Uzun zamandır aklımdaydı, yayınlandığı dönemden sonra ilk kez yeniden başladım, hayal meyal şekilde hatırlayarak izlemesi daha keyifli oluyor.

Sessiz sedasız vizyona girmesine rağmen heyecanla beklenen bir film olması Miyazaki'nin sinemadaki gücünü gösterdi. Filme gelince, ikinci kez izleyişimde daha bir sevdim ki bana göre tek seferde geçilecek bir iş değil.

Kıyıda köşede kalmış, tam anlamıyla underrated denilebilecek Türk filmi. Bir de öyle göstere göstere "şurada ağlayın" tadında bir sunum yok, film akıp giderken sizin duygularınızı da oradan oraya götürüyor zaten. Kesinlikle seyredilmeli diyorum.

Atıf Yılmaz'ın son filmlerinden biri. Zara'nın oyunculuk performansı dışında, dönem filmine göre başarılı denilebilir fakat yine de Atıf Yılmaz sinemasına göre zayıf kalmış.

İlk sezondan sonra ikinci sezonda da eğlencesinden ödün vermemiş keyifli dizi.

Takıntılı bir kadının, ilgi açlığı yaşayan Donny'nin hayatını zorlaştırmasıyla "gone girl" filmini hatırlatmış, sürükleyici yanıyla bir çırpıda bitirdiğim dizi. İyi bir psikolojik gerilim işi olmuş. Gerçek hikayeden uyarlanışı bir sonraki bölümler için merak unsurunu arttırıyor.

Senenin en iyi yapımlarından, sanat harikası.

5. sezona müthiş başlayarak önceki sezonlarından bile iyi işler çıkaran dizi. Bir komedi dizisi adına, özellikle her geçen gün popülerleşmişken çizgiyi bozmayıp yukarı taşımak müthiş başarı.

Gülme efekti kullanıp güldürü amaçlayan, zaten günümüzde sağlıklı yürütülmesi başarı sayılacak ikili ilişkilerin içindeki her olumsuz eylemi normalleştiren, garip bir program. Programın mizah seviyesi de şu düzeyde: - o burun ne ya öyle kürek gibi? + ahuhaha

Açıkçası beğendim, finalinde tahmin ettiğim şeyin çıkması da hiç şaşırtmadı. Oyunculuklar dışında pek eleştirim yok, izle-geç işleri içinde, netflix içeriklerine göre (özellikle yerli dizi içeriklerine göre) izlenebilir bir iş.

Yalnızlık çekenlerin daha bir benimsediği, yalnızlıkların filmi. İnsan yalnızsa, yaş aldıkça daha da yabancılaşıyor çevresine, konuşacak kimsesi kalmadığında da kendine sessiz dostlar arıyor işte, filmler gibi, müzik gibi, belki sanal dostluklar... Teknolojinin gelişimi ile düşünebilen bir yapay zeka da kurtarıcı oluyor ana karaktere, bir ses, görüntüsü bile olmayan arkadaş... Ama arkadaş.

Netflix'in altından başarıyla kalktığı tek live action.

Bana göre geçtiğimiz yılın en iyi dizisiydi, tek kelimeyle muhteşem. Benim gibi "Kill Bill" hayranları ayrı sevecektir.

Hikayesini az çok herkesin bildiği, etkileyici bir yapım. Son zamanlarda izlediğim iyi işlerden biri oldu. 2 saat 25 dakikalık bir felaket filminde izleyiciyi filmden koparmamak da ayrı başarı bana kalırsa.

Koca bir vicdan azabı izliyoruz, ben filmi beğendim, işim olmasa uzunca da bir yorum yapardım, gerçi, kısa eleştiriler daha makbul sanki. İzleyin derim.