Bu hep böyle değil midir zaten, ufacık gibi görünen 91 cmlik uzaklığı insanın rotasını baştan sona saptırmaz mı? Psikolojik travmaları anlayabilmek, bir kesikten akan kanı fark edebilmekten çok daha büyük bir incelik ister, ki psikiyatristin ısrarla "Yine de gerçek bir hasar yok değil mi?" sorusu işte kilit noktası. Çünkü somut bir şey yok, soyut olmasının da geçerliliği yok. İçerinde ister kaos çıksın, ister kıyamet kopsun herkes senin o dıştaki maskeni görebilecek. İyileşmeyen yaralar ise 91cm i de aşar, olur sana metreler... Kendine ve topluma, dünyaya yabancılaşır ve kaybolur gider bazen insan. O yüzden birbirimizi görelim, fark edelim.
ertanaltin, phoebe bunu beğendi.
Anthony Hopkins ne adam ama, şu bestenin zarafeti, naifliği, nasıl güzel, nasılll !
ertanaltin, asilzade bunu beğendi.
Düşününce, sanırım zamansız bir şekilde çok sevdiği birini kaybetse insan, o son vedalaşma için birçok şeyi feda edebilir. Keşke böyle bir şansımız olsaydı, film boyu bunu düşündüm. Onun haricinde elbette romantik bir film olduğundan epeyce tatlı tesadüfler gerçekleşiyor, realite de bunlar pek mümkün değil ? Sevdim aslında, keyifliydi özellikle son 15 dakikalık o final sahnesi beni mest etti. Çok büyük beklenti olmazsa bence sevebilirsiniz. İyi seyirler.