David Cronenberg ile tanıştığım ilk film oldu ne yazık ki isimlere aldanarak izlemiş bulundum. Bazı yönetmenlerin aykırı tarzı olabiliyor ve anlatmak istediği şeyi seyirciyi rahatsız etme gayesi ile sanat adı altında film olarak oluşturuyor. Gel gör ki herkesin midesine göre değil bu tarz yapımlar ve bende sevemedim. "Ameliyat yeni moda seks" filmin mottosu. Sokaklarda öpüşen çiftler yerine birbirine ufak ufak kesikler atarak haz alan gençler var. Evrim yasaklı kelime ama insan vücudu bir şekilde değişme uğramış ve bozulmaları sanata dönüştürmüşler. Filme nereden baksam hep ofsayt ya. Cronenberg' ün zihni enteresan ama benim nezdimde bu onu özel değil hastalıklı yapmış. Gömdüm epeyce ama bana hiç hitap etmedi. Mimledim bu adamı herhalde daha da izlemem hiçbir filmini ?

Çok çok beğendim. Gerek renk tonları, gerek rüya sahneleri, işlenişiyle, kurgusuyla ben bayıldım :) Başrol kızımızı ilk kez izledim ve rolüne çok uygun bir yüzü vardı başarılı bir seçim olmuş. Böyle bir bilimsel çalışma olsaydı diye düşündüm, mutlaka katılırdım. Rüyaları çok detaylı ve uzun biri olarak ben filmi ilgi çekici buldum. ? Finali ise epey iyiydi. Bence listelere atılsın. :)

Ben beğendim, çoğu Netflix filmini çerezlik niyetine açıyorum ondan olsa gerek sıkılmadan keyifle izledim. Sonunda da ufak bir ters köşe yapmışlar eh olmuş bence

Film kitaptan uyarlamaymış, kitaptaki anlatım nasıldı bilmiyorum ama filmdeki işleniş ve akış çok iyiydi. Çoktan olup bitmiş her şey ama biz en sondan en başa gidip tane tane olanları detaylarıyla izliyoruz. İki kişi arasında hikaye anlatımı gibi. Finale gelince, verilmek istenen mesaj başlı başına başka bir film konusuyken yazar bunu aktarmak için iki anne ve iki çocuk tasarlayarak bize doğal bir şekilde aktarmış. Ben sevdim. ✌?

Yorumlarda bu denli gömülecek kadar hatta IMDb den 5,7 alacak kadar kötü bir film de değildi bana göre. Alışılagelmiş psikolojik/gizem tarzında yapılmış güzel bir filmdi bence. Hatta bazı sahne geçişlerini çok sevdim, nostaljik bi hava katmıştı. Julianne Moore ile Amy Adams 'ın arasında 14 yaş olmasına da üzüldüm :( Yine de ikisi de çok güzeller güzel yaş alıyorlar. Filme gelince en tadımı kaçıran final gerilimi oldu. Bi anda atmosfer vasat altı gerilime dönüştü onu unutursam ben keyif aldım izlediğimden :))

Her nasılsa bu aralar önceden izlemiş olduğum filmleri unutup tekrar izleme gafletinde bulunuyorum. Hayır film fena değildi ama ikinci defa açıp izlenecek bir film de değil. Neyse filmi izlemeyi düşünenler olursa yüksek beklentide olmasın çerezlik gerilim filmi...

"Belki ayrılmıyorum. Belki de eve dönüyorum." Filmi izlerken bi anlık sorguladım sadece; kusursuz genleri seçebiliyorsak eğer, bunun tam aksi de mümkün olamaz mı? 1997 yılında çekilmiş film bana 2022'yi sorgulatıyor...

Would you rather ile Black Mirror Bandersnatch karışımı gibi olmuş ama beğenmedim ya. Böyle yeni bir tür oluşuyor gençlik korku filmi gibi ve hiç hoşuma gitmiyor :( Neyseki süresi uzun değildi ...

Sıkılmadan izledim hikayesi güzeldi ama çok şaşırtan, benzerlerinden çok farklı bir yapım değil. Bunu bilerek izlemenizi tavsiye ederim.

Bu belgeselde yine yine yine görevlerini yerine getirmemiş koca koca mevkiilerdeki kişilerin ihmalini izliyoruz. Gerçekten apaçık bir suç makinesini sen sal sonra peşine düş. Şaka gibisiniz. Ayrıca hikayede asla es geçemeyeceğim bir başka detay ise medyanın ikiyüzlülüğü... Biz insanlar televizyon başına geçip bizi manipüle etmelerini istiyoruz, onlar ortaya bir kurban seçiyor, onun canavar olduğunu iddia ediyor, sorgulamıyoruz öyledir diyoruz çünkü infaz etmeyi sever insanlık, onlar katil derse karşıdaki katildir, keza "kahramanlar" da çoktur medyanın söylediği ve hepimizin salyasını akıta akıta alkışladıklarımız. Gerçekten her mesleğin bir onuru var, bunu iyiliğe kullanan da var aşağılıkça sömüren de. Ne desem boş. Dünya tam da böyle...

İyi ki filmin süresi uzun değildi... Romantik komedi desen değil, polisiye desen hiçbir heyecan-merak yok, psikolojik yönü sıfır. Ya film çekmek zorunda değilsiniz, bu kadar tatsız tuzsuz yapacaksanız yapmayın yahu. Denk geldiyseniz es geçin.

Eh izlerken sıkılmıyorsunuz ama benzeri yapımlarından çok farklı da değil, finalindeki o abuk subuk durumu hafızadan silersek izlenebilir bir film.

İlgiyle izletti kendisini fakat ben bu çıkmaz sokak mevzularından inanılmaz daraldığım için bitmesini bekledim.

Merakla bekliyordum filmi, Jordan Peele'nin önceki iki filmi bende epey etki bıraktığından Nope'u da heyecanla izledim. Jordan P. filmlerinde genellikle normal dışı insan tepkileriyle ilgimi çekiyordu ve dehşet bir durumu daha da korkunç olmasını sağlıyordu. Açıkçası Get Out ve Us'taki gibi çok beğendiğim bir film olmadı Nope, ama tabii ki kötü asla değildi. Yine bir alt metin mevcuttu bu hikayede de, hatta kendi tarzının bir tık dışında işin içinde uzaylı sofrası vardı bu defa. Bazı sahnelerin gerçek dışılığı ve buna rağmen gösterilen reaksiyonlar(yahu böyle bir şey yaşasam böyle mi tepki verirdim?) seyirciyi çileden çıkarıyor, ki Jordan P. zaten bunu kullanmayı seviyor. Önceki iki filme bakınca bir tık altında ama yine de seyir zevki yüksek bir filmdi. :))

İzlediğim en çarpıcı en can yakıcı belgesellerden biriydi şüphesiz... Göz yaşlarımı tutamadım. Aslında hâlâ tutamıyorum... Öyle bir dallanıp budaklanıyor ki, olayların ucu kime değdiyse bambaşka dramatik bir hikaye ortaya çıkıyor. Tüm bunların ortasında kalmış, böylesi genç yaşında geleceğe dair umut barındıran çok iyi kalpli güzel bir kız ve onun talihsiz yaşamı. Çok üzgünüm.