de güzel bir çok kısa sürpriz var 2. sezonla ilgili. Ben genel olarak beğendim. 2. sezonu da merakla bekliyorum. Wyatt Russell isim olarak aşina olduğum bir aktör olmadığından diziyi izlerken hep Kurt Russell'a ne kadar benzediğini ve gençliğini canlandırdığı için çok başarılı bir seçim olduğunu düşündüm ama sonra baktım ki meğerse oğluymuş. Böyle bir oyuncu seçimi yapmaları da bence diziye olumlu yansımış.

Amerikan yapımı diğer Godzilla filmlerini izleyip bu filmi pas geçmiştim ama hazır seri filmleri tüketirken bunu da aradan çıkartayım dedim. Finale kadar vaat ve karanlık bir filmdi. Finaldeki karmaşa ve aksiyon hatrına izlenir. Aslında Japonların Godzilla serisine el atmak lazım ama ne yazık ki tüm yapımların çoğunun altyazısı yok. Şu yapay zeka altyazı olayı biraz daha profesyonelleşirse izlenir ancak.

İlk 2 film çok iyi olmasa da kendi içlerinde tutarlıydı. Yani izlerken en azından aksiyon sahneleri idare ederdi. Sırıtmıyordu. 3. filmi yapmak yerine direkt karakter odaklı gitmek ya da tek bir karakter odaklı gitmek mantıksız bir seçim olmuş. Mesela bu fikri film olarak değil altışar bölümlük dizi halinde tüm önemli karakterlerin doğuşu anlatılıp 3. filme bağlanabilirdi. Zaten anladığım kadarıyla Snake Eyes'ın hikayesini de çok değiştirip hayranların tepkisini çekmişler. Artık bu saatten sonra yeni bir filme cesaret edebilirler mi bilmiyorum.

Serinin ilk filmi ne kadar umut vericiyse bu 2. film senaryo olarak vasat demiyorum ama yeni serinin tüm enerjisini emmiş bir senaryoya sahip. Neden bilmiyorum ama devam filmleri hala bir önceki filmi aratır şekilde çekiliyor. Nedeni para desem böyle seriler zaten belirli bir hayran kitlesine sahip mesela. Ortaya çok daha iyi bir senaryo çıkartmak hem hayranlarına hem de serinin ruhuna faydalı olur ama maalesef yapamıyorlar. 3. film için beklentim minimum şu an. Umarım şaşırtırlar beni.

Başlangıcı yani konuya girişi biraz uzun sürdüğünden sıkması muhtemel ama daha sonra bir açılıyor pir açılıyor. Öyle ki Bill Murray bile yıllar sonra rolüne geri dönmeyi senaryodaki zirve noktaları yüzünden tercih etmiş. Her ne kadar yeni ekip biraz korkutsa da eski ekiple güzel bir şekilde bağlarını kurmuşlar. Ben izlerken eğlendim. Güzel filmdi.

İyi değil, kötü de değil. eğlenceli değil, sıkıcı da değil. Yine ortada bir film. Senaryonun eksikleri çok. Bana göre filmin en güzel detayı Chris Hemsworth. Sanırım ilk defa aptal sarışın rolünde bir erkek oyuncuyu izledim. Altından sırıtmadan kalkmış bence.

Önceki serilerle tüm bağın koparıldığı bir film. Seriyi baştan başlatmak akıllıca olsa da hem Chucky'nin görüntüsü hem de Buddi detayı çok yanlış seçimler olmuş. Bu filmden hariç 1 film daha gelecekti ama sanırım bu filmin aldığı olumsuz yorumlardan dolayı ses seda çıkmadı. Diziyle idare edeceğiz artık.